Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devre”
- Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile devre mülk satışı yapılan ve tapu devri gerçekleştirilen taşınmaz için tüketicinin cayma hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk satış sözleşmelerinin tapu devri ile geçerli hale gelmesine rağmen, 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 15/3. maddesi uyarınca, davalı tarafından sunulan konaklama belgesinin dava konusu yapılan devre mülke konu taşınmazın zilyetliğinin devri anlamını taşımadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici sözleşme sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmeyi feshedip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmesinin tapu devri ile geçerli hale geldiği, ancak davalı tarafından sunulan konaklama belgesinin dava konusu devre mülke konu taşınmazın zilyetliğinin devri anlamını taşımadığı ve 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesi ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 15/3. maddesi gereğince davacının fesih hakkının bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından sözlü olarak satın alındığı ve bedeli ödendiği iddia edilen iki adet devre mülk için satış sözleşmelerinin düzenlenerek kendisine verilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk hakkının devrinin resmi şekilde yapılması gerektiği, taraflar arasında yazılı veya resmi bir sözleşmenin bulunmadığı, ödemelerin hangi devre mülke ilişkin olduğunun da belli olmadığı gözetilerek davacının temyiz isteminin reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi yazılı şekilde düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve bedel iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk hakkının, resmi senetle kurulması gerekirken adi yazılı sözleşmeyle devre mülk satışı yapılması ve davalılar arasında organik bağ bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin sözleşmenin iptaline ve bedel iadesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesine konu taşınmazın teslim edilmemesi sebebiyle, devre mülke konu taşınmazın rayiç bedeli ve kira kaybının tahsili isteminin hukuki niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle kira kaybı istenemeyeceği, ancak ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca alım gücü gözetilerek hesaplanıp iade edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş yeri devri sonrasında, devreden alt işverenin fazla mesai ücret alacağından hangi dönem için sorumlu olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca iş yeri devri halinde devir tarihinden önce doğan ücret alacaklarından devreden ve devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu, ancak devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlı olduğu gözetilerek, mahkemenin devreden alt işvereni devir tarihinden sonraki fazla mesai alacaklarından da sorumlu tutması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinin iptali davasında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı ve bölge adliye mahkemesi kararının kesin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan konaklama ve kiralama belgelerinin, ön ödemeli devre mülk sözleşmesinde aranan zilyetliğin devri anlamına gelmediği, davalının teslim borcunu ifa ettiğini ispatlayamadığı ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının devre tatil hakkını kullanamaması nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacıya devre tatil borcu ve kullanım hakkının sonlandırılması ile ilgili tebligatın usulüne uygun yapılmadığı, davacının devre tatil hakkını kullanamaması nedeniyle uğradığı maddi zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noterde düzenlenen devre mülk hisse devir sözleşmesinden, tapu devrinin yapılmaması nedeniyle dönme ve bedel iadesi talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk hakkının devri sözleşmesinin noterde yapılmış olması, davacının sözleşmede tapu devri işlemlerini üstlendiğini beyan etmesi ve davalı tarafın devredebileceği tüm hakları devretmiş olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının, sözleşme konusu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve tüketicinin dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmelerinde zilyetliğin devredilmiş sayılabilmesi için, sözleşmede kararlaştırılan kullanım hakkına uygun şekilde ve fiilen kullanıma hazır halde taşınmazın tüketiciye teslim edilmesi gerektiği, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının bu şartı karşılamadığı ve dolayısıyla tüketicinin dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş yeri devri sonrasında, devreden ve devralan işverenin işçilik alacaklarından hangi oranda sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca iş yeri devrinde devir tarihinden önce doğan borçlardan devreden ve devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları, ancak devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlı olduğu, kıdem tazminatında bu iki yıllık sınırlamanın uygulanmayacağı, ihbar ve yıllık izin ücretlerinden ise sadece devralan işverenin sorumlu olduğu gözetilerek mahkemenin yıllık izin ücreti yönünden devreden işvereni sorumlu tutan kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haricen düzenlenen devre mülk sözleşmesi sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmeyi feshedip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmelerinin tapu devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılması geçersiz olsa da tapu kaydının devri halinde geçerlilik kazanacağı, davacının dava konusu taşınmaz haricinde başka bir tesiste konaklamasının zilyetliğin devri anlamına gelmeyeceği ve fesih hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.