Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dosyanın İşlemden Kaldırılması”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 1972 yılında davacı vekilinin yenileme talebi üzerine tekrar görülmeye başlandığı, davacı vekilinin müracaata bırakılan dosyayı 6 ay içinde yenilemediği ve 30.04.1973 tarihli işlemden kaldırma kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'un 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırma kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın işlemden kaldırılmasından sonra, yenileme harcının yatırılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yenileme harcının yatırılması için davacıya süre verilmesi gerektiği, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin vefatı nedeniyle mazeretli sayılan davacıya, yeni duruşma tarihinin tebliğ edilmemesi ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın vekilinin vefatı sebebiyle mazeretli sayıldığı duruşmada belirlenen yeni duruşma tarihinin, davacıya tebliğ edilme yükümlülüğünün mahkemece yerine getirilmesi gerekirken, tebligat giderinin bulunmaması gerekçesiyle tebligat yapılmadan davanın HUMK m. 409 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin, davacının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava dosyasının işlemden kaldırıldıktan sonra üç aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararının usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının yasal süre içerisinde dosyayı yenilemediği ve davayı takip etmeyen avukata yapılan tebligatın geçerli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, davacının davasını bir kez 1086 sayılı HUMK, bir kez de 6100 sayılı HMK zamanında takipsiz bırakması halinde, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 1086 sayılı HUMK döneminde davanın bir kez işlemden kaldırılıp yenilenmesinin, tamamlanmış bir usul işlemi olarak kabul edilmesi ve hukuki güvenlik ilkesi gereği davacının bu işlemden kaynaklanan haklarının korunması gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 320/4. maddesinin uygulanmasıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından HMK 46. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasının, davacının duruşmaya katılmaması ve davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılıp sayılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmaması ve davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine HMK'nın 150/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırıldığı, akabinde üç aylık süre içinde davanın yenilenmemesi nedeniyle de HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı manevi tazminat davasının, davacı vekilinin duruşmaya katılmaması ve davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine açılmamış sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmaması ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine, dosyanın işlemden kaldırılmasını müteakip üç ay içinde yenilenmemesi nedeniyle, HMK'nın 150/1 ve 150/5. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğünden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde davanın hangi kanuna göre açılmamış sayılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılıp yenilenen davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde, önceki kanun döneminde yapılmış olan işlemler ve kazanılmış haklar gözetilerek 1086 sayılı HUMK'nın uygulanması ve davanın bu kanuna göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin HMK'ya göre davanın açılmamış sayılmasına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların kadastro öncesi nedene dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların vekilinin istifası ve bazı davacıların duruşmalara katılmaması nedeniyle davanın HUMK 150. madde kapsamında açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davalıların davayı takip etme iradesini ortaya koymuş olmaları ve davanın açılmamış sayılması koşullarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.