Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davaya Sebep Olma”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının zina ve diğer sebeplere dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği ve erkeğin zinasının ispatlanmış olması nedeniyle kadının tazminat talebinin değerlendirilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının terditli boşanma sebeplerine dayalı davasında, özel boşanma sebebi olan zinanın reddine ilişkin kararın istinafta incelenmesi gerektiği ve genel boşanma sebebine dayalı boşanma kararının kesinleşmiş olmasının, kadının zina nedeniyle boşanma ve tazminat taleplerini ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devredilen taşınmazların hile nedeniyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki niteliğinin hile mi yoksa inançlı işlem mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde inançlı işlemden bahsetmesine ve tapu kayıtlarının satış olduğunu göstermesine rağmen, ıslah dilekçesiyle hile iddiasını öne sürmesi ve ilk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında da davanın hile yönünden ele alınması nedeniyle davanın hile hukuki sebebine dayalı olduğu gözetilerek, hile iddiasının ispatı için tanık dahil her türlü delilin kullanılabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, zina iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı, tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf incelemesini usulüne uygun yapıp yapmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı kadın vekilinin zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen davaya yönelik istinaf talebinin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmemesi ve istinaf sınırlamasının hatalı yapılması, 6100 sayılı HMK’nın 355. ve 359. maddelerine aykırı görülerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, daha önce açtığı ve reddedilen aynı işçilik alacakları davasının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her iki davanın tarafları ve konusu aynı olsa da, ilk davanın, davacının büro işçisi olmadığı iddiasına dayanırken, mevcut davanın işverenin eşitlik ilkesine aykırı davrandığı iddiasına dayanması sebebiyle dava sebeplerinin farklı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak hüküm altına alınan 21.07.2009 tarihine kadar olan dönem alacakları ile ilgili temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasçılardan birinin açtığı nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, daha önce diğer mirasçıların açtığı aynı konulu davanın kesin hükmünün, davacı mirasçı hakkında da geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst soy-alt soy hısımlığı bulunmayan davacı mirasçının, önceki davanın taraflarının külli halefi olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığından ve nüfus kaydının düzeltilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olduğundan, HMK m.303 anlamında kesin hüküm oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle açtığı boşanma davalarının reddine, kusur belirlemesine ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina yaptığı delillerle sabit olduğundan erkeğin zina sebebiyle açtığı boşanma davasının reddedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca kadının ağır kusurlu olduğunun tespiti karşısında erkeğin tazminat taleplerinin reddinin de hatalı olduğu ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının ve istinaf kararının ilgili kısımları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılması için, ayrı ayrı açılan davaların Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebebin aynı olması, aynı davalıya karşı açılmış olmaları ve ihtiyari dava arkadaşlığı koşullarının oluşması sebebiyle davaların seri dava niteliğinde olduğu ve bu sebeple vekâlet ücretinin tespitinde AAÜT’nin 22. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni kanun hükmü ile davanın dayanağının ortadan kalkması halinde, davanın konusuz kalması mı yoksa reddolunması mı gerektiği ve yargılama giderlerine nasıl hükmedileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni kanun hükmü ile davanın hukuki dayanağının ortadan kalkması halinde, davacının talep ettiği hakka kavuşmamış olması ve hak iddiasının devam etmesi nedeniyle davanın konusuz kalmadığı, ancak hukuki dayanağı ortadan kalktığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yargılama giderleri yönünden ise dava açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumunun gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire bozma ilamına karşı verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aynı davalıya karşı, aynı hukuki sebebe dayalı çok sayıda dava açılması halinde, bu davaların seri dava niteliğinde olup olmadığı ve avukatlık ücretinin buna göre belirlenip belirlenemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 57. maddesinde düzenlenen ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olarak kabul edilen seri davalarda, davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebeplerin aynı olması ve davaların aynı davalıya karşı açılması hususları gözetilerek, uyuşmazlık konusu davaların seri dava niteliğinde olduğu ve avukatlık ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, feragat edilen önceki boşanma davasından sonra taraflar arasında yeni bir olay meydana gelip gelmediği, boşanma sebebinin varlığı, kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın yararına hükmedilen tazminat, yoksulluk nafakası ve çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek daha uygun miktarlarda hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Yargıtay, davalı erkeğin temyiz itirazlarını reddederek, davacı kadının temyiz itirazlarını kısmen kabul ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararını tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozmuş, kararın diğer kısımlarını ise onamıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı ve buna bağlı olarak eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, ret kararının kesinleşmesinden itibaren davalı kadınla ortak hayatın yeniden kurulmadığını tanık beyanları ve kira kontratıyla ispatladığı, davalının ise ortak hayatın yeniden kurulduğuna dair somut delil sunamadığı, ortak çocuğun beyanının da ortak hayatın devam ettiğini ispat için yetersiz olduğu ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin, malikler tarafından ayrı ayrı açılan davalarla kaldırılmasının talep edildiği davada, bu davaların Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle, davalar arasında HMK’nın 57/1-c maddesi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu sebeple davaların seri dava niteliğinde olduğu gözetilerek, vekâlet ücretinin tespitinde AAÜT’nin 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.