Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devremülk Satış Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Geçersiz devremülk satış sözleşmesine dayanarak açılan kira bedeli ve cezai şart talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmi şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme nedeniyle davacıların kullanamadıkları döneme ilişkin kira bedeli ile cezai şart taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı, yalnızca aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gözetilerek yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz devremülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçların tespiti ve tahsili hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsizlik kararı verilen mahkemede yapılan yargılama giderlerinin de hesaba katılması, davalının vekalet ücretine hükmedilmesi ve harcın her iki davalıdan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile devre mülk satışı yapılan ve tapu devri gerçekleştirilen taşınmaz için tüketicinin cayma hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk satış sözleşmelerinin tapu devri ile geçerli hale gelmesine rağmen, 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 15/3. maddesi uyarınca, davalı tarafından sunulan konaklama belgesinin dava konusu yapılan devre mülke konu taşınmazın zilyetliğinin devri anlamını taşımadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici senetle devri yapılan hisseli taşınmazın tapuda devrinden sonra davacının devre tatil sözleşmesini feshedip feshedemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre tatil sözleşmelerinde, hisseli taşınmaz devrinin tapuda yapılmasıyla teslim gerçekleşmiş sayılacağı ve davacının konaklama belgesinin bu teslime ilişkin olmadığı gözetilerek, mahkemenin bu hususları değerlendirmeden verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının, sözleşme konusu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve tüketicinin dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmelerinde zilyetliğin devredilmiş sayılabilmesi için, sözleşmede kararlaştırılan kullanım hakkına uygun şekilde ve fiilen kullanıma hazır halde taşınmazın tüketiciye teslim edilmesi gerektiği, tüketicinin başka bir tesiste konaklamasının bu şartı karşılamadığı ve dolayısıyla tüketicinin dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi davasında, davacının başka bir tesiste konaklamasının zilyetliğin devri sayılıp sayılamayacağı ve kararın kesin nitelikte olup olmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının başka bir tesisteki konaklamasının, sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devri anlamına gelmediği ve davalı tarafından kullanıma hazır şekilde teslim edildiğinin ispatlanamadığı, ayrıca davanın konusunun ileriye etkili sonuç doğurduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinde, davacının başka bir tesiste konaklamasının, sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devri sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda davacının sözleşmeden dönme hakkının olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğinin devredildiğinin ispat yükü davalıda olup, davalı tarafından sunulan, davacının başka bir tesiste konaklamasına ilişkin belge, zilyetliğin devrini ispatlamaya yeterli olmadığı ve tüketicinin, taşınmazın fiilen kullanıma hazır şekilde kendisine teslim edilmesine kadar sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı arasında yapılan devremülk sözleşmesi gereği, devremülklerin tapuları teslim edilmediği için davacılar tarafından açılan istirdat davasında, mahkemenin davacıların her biri için ayrı ayrı hükmedilen bedel gösterilerek karar verip vermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu gözetilerek her bir davacı için ayrı ayrı hükmedilen bedel gösterilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece bozmaya uygun olarak davacıların her biri için ayrı ayrı hükmedilen bedeller gösterilerek karar verildiği anlaşıldığından, davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli devre mülk satış sözleşmesinin iptali davasında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı ve bölge adliye mahkemesi kararının kesin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan konaklama ve kiralama belgelerinin, ön ödemeli devre mülk sözleşmesinde aranan zilyetliğin devri anlamına gelmediği, davalının teslim borcunu ifa ettiğini ispatlayamadığı ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmi şekil şartına uyulmaksızın yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı tazminat talebinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk satış vaadi sözleşmesinin resmi şekil şartına uyulmadığı için geçersiz olması ve geçersiz bir sözleşmeden kaynaklanan edim ifa yükümlülüğü doğmaması, dolayısıyla da gecikme tazminatı talebinin kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haricen düzenlenen devre mülk sözleşmesi sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmeyi feshedip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devre mülk sözleşmelerinin tapu devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılması geçersiz olsa da tapu kaydının devri halinde geçerlilik kazanacağı, davacının dava konusu taşınmaz haricinde başka bir tesiste konaklamasının zilyetliğin devri anlamına gelmeyeceği ve fesih hakkını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinin feshi, tapu iptali ve ödenen bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini değiştirerek hüküm kurması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararını kaldırmadan esastan hüküm kurması usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.