Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Defter ve Kayıtlar”
- Uyuşmazlık: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine, itiraz mercii tarafından zararın giderilmesi koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle verilen kaldırma kararının temyiz incelemesinde nasıl değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun bir tehlike suçu olması ve suç neticesinde kamu zararının doğmamış olması, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel mahkumiyetinin bulunmaması, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ve yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemenin olumlu kanaate varması gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkemece verilen erteli hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, Özel Dairece hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiği isabetsizliğinden bozulabileceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının ticari defterlerini ibraz etmemesi hâlinde, davacı borçlunun çek borcundan kurtulmak için ileri sürdüğü çeklerin mal avansı olarak verildiği iddiasının, mahkemece HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin ödeme aracı olduğu ve avans olarak verildiğinin ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davacının bu iddiasını HMK 200. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerektiği, davalının ticari defterleri ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi gereğince davacı beyanının kabulü sonucunu doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin kararı kaldırıp yerel mahkemenin yeniden hüküm kurması üzerine Özel Daire'nin dosyayı bekletici mesele olarak Adalet Bakanlığı'na mı yoksa hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle mi bozacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun tehlike suçu olması ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durum olmaması gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün geri bırakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı tarafından başlatılan icra takibine konu faturalara ilişkin ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda, davacının ticari defterlerinin HMK 220/3. maddesi uyarınca hükme esas alınıp alınamayacağı hususudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari defterlerinin HMK'nın 222/2. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve usulüne uygun olarak tutulmadığı, dolayısıyla davalının defter ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi uyarınca davacının defterlerinin hükme esas alınmasını gerektirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari defter kayıtlarına dayanılarak açılan mal bedelinden kaynaklı bakiye alacak davasında, davacı tacirin defter kayıtlarının kesin delil niteliğinin bulunup bulunmadığı ve bu kayıtlara itibar edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tacirin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kesin delil niteliği taşıdığı kabul edilmekle birlikte, bu kayıtlara dayanak teşkil eden belgelerin de sunulması gerektiği, aksi halde defter kayıtlarının tek başına yeterli delil sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin delil listesinde şirket defter ve kayıtlarına da dayanması karşısında, her iki tarafın ticari defterleri, faturalar ve ödeme belgeleri üzerinde takip ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilip verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, HMK m. 140/5'e uygun olarak tarafların tüm delillerinin toplanması, özellikle taraflarca dile getirilen şirket defterleri gibi belgelerin temin edilmesi ve sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık doktorların, katılanın karnından ameliyat sırasında çıkarılan gazlı bezi, görevleri gereği düzenlemek zorunda oldukları tıbbi belgelere işlememeleri eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu ve dava zamanaşımı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın ameliyat kayıt defterini doldururken, batından gazlı bez çıkarıldığını bildiği halde bunu yazmayarak gerçeğe aykırı belge düzenlemesi resmi belgede sahtecilik suçunu oluştururken, diğer sanıklar ... ve ...’ın aynı belgeyi ortaklaşa doldurmaları gerekirken bu sorumluluğu sanık ...’ya bırakarak görevlerini kötüye kullandıkları, ancak bu suç yönünden dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, sanık ...'ın mahkumiyet hükmü onanmış, sanıklar ... ve ... hakkında ise dava düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Davalının, faturaya dayalı icra takibine yaptığı ödeme itirazına rağmen mahkemece yeterli inceleme yapılmadığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ticari defterlere kaydedilmiş faturalara konu mal ve hizmetlerin teslimini kabul ettiği, ödeme yaptığına dair savunmasının ispat yükünün kendisinde olduğu, bu ispatı ticari defter kayıtları ve diğer delillerle yapamadığı, dolayısıyla mahkemece yapılan incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu borcun ödendiğine ilişkin davalının savunmasının ispat yükü ve bu ispata göre davanın reddinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, borcu ödediğine dair savunmasının ispat yükünün kendisine ait olduğu, ancak davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinin davacıdan elde edilmiş belgeler olmadığı ve davalı tarafça ödeme savunmasının kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rödovans sözleşmesine dayalı alacak davasında, hesaplanacak rödovans bedelinin tespitinde kullanılacak satış bedelinin ne olması gerektiği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda satış bedelinin tespiti için davalının ticari defter ve kayıtları ile satış faturalarının incelenmediği, dava konusu dönemlere ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığının değerlendirilmediği, satış bedellerinin ticari hacme uygunluğunun araştırılmadığı, bu nedenle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve yeniden bilirkişi incelemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya gönderilen kâr marjına ilişkin faturalarda, kâr marjı paylaşımının taraflar arasında imzalanan protokole aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, davacının sözleşme süresince bu faturaları itiraz etmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ticari defterlerine kaydetmesinin, davacı tarafından anılan protokolün tadili ya da fatura içeriğinin benimsendiği anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Fatura, sözleşmenin ifasına ilişkin bir belge olup taraflar arasındaki sözleşmeyi değiştirecek nitelikte olmadığı ve kâr marjının nasıl hesaplandığına dair verilerin faturada yer almaması nedeniyle davacının faturaları kontrol etme imkânının bulunmadığı gözetilerek, davacının faturaları itirazsız kabulünün protokolün tadili veya fatura içeriğinin benimsenmesi anlamına gelmeyeceği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.