Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Delil Tespit.”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacıya satılan dairenin gerçekte başka kişilere ait olduğu ve davacının bu sebeple uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini davasında, davacının davadan önce yaptırdığı tek taraflı tespit raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davadan önce yaptırdığı tek taraflı tespit raporunun davalıya tebliğ edilmemiş olması ve davalının rapora itiraz etmesi nedeniyle, bu raporun hükme esas alınamayacağı; ayrıca, manevi tazminat istemi yönünden de yerel mahkemenin gerekçesinin hukuka uygun olmadığı gözetilerek Özel Daire’nin bozma kararına uyulması gerektiği halde, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, delil tespiti aşamasında alınan ve kendilerine tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen, mahkemenin yargılama aşamasında aynı bilirkişilerden ek rapor alarak hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Delil tespiti raporuna davalıların itiraz etmesi üzerine, mahkemenin aynı bilirkişilerden ek rapor alarak davalıların itirazlarını değerlendirmesinin ve dosyadaki diğer delillerle birlikte bu ek raporu hükme esas almasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde görülen ayıplı mal davasında, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde, mahkemenin hangi rapora itibar etmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olması halinde, mahkemenin bu çelişkiyi gidermek için özel ve teknik bilgi gerektiren konularda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği, mahkemenin mevcut raporlardan birine dayanarak karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut alım satımında, binada sonradan ortaya çıkan ayıpların alıcı tarafından satıcıya bildirim zamanı ve bu bildirimin şekli hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Alıcının ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığı ve delil tespiti raporu ile birlikte delil tespiti istem dilekçesinin satıcıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilebileceği, dolayısıyla ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği ve zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak hüküm altına alınan alacak tutarı yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Delil tespiti aşamasında düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş olmasının, asıl davada bu rapora itiraz olanağını ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve mahkemenin bu raporla bağlı olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 373. maddesinde delillerin tespitine itiraz için bir süre öngörülmemesi ve davalının asıl davada tespit bilirkişi raporuna itiraz etmesinin mümkün olması gözetilerek, yerel mahkemenin tespit raporuna itiraz edilmediği gerekçesiyle verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıdan satın alınan akülerin ayıplı çıkması nedeniyle davacının satım bedelinin iadesini talep ettiği davada, davacının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen raporda akülerin ayıplı olduğunun tespit edildiği ve bu raporun davalıya tebliğ edildiğinden davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter tespit tutanağı ile elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmadığı ve bu delillere dayanılarak verilen beraat kararına karşı direnmenin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde, suç şüphesinin öğrenilmesinden itibaren delillerin toplanması ve tespiti yetkisinin münhasıran Cumhuriyet savcılarına ve kolluk görevlilerine ait olduğu, noterlerin bu konuda yetkili olmadığı, dolayısıyla bu yolla elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, ancak yerel mahkemenin dosyadaki diğer delilleri değerlendirmeden direnme kararı vermesinin isabetsiz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, kesinleşmiş bir işçilik alacakları davasında belirlenen ücretin, prime esas kazanç tespiti için kuvvetli delil sayılıp sayılmayacağı ve son aya mal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzeninden olması sebebiyle, kesinleşmiş işçilik alacakları davasında belirlenen ücretin prime esas kazanç tespiti için tek başına yeterli olmadığı, ancak kuvvetli bir delil olarak kabul edilmesi gerektiği, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un 80/1-d maddesindeki "son aya mal etme" hükmünün ücret dışındaki ödemeler için geçerli olduğu, ücretin ise tüm hizmet süresine mal edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının kısmi süreli çalıştığına dair sözleşme hükmüne rağmen tam süreli çalıştığının kabul edilip edilemeyeceği, önceki çalışmaları için de araştırmanın genişletilmesi gerekip gerekmediği ve prime esas kazancın tespitinde yazılı delil şartı aranıp aranmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesi, prime esas kazancın tespitinde ise yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilmesi ve emsal ücret araştırması yapılabilmesi gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği, davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının belirlenmesinin ancak yargılama aşamasında delillerin toplanıp değerlendirilmesi sonucu mümkün olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.