Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek Dönem Bordrosu”
- Uyuşmazlık: İşyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki tespiti başvurusu tarihinde işyerinde çalışan işçi sayısının SGK kayıtları ve ek dönem bordroları dikkate alınarak doğru şekilde tespit edilmemesi ve bu sebeple sendika üye sayısının çalışanların yarıdan fazlasını oluşturmadığının anlaşılması üzerine yetki tespiti kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1968 yılına ait sahte olduğu iddia edilen 30 günlük sigorta hizmetinin gerçek olup olmadığının tespiti için mahkemece yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesi gereği, mahkemenin, uyuşmazlık konusu dönem bordrosu aslını getirterek kriminal inceleme yaptırması, bordroda kayıtlı gerçek çalışanların bilgilerine başvurması ve diğer delilleri değerlendirerek eksik araştırma yapması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işverenden ödenmeyen ücret, fark kıdem tazminatı, ikramiye, manevi tazminat ve kullanılmayan yıllık izin ücreti alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Eylül ayı ücretinin ödendiğinin tespit edilmesine rağmen, Ekim 2017 dönemi ücretiyle ilgili davalı işverenin sunduğu tutanağın kendi savunmasıyla çeliştiği, bu nedenle dosyadaki banka ödemeleri ve bordrolar birlikte değerlendirilerek davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iptal edilen 64 günlük sigorta hizmetinin geçerli sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işe giriş bildirgesindeki ve bordrodaki işyeri sicil numaraları arasındaki farklılığın nedeninin araştırılması, komisyon kararının getirtilmesi, işyerinin varlığının teyit edilmesi, şahsi işyeri dosyasının ve çalışan sayısının tespiti, bordro tanıklarının dinlenmesi, komşu işyeri çalışanlarının veya sahiplerinin beyanlarının alınması gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı, gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı olarak ortaya konulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işveren nezdinde 15.12.1993 - 27.05.1996 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İşyeri kayıtlarının bulunamamasının olumsuz sonuçlarının işçiye yüklenemeyeceği, davacı tanıklarının beyanları ve diğer emsal dosya kararları da değerlendirilerek davacının belirtilen tarihler arasında davalı nezdinde çalıştığı tespit edildiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, belediye şirketinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin ihale yoluyla yürüttüğü çağrı merkezi hizmetinin, asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu ve bu işin ihale yoluyla yürütülmesinde yasal bir engel bulunmadığı, işçilerin bir ihale bittikten sonra yeni dönem ihalesini alan alt işverende çalışmaya devam etmesinin tek başına muvazaa karinesi oluşturmayacağı, davacının çağrı merkezi hizmeti dışında başka bir işte çalıştırıldığına dair bir bilgi de bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmasının muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelerin yardımcı işleri ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürebileceği, davacının yaptığı çağrı merkezi işinin yardımcı iş niteliğinde olduğu, işçilerin bir ihale bittikten sonra yeni dönem ihalesini alan alt işverende kesintisiz çalışmasının ve asıl işveren tarafından işin yürütümü ile ilgili bazı talimatların verilmesinin tek başına muvazaa sonucunu doğurmayacağı, bu kapsamda önceki dönem için muvazaa tespit edilmesinin sonraki dönem için de muvazaa bulunduğu anlamına gelmeyeceği, davacının İBB nezdindeki çalışma dönemi için taraflar arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediye iştirakinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin ihale yoluyla yürüttüğü çağrı merkezi hizmetinin yardımcı iş niteliğinde olduğu, işçilerin yeni dönem ihalesini alan alt işverende kesintisiz çalışmasının ve asıl işveren tarafından işin yürütümüne ilişkin bazı talimatların verilmesinin tek başına muvazaa kanıtı sayılamayacağı, dolayısıyla davalı belediye ile alt işveren arasında kurulan ilişkinin muvazaalı olmadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, belediye iştirakinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin ihale yoluyla yürüttüğü çağrı merkezi hizmetinin, asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu ve bu işin ihale yoluyla yürütülmesinin yasalara uygun olduğu, ayrıca önceki dönemde muvazaa tespit edilmiş olmasının sonraki dönemler için otomatikman muvazaa varlığını göstermediği, dolayısıyla davalı belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının belediye şirketinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının nasıl hesaplanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin ihale yoluyla yürüttüğü çağrı merkezi hizmetinin, asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu ve bu işin ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülebilmesine yasal bir engel bulunmadığı, işçilerin önceki dönemde aynı işverenin farklı bir alt işvereninde çalışmış olmasının tek başına muvazaa karinesi oluşturmadığı, davacının çağrı merkezi hizmeti dışında başka bir işte çalıştırıldığına dair bir bilgi de bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların alt işverenler ile olan ilişkilerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının işçilik alacaklarının hangi dönem için talep edilebileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İGDAŞ'ın 31.12.2014 tarihine kadar olan dönem için alt işverenlerle ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmasına rağmen, bu durumun tüm çalışma süresi için muvazaa varlığına delil olarak değerlendirilemeyeceği, davacının davalı ... Belediyesindeki çalışma dönemi için de muvazaa bulunup bulunmadığının ayrıca tespit edilmesi gerektiği, davacının 31.12.2014 tarihinden sonraki dönem için bordrosundaki ücrete göre tazminat ve alacaklarının belirlenmesi gerektiği gözetilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.