Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Edim Borcu”
- Uyuşmazlık: Serbest muhasebecilik hizmetinden kaynaklanan ücret alacağı için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında uygulanacak zamanaşımı süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin vekalet akdi niteliğinde olduğu ve vekalet akdinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, dava dışı üçüncü kişinin borcunu ödememesi halinde, davacıya ait taşınmazdan bir bağımsız bölüm devredilmesi taahhüdünün ihlali nedeniyle açılan itirazın iptali davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava dışı üçüncü kişinin borcunu ödememesi halinde davacıya taşınmazdan bir bağımsız bölüm devrini taahhüt etmesiyle TBK m.128 hükmü uyarınca üçüncü kişinin edimini taahhüt etmiş sayıldığı ve edimin ifa edilmemesi halinde, taahhüt edenin tazminat borcunun asıl borç olarak doğduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, yerel mahkemenin yetkisizliğine karar vermesi üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına karşı direnilmesi nedeniyle yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında ilk kararındaki gerekçesini genişletmek yerine, Özel Daire bozma kararına rağmen yeni bir hukuki gerekçe ve olgulara dayanarak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, taşınmaz satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle zamanaşımının başlangıç tarihinin taşınmazın satıldığı tarih mi yoksa vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarih mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edene karşı hesap verme borcunun vekalet ilişkisinin sona ermesinden sonra dahi devam etmesi ve vekil edenin davalı vekil tarafından satıştan haberdar edilmediği gözetilerek zamanaşımının vekil edenin satıştan haberdar olduğu tarihte başlayacağına karar verilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak davasında, davacının dava dışı kişilerden devraldığı kooperatif hissesi karşılığında verilmesi gereken villaların teslim edilmemesi nedeniyle davalı kooperatife karşı dava açma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece verilen ilk bozma kararının araştırmaya yönelik olup kesin bozma niteliğinde olmadığı ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmadığı, HUMK’nın 429/4. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nda değil Özel Daire'de yapılması gerektiği sonucuna varılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen vekaletname ile devredilen taşınmazın satışının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet görevinin ifası sırasında sadakat ve özen borcuna aykırı davranarak taşınmazın düşük bir bedelle devretmesi ve davalı alıcının da bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan taşınmaz edinme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacı kadının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve takibe konu alacağın mevcut olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan hükümlerin boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline geldiği ve davacı kadının, çocukları yararına kararlaştırılan edimin ifasını isteyebileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı federasyona ödenmesi gereken katılım payı borcunun miktarı ve zamanaşımı süresi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılım payı borcunun dönemsel bir edim niteliğinde olduğu ve bu nedenle 5 yıllık zamanaşımına tabi olması gerekirken, mahkemece 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanarak hesaplama yapılması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediyenin yerine getirmediği edim nedeniyle oluşan masraf alacağının temliki ile davalı belediye aleyhine başlatılan itirazın iptali davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin alacağın temlikini geçersiz sayarak davayı reddetmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın devrinin yasal olarak mümkün olduğu ve taraflar arasındaki alacağın temliki sözleşmesinin de geçerli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, eşinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle davalıya devrettiği taşınmazın, kredi borcunun ödenmesine rağmen geri verilmemesi üzerine inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmazı bedelli olarak satın aldığı iddiasının aksine, taraflar arasında yapılan anlaşmanın inançlı işlem niteliğinde olduğuna ve davacının kredi borcunu ödediğine dair delillerin yeterliliği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.