Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dernek Tüzel Kişiliği”
- Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, 4721 sayılı TMK ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün ise sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakfın tüzel kişiliğini değiştirmediği ve önceki içtihadı birleştirme kararının bağlayıcılığının devam ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'la kurulmuş olmasına, gelirlerinin büyük oranda kamu kaynaklarından sağlanmasına ve Bakanlık denetimine tabi olmasına rağmen, özel hukuk tüzel kişiliğini korudukları, 7144 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle yapılan değişikliğin sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakıfların kamu tüzel kişisi olduğunu düzenlemediği ve bu nedenle husumetin davalı Bakanlığa yöneltilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İktisadi işletme tarafından açılan icra şikayetinde, iktisadi işletmenin aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İktisadi işletmenin dernek tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle de husumet ehliyetinden yoksun olduğu gözetilerek, istinaf başvuru dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye ait banka hesabından sahte kimlik ve belgelerle para çekmesi eyleminin TCK 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu yoksa hem bu maddeyi hem de aynı kanunun 158/1-f maddesinde düzenlenen banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlenmesinde hem banka hizmet, kayıt ve belgelerinden hem de nüfus cüzdanı gibi kamu kurumuna ait maddi varlıklardan yararlanılması nedeniyle hem banka hem de kamu kurumunun araç olarak kullanıldığı değerlendirilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 158/1-d ve f bentleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat davası açıp açamayacağı ve bu davanın davacı şirketin yerleşim yeri mahkemesinde açılıp açılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilerin de gerçek kişiler gibi kişilik haklarına sahip olduğu, kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminat talep edebileceği ve 4721 sayılı TMK’nın 25/son maddesi uyarınca manevi tazminat davalarının davacı şirketin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin yetkisizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, sendika şubesinin tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı, dolayısıyla şubenin bulunduğu yer mahkemesinin mi yoksa sendika genel merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin mi yetkili olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika şubelerinin tüzel kişiliği bulunmadığı ve sendika genel merkez yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davada yetkili mahkemenin sendika merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun hangi unsurunu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurun içinde bulunduğu zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği, ancak kamu kurumunu araç olarak kullanmadığının anlaşılması ve TCK 53. maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51. maddesinin sendika kurma hakkını yalnızca çalışanlar ve işverenler için öngörmesi, uluslararası sözleşmelerle Anayasa arasında aynı konuda farklı hükümler olması durumunda Anayasa hükümlerinin esas alınması gerektiği ve aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının Anayasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, emekliler tarafından kurulan sendikanın yok hükmünde olduğuna ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte sürücü belgesi kullanarak araç kiralayıp geri vermemesi eyleminin basit dolandırıcılık mı yoksa nitelikli dolandırıcılık mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık ve görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte sürücü belgesinin, kaynağı itibariyle toplumda güven duygusu oluşturan ve bu güven duygusunun suçun işlenmesini kolaylaştıran Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen bir belge olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması ve bu görevin ağır ceza mahkemesine ait olması gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Baykan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, gelirleri, vergi muafiyeti, kamu hizmeti ifa etmesi, personelinin özlük haklarının belirlenmesi ve denetimi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde kamu kurumu niteliğinde oldukları ve 7144 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmalarıyla bu niteliğin pekiştirildiği gözetilerek, davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.