Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Duruşmalı Yargılama”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasının eki niteliğindeki taleplerin kısmen kabul edildiği istinaf kararından sonra, davacı vekiline ayrıca vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasının eki niteliğindeki taleplerin kabulü veya reddine bağlı olarak ayrıca vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, istinaf mahkemesinin duruşmalı olarak yeniden yargılama yapıp kısmen kabul kararı vermiş olsa dahi, bu durumun davacı vekiline ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesini gerektirmediği gözetilerek, davacı kadın vekilinin temyiz talebi reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı basit güveni kötüye kullanma suçu bakımından, CMK'nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun'la getirilen basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı ve yerel mahkemenin kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamından sonra verdiği hükmün, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeler içermesi nedeniyle "yeni hüküm" niteliğinde olduğu ve bu nedenle Ceza Genel Kurulunca değerlendirilemeyeceği gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hakim sorumluluğu şartlarının oluşup oluşmadığı ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat davalarında HMK’nın 46. maddesinde sayılan sınırlı sorumluluk hallerinin oluşmadığı ve davacının iddia ettiği hususların kanun maddesinde belirtilen sorumluluk nedenlerini oluşturmadığı, ayrıca Yargıtay'ın görev ve yetkisi gereği temyiz incelemesinin duruşmasız olarak yapılabileceği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılıp yapılmayacağı ve davanın esastan reddine ilişkin kararın hukuki olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde sayılan hâkimin hukuki sorumluluğuna sebep olan hallerin somut olayda gerçekleşmediği, davacının iddialarını bu yönde ispatlayamadığı ve temyiz incelemesinde duruşma yapılmasını gerektirecek istisnai bir durum olmadığı gözetilerek mahkemenin esastan ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine açılan tazminat davasında, davanın reddine ilişkin verilen kararın temyizi aşamasında davacının duruşma talebinin reddi ve tazminat davasının reddine ilişkin hükmün temyizi ile davalı vekilinin katılma yoluyla yaptığı ve adli yardımdan yararlanan davacı aleyhine takdir edilen vekalet ücretine itirazının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan sorumluluk hallerinin somut olayda gerçekleşmediği, Hukuk Genel Kurulunun yapısı ve işleyişi gereği duruşmalı inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, davacının haksız çıkması sebebiyle davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinden adli yardım hükümleri gereğince indirim yapılamayacağı gözetilerek, davanın reddine ilişkin karar davacı yönünden onanmış, vekalet ücreti yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle devlete karşı açılan manevi tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, HMK’nın 46. maddesinde sınırlı olarak sayılan hâkimin yargılama faaliyetinden doğan sorumluluk hallerinden hiçbirini oluşturmadığı, davacı aleyhine kasıt veya ağır ihmal sonucu hukuka açıkça aykırı karar verildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararlarının yasal mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin, icra takibinde taraf olmayan davacı şirket lehine ihtiyati haciz kararı alınmış bir teminatın, icra mahkemesince takip alacaklısına iade edilmesine karar vermesi nedeniyle oluşan zarardan Hazine’nin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde sayılan hâkimin hukuki sorumluluğuna yol açan nedenlerin hiçbirinin bulunmadığı, hâkimin icra takibinde taraf olmayan davacıya, teminatın iadesi ile ilgili bildirimde bulunmamasında yasaya aykırılık olmadığı ve bu nedenle Hazine'nin sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Özel Daire’nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama sürecindeki işlemleri nedeniyle oluşan zarardan dolayı Maliye Hazinesi'ne karşı açılan tazminat davasında, hâkimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin işlemlerinde kasıt veya görevi savsaklama unsuru bulunmadığı, meydana gelen hataların ise kanun yoluyla düzeltilebilecek nitelikte olduğu ve davacının zararının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyeti nedeniyle verdikleri zarardan dolayı devlete karşı açılan tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava açıldığı tarihte zarar miktarını tam olarak belirleyebilecek durumda olmasına ve delil tespiti yoluyla zarar miktarının belirlenmiş olmasına rağmen belirsiz alacak davası açmasının HMK 107. maddesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümüyle boşanma davası konusuz kaldıktan sonra, sağ kalan eşin kusurunun tespiti ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı mirasçılarına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ölümüyle davanın konusuz kalması halinde, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği, davacı mirasçılarının kusur tespiti talebinin kabulü ile davalı kadının tam kusurlu olduğunun ve davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğunun anlaşılması ve istinaf yargılamasının duruşmalı yapılmış olması dikkate alınarak, davacı mirasçıları yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk şartlarının oluşup oluşmadığı ve temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılıp yapılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinin somut olayda gerçekleşmediği, davacının iddia ve delillerinin bu halleri ispatlamaya yeterli olmadığı ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını gerektirecek yasal bir düzenleme veya istisnai bir durum bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği davanın reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyeti nedeniyle açılan tazminat davasında davacı avukatın, aynı davada vekil sıfatıyla hareket ederken şahsen uğradığı iddia edilen zararlar nedeniyle dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılıp yapılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davada vekil olarak görev yapan avukatın şahsi zararları nedeniyle ayrı bir dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını gerektiren yasal bir düzenleme ve zorunluluk bulunmadığı gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.