Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Delil İbrazı”
- Uyuşmazlık: Yargılama aşamasında sunulmayan, temyiz aşamasında davalı tarafından sunulan bir kısım ödeme belgelerinin delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin temyiz aşamasında sunduğu ödeme belgelerinin, dava konusu borcu söndürücü nitelikte olması ve yargılamanın henüz tamamlanmamış olması sebebiyle değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, temyiz aşamasında davalı tarafından sunulan ibranamenin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcu sona erdiren nitelikteki ibranamenin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, davacının ibranameyi kabul etmemesi nedeniyle imza incelemesi yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, yargılama aşamasında sunduğu ve işyeri kaydı olarak ileri sürdüğü bir kart örneğinin, delillerin ibrazı için öngörülen yasal süre içerisinde sunulup sunulmadığı, işyeri kaydı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve husumete ilişkin uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde işyeri kayıtlarına dayandığını belirtmesine rağmen, söz konusu kart örneğini yasal süre dışında ve geçerli bir mazeret olmaksızın sunduğu, kartın işyeri kaydı olarak kabul edilemeyeceği ve husumet itirazının varlığı delillerin yasal süre dışında sunulmasını haklı kılmayacağı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında sunulmayan, ancak temyiz aşamasında ibraz edilen ücret bordroları ve yıllık izin kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesinde belirtilen istisnai durumların bulunmadığı, davalının elinde bulunan delilleri yargılama aşamasında ibraz etme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve temyiz incelemesinin ilk derece mahkemesindeki tahkikat aşamasının tekrarı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya emaneten gönderilen şirket hisse satış bedelinin, davacının borcuna mahsuben üçüncü kişiye ödenmesine ilişkin anlaşmaya aykırılık iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasında, davacının şirket ortağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirket hisselerinin gerçekte kendisine ait olduğunu ve satış bedelinin davalı tarafından üçüncü kişiye ödenmesi sırasında kendi adına ödendiğini gösterir belge alınması gerektiğini ileri sürdüğü, davalı tarafından da elinden çıktığı kabul edilen ve yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunduğu, bu durumda tanık dinlenmesi dahil her türlü delille inanç sözleşmesinin ispatlanabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında franchising sözleşmesi yapıldığı iddiasına dayalı tazminat davasında, davalının sözleşmeyi imzalamadığının tespiti üzerine davacının başka delil ibraz etmemesinin davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mahkemece usulüne uygun verilen kesin süre içerisinde ve sonrasında dahi, sözleşmenin imzasının davalıya ait olmadığının tespitinden sonra, davalı ile arasında akdi ilişki kurulduğunu ispatlayacak başka bir delil sunmaması ve dosyadaki mevcut delillerle de bu hususun ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin delil listesinde şirket defter ve kayıtlarına da dayanması karşısında, her iki tarafın ticari defterleri, faturalar ve ödeme belgeleri üzerinde takip ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilip verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, HMK m. 140/5'e uygun olarak tarafların tüm delillerinin toplanması, özellikle taraflarca dile getirilen şirket defterleri gibi belgelerin temin edilmesi ve sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimin tutukluluğun devamına dair verdiği kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimin, tutukluluğun devamına ilişkin verdiği kararda, CMK’nın 101/2. maddesi uyarınca hukuki ve fiili gerekçeleri ayrıntılı olarak gösterme yükümlülüğüne uymadığı, bu durumun yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve HUMK’nun 573/2. maddesi kapsamında hakimin hukuki sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek, tazminata hükmedilmesine ilişkin karar onanmış; ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden, bu hususta karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tutukluluğa itirazın reddine dair verilen kararda gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde, tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesinin açıkça düzenlendiği ve bu hükmün yoruma ihtiyaç bırakmayacak derecede açık ve kesin olduğu gözetilerek, davalı hakimlerin davacı hakkındaki tutukluluğun devamına dair verdikleri kararda yeterli ve yasal bir gerekçe göstermemeleri nedeniyle HUMK’nın 573/2. maddesi uyarınca sorumlu oldukları kabul edilmiş ve yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması dışında, onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.