Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Doğacak Alacak”
- Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinde, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarının haczedilmesi talebi üzerine, haciz ihbarnamesinin tamamının mı yoksa yalnızca ileride doğacak alacakları kapsayan kısmının mı iptal edilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz doğmamış alacakların haczi mümkün olmadığı ve haciz ihbarnamesinde belirtilen "doğacak alacaklar" ifadesinin üçüncü kişi nezdinde bir hukuki ilişkiye dayanmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin haciz ihbarnamesinin tamamını iptal etmesi hatalı bulunmuş ve yalnızca "doğacak" ifadesinin çıkarılması suretiyle haciz ihbarnamesinin düzeltilmesi gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konulup konulmadığı ve bu hususun icra mahkemesince araştırılıp araştırılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı ve ortaklık malvarlığının ortaklara elbirliği mülkiyeti ile ait olduğu, borçlu ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklığın hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı, sadece borçlu ortağın kar payı veya tasfiye payına haciz konulabileceği gözetilerek, icra mahkemesince bu hususun araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesi ile konulan haczin, sıra cetvelinde ilk sırada yer alıp almayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki doğacak alacaklarına ilişkin haciz ihbarnamesinin İİK'nın 89. maddesi uyarınca gönderilebileceği ve bu haczin, daha sonraki tarihte yapılan hacizden öncelikli sayılacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozma kararına uygun olarak verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borca yeter bakiye bulunmayan borçluya ait banka mevduat hesabına ileride yatacak paraların haczinin de mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun bankadaki mevduat hesabına düzenli olarak para yatırılmasının söz konusu olmadığı ve haciz ihbarnamesinde doğacak alacaklar üzerine de haciz konulmuş olsa dahi takip borçlusu ile banka arasında müstakbel alacak doğuracak bir hukuki ilişkinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı tarafından kiralanan taşınmaza yapılan imalatların bedeli ile kira alacağının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira alacağının zamanaşımına uğramadığı ve davalının bu alacağı ödemediği anlaşılmakla, birleşen davanın onanmasına, imar mevzuatına aykırı imalatlar dışında kalan faydalı ve zorunlu imalat bedelleri yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek asıl davanın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı arsa sahibinin, davalı yükleniciden, imzalanan ek protokolde kararlaştırılan tazminatı isteyip isteyemeyeceği ve davalı aleyhine başlatılan icra takibinde haklı olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin, imar planının iptal edildiğini bilmesine rağmen ek protokolü imzalayarak taahhüdünü yerine getirmediği ve davacı arsa sahibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmakta haklı olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süreli ipotek tesis edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın nitelendirilmesi ve mahkemece davanın bu nitelendirmeye uygun olarak incelenip incelenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel muvazaaya dayalı bir iptal davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, davalı şirket lehine kurulan ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı, davalıların ihmali davranışlarla davacıyı zarara uğrattığı ve davalılar arasında organik bağ bulunduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlunun banka hesabındaki paraya hangi alacaklının haciz hakkının öncelikli olduğu ve sıra cetvelinin doğru düzenlenip düzenlenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun banka hesabındaki paraya ilk haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve haczin İİK 89. maddeye uygun yapılmış olması gözetilerek, ilk haczin şikayetçi alacaklıya ait olduğunun kabulüyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı şirket ile arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihine göre değil, davacı şirketin temlik yazısında sehven belirtilen fatura tarihine göre ödeme yapması nedeniyle davacı şirketin kur farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin temlik yazısında yer alan "fatura tarihindeki kur" ifadesinin, yazının tamamı ve taraflar arasındaki sözleşme hükmü gözetildiğinde bariz bir maddi hata olduğu, bu nedenle ödemenin sözleşmede kararlaştırılan ödeme tarihindeki kura göre yapılması gerektiği değerlendirilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı faktoring şirketinin, takibe konu çeki, ilgili yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak elinde bulundurup bulundurmadığı ve bu bağlamda davanın kabul edilip edilmemesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı faktoring şirketinin, çeki ciro yoluyla devraldığı kişinin kendi müşterisi olmadığı ve çek bedelinin, sunulan faturalarla uyumlu olmadığı, dolayısıyla, davalı faktoring şirketinin, ilgili yönetmelik hükmüne göre çeki elinde bulundurduğunu ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.