Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Doğal Hâkim İlkesi”
- Uyuşmazlık: HSK kararıyla asliye ticaret mahkemesinin kurulması sonrasında, daha önce asliye hukuk mahkemesinde görülen ticari davaya hangi mahkemenin bakmaya yetkili olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HSK kararında derdest davaların devrine ilişkin bir hüküm bulunmaması, Anayasa'nın 37. maddesindeki doğal hakim ilkesi ve HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte görevli olan asliye hukuk mahkemesinin yargılamaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Merci tayini yoluyla görevli olduğu belirlenen mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesi sırasında görev hususunun tekrar irdelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 10.06.1942 gün ve 26-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın halen geçerliliğini koruması ve değiştirilmesi için haklı ve güçlü bir gerekçe bulunmaması, ayrıca görev uyuşmazlığının daha önce Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından kesin olarak çözümlenmiş olması gözetilerek, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararıyla Muğla ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulması ve faaliyete geçmesinden önce açılmış bir davada, görevli mahkemenin Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mı yoksa yeni kurulan Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 37. maddesindeki kanuni hakim ilkesi, 6100 sayılı HMK'nın 30. maddesindeki usul ekonomisi ilkesi ve 6102 sayılı TTK'nın geçici 9. maddesi gözetilerek, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yasalara göre görevli olan Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) davaya bakmaya devam etmesi gerektiği gerekçesiyle, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün hukuki dayanaklarının ve usul yönünden yapılan işlemlerin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanları, FETÖ/PDY yapılanması içinde yer aldığını gösteren diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü, sanığın suçüstü halinde yakalandığı, soruşturma ve kovuşturma mercilerinin yetkili olduğu ve adil yargılama ilkelerine aykırılık bulunmadığı gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan mahkûm olan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk tarafından çalınan malın yerinin gösterilmesi ve iadesinin sağlanmasıyla etkin pişmanlık şartının kendiliğinden oluşmayacağı, sanıkların pişmanlıklarını gösteren bir söz veya davranışlarının olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun iade iradesine rıza gösterdiklerine dair bir delil bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesinde, sanık müdafisinin ek temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı ve hükmün hukuki gerekçelerinin yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra yedi gün içinde temyiz nedenlerini içeren bir dilekçe sunması gerektiği hususunda tebligat yapılmamasının, meşruhatlı tebligatın yapılabilmesi için bir engel oluşturmadığı, bu nedenle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın örgüt üyeliğine ilişkin delillerin ve yargılama usulünün hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, yargılamanın usul ve esas yönünden hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, tanık beyanları ve örgütsel faaliyetleri kapsamında değerlendirilen delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, yeterli ve inandırıcı olduğu, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgüt adına faaliyetlerde bulunduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkeme sıfatıyla yapılan yargılama sonucu verilen mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararıyla yetki alanı değişikliği sonrasında, davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararında derdest davaların devrine ilişkin bir hüküm bulunmaması ve ilk mahkemenin kararının görevsizlik değil devir kararı niteliğinde olması nedeniyle, yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmadığından dosyanın görevli mahkemeye iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın inançlı işleme dayalı olarak devredildiği iddiasının ispatı için davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki dinlenilme hakkı ve silahların eşitliği ilkesi gereğince davalı tarafın da tanık dinletme hakkının bulunduğu, davalı tanıklarının dinlenmeden hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkıyla bağdaşmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel faaliyetlerde bulunması, tanık beyanları ve diğer delillerle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğunun ve hiyerarşik yapısında yer aldığının anlaşılması, eylemlerinin örgütün amaçları doğrultusunda olması ve suçun unsurlarının oluşması gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.