Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davayı Takip İradesi”
- Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile kıdem tazminatı faiz alacağı davasında, manevi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı ve kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının hukuki niteliği ve sonuçları uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının davalının rızasıyla davayı geri alma niteliğinde olduğu ve bu durumda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi tüketici davasında, davacının duruşmaya katılmaması üzerine davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların makul süre içinde sonuçlandırılması ilkesi ve adil yargılanma hakkı gözetilerek, birden fazla dosyanın aynı saate konulması nedeniyle davacının duruşmaya katılamamasının geçerli bir mazeret olarak kabul edilebileceği, davalının mazeret dilekçesinin ise davayı takip iradesi olarak yorumlanamayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eşin ölümü üzerine, davacının feragat hakkının bulunup bulunmadığı ve bu feragatin hukuki sonuç doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin ölümüyle boşanma davasının konusuz kalıp, 4721 sayılı TMK 181/2. maddesi gereğince kusur tespiti davasına dönüştüğü, davacının bu davada feragat edebileceği bir hakkının kalmadığı ve bu nedenle davacı feragatinin hukuki sonuç doğurmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşkolu tespitine itiraz davasında davalı sendikaların husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, Bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve işyerinin hangi işkoluna dahil olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İşkolu tespitine itiraz davalarında, Bakanlık yanında işveren ve işkolu barajını aşan ilgili sendikaların taraf ehliyetine sahip olduğu, davayı takip iradesi olmayan sendikaların davaya dahil edilmesinin usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu, davada kısmen haklı bulunan Bakanlık lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve belediye şirketine ait taş ocağının genel işler işkolunda olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira alacağı sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takibin harçsız olması ve takip talebinde kira sözleşmesinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinde harcın eksik ödenmesinin sonradan tamamlanabileceği, takip talebinde kira sözleşmesinin bulunmamasının ise davanın usulden reddini gerektirmediği ve bu eksikliklerin icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daha önce açtığı ve geri aldığı işçilik alacakları davasındaki beyanlarının feragat mı yoksa davanın geri alınması mı niteliğinde olduğu ve bu durumun mevcut davanın esastan incelenmesine engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, önceki dava dosyasına sunduğu dilekçe ve davalı şirket temsilcisinin beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının haklarını saklı tutarak davayı geri alma iradesinin açık olduğu, davalının da buna muvafakat ettiği, bu nedenle önceki işlemlerin davanın esastan incelenmesine engel teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tereke temsilcisi tarafından vekaletname ile yetkilendirilmeyen avukata yapılan tebligatın geçerliliği ve tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tereke temsilcisine usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve davayı takip yetkisi bulunmayan mirasçıların yenileme talebinin geçerli kabul edilerek yargılamaya devam edilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına, bölge adliye mahkemesi kararının ve Yargıtay'ın önceki onama kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların dava ehliyetinin devam edip etmediği ve bozma kararına uyularak verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların dava ehliyetinin sona erdiği ve davayı takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, HMK 150/1 ve 5. fıkraları uyarınca tereke temsilcisinin duruşmaya katılmaması nedeniyle davanın işlemden kaldırılması ve akabinde yenilenmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın taraflarınca takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra, davacı vekilinin eski hâle getirme talebinde bulunması üzerine, mahkemenin eski hâle getirme talebini kabul ederek yargılamaya devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmamış sayılmasına dair kararın usule ilişkin bir karar olduğu, uyuşmazlığın esasını çözüme bağlayan ve mahkemenin o işten mutlak anlamda el çekmesi sonucunu doğurmayan bir karar olması ve davacı vekilinin eski hâle getirme talebini inceleyip, dayandığı olguları değerlendirerek bir karar vermesinin usule ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygunluğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının akıl hastalığı nedeniyle yaptığı taşınmaz satışının geçersizliği nedeniyle tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı devrettiği tarihte fiil ehliyetine sahip olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olması ve davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olması gözetilerek davanın kabulüne ve davacı mirasçılarının lehine tescile karar verilmesi, ancak terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların davayı takip yetkisinin kalmaması sebebiyle mirasçı vekillerine vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle bu hususta hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, kredi borçları nedeniyle 12.03.2010 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile sorumlu olup olmadığı ve uyulan bozma kararından sonra alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması ve uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenmesi gerektiği, bu nedenle davacı banka tarafından icra takibinin dayanağı olarak gösterilen çek yapraklarının hangi kredi sözleşmesi kapsamında verildiğinin tespiti gerekirken, eksik inceleme ile direnme kararı verilmesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terekeye temsilci atandıktan sonra mirasçıların temyiz hakkı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, mirasçıların davayı takip ve hükmü temyiz haklarının sona erdiği gözetilerek mirasçıların temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.