Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek Bordro”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında yapılan sendika üye sayıları tespitine itiraz edilip, istatistiklerin düzeltilmesinin talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 15 Mayıs tarihinden önce sendikaya üyelikleri kesinleşip işverene bildirilen kamu görevlilerinin, ek bordroları daha sonraki bir tarihte düzenlenmiş olsa dahi, sendika üye sayısı tespitinde dikkate alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 1968 yılına ait sahte olduğu iddia edilen 30 günlük sigorta hizmetinin gerçek olup olmadığının tespiti için mahkemece yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesi gereği, mahkemenin, uyuşmazlık konusu dönem bordrosu aslını getirterek kriminal inceleme yaptırması, bordroda kayıtlı gerçek çalışanların bilgilerine başvurması ve diğer delilleri değerlendirerek eksik araştırma yapması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden olan ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanmasında, ücret bordrolarında yer alan ek ödeme ve ikramiye adı altındaki ödemelerin ilave tediye alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu’nun ücret bordrolarında ek ödeme ve ikramiye adı altında yapılan tahakkukların hesaplanan ilave tediye alacağından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uyularak hüküm kurulması ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının 2013 yılı Ekim ayından sonraki döneme ilişkin ücret bordroları dikkate alınarak hesaplanması gereken işçilik alacaklarını eksik ödediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uygun olarak davacının 2013 yılı Ekim ayı sonrası bordroları da dikkate alınarak hesaplanan işçilik alacaklarına hükmedilmesinde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Özel ilköğretim okulunda çalışan bir öğretmenin, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'na göre ek ders ücreti, hazırlık ve planlama ücreti ve okulda bulunma zorunluluğu nedeniyle ek ders ücreti taleplerinin ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9. maddesinde özel okul öğretmenlerinin özlük haklarına ilişkin özel bir düzenleme bulunduğu, anılan Bakanlar Kurulu Kararı hükümlerinin ise ancak 5580 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde uygulanabileceği, talep edilen ek ders ücretlerinin sosyal yardım niteliğinde olmadığı ve özel okul öğretmenlerinin ücretinin eki niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden kaynaklanan ücret, fazla mesai, hafta tatili ve bayram/genel tatil ücreti alacaklarının tespiti ve ödenip ödenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İmzasız bordrolarda "Ek Ödemeler" adı altında fazla mesai ücreti tahakkuklarının bulunduğu ve bunların davacıya ödendiğinin banka kayıtlarıyla sabit olduğu, ancak mahkemenin sadece bir kısım fazla mesai ücretini dikkate alıp diğer ödenen fazla mesai ücretlerini hesaplanan fazla mesai alacağından mahsup etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacının talep ettiği işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadıkları, sorumluluğun hukuki dayanağı, davacının yararlanması gereken toplu iş sözleşmesinin tespiti, alacakların ispatı ve hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyada bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplama yapılırken davacının sendika üyeliği öncesi ve özelleştirme sonrası fiilen aldığı ücretin tespitine yarayacak bordroların bulunmadığı belirtilmiş ise de; dosyada davalı şirket tarafından sunulan 2013 yılı Ekim ayı sonrasına ilişkin bordroların mevcut olması ve bu bordroların da değerlendirmeye tabi tutularak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişten sonraki dönemde ücretinin nasıl belirleneceği ve talep ettiği fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, kadroya geçişten sonraki dönemde işçinin ücretinin belirlenmesinde uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi hükümlerinin hatalı uygulanması, işçinin ücretine uygulanacak zam oranının ve ek bordrolarla yapılan ödemelerin mahsup edilip edilmediğinin bilirkişi raporundan anlaşılamaması ve 2022 yılı ücret tespitinde toplu iş sözleşmesi hükümlerinin hatalı uygulanması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücrete ilişkin hükümler içeren belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre ücret ve diğer fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, geçiş döneminde uygulanan toplu iş sözleşmesinin ücret zammı hükmünden yararlanamayacağı, ücretinin 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret üzerinden hesaplanması gerektiği, davalı vekilince sunulan ek bordroların mahkemece dikkate alınıp alınmadığının belli olmaması ve bilirkişi raporunun bu yönlerden denetime elverişli olmaması, ayrıca 2022 yılı ücret tespitinde bireysel iş sözleşmesindeki asgari ücretin yüzde fazlasına göre belirlenen temel ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zamlarının da uygulanmasının hatalı olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden ödenmeyen ücret, fark kıdem tazminatı, ikramiye, manevi tazminat ve kullanılmayan yıllık izin ücreti alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Eylül ayı ücretinin ödendiğinin tespit edilmesine rağmen, Ekim 2017 dönemi ücretiyle ilgili davalı işverenin sunduğu tutanağın kendi savunmasıyla çeliştiği, bu nedenle dosyadaki banka ödemeleri ve bordrolar birlikte değerlendirilerek davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, kadroya geçiş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işçinin 2021 yılı ücret hesabında, bordrolarda görünen ek ödemelerin bilirkişi raporunda dikkate alınmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.