Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek Unsur”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin tescil ettirdiği "TÜRKİYE FİNANS BEREKET VERSİN" markasının, davacının daha önce tescil ettirdiği "BEREKET" markasının haklarını ihlal edip etmediği ve hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markanın esas unsurunun "TÜRKİYE FİNANS" olup "BEREKET" ibaresinin ek unsur niteliğinde olması, "BEREKET" kelimesinin yaygın olarak kullanılan bir kelime olması ve davalı markanın davacı markası ile ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmaması gözetilerek, davalı şirket lehine verilen ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ve markanın hükümsüzlüğüne ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının ticaret unvanında kullandığı "Kervan" ibaresinin davacının daha önce tescil ettirdiği aynı ibareli ticaret unvanına tecavüz teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ticaret unvanlarında yer alan "Kervan" ibaresinin asli unsur olmasına rağmen, davacının ticaret unvanının dava tarihi itibariyle tanınmışlık kazanmadığı ve tarafların faaliyet alanlarının farklı olması nedeniyle tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmaması gözetilerek, ticaret unvanının terkini talebinin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu tadilatların sanık tarafından mı yoksa önceki işletmeciler tarafından mı yapıldığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, tadilatların ne zaman yapıldığı ve binanın taşıyıcı unsurlarını etkileyip etkilemediği hususunda ek bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayrıca 7143 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. madde hükmünün sanık lehine sonuç doğurabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) davacıya ait markalarla benzerlik gösteren bir marka başvurusunu reddetmemesi nedeniyle açılan YİDK iptali ve marka hükümsüzlüğü davasında, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının asli unsurlarının aynı olması, ek unsurların ayırt edicilik sağlamaması ve benzer/aynı mal ve hizmetlerde kullanılacak olmaları nedeniyle iltibas tehlikesi bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin YİDK kararını iptal eden ve marka hükümsüzlüğüne karar veren ilk derece mahkemesi kararını onayan direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusu ile davacının tescilli markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının aynı mal ve hizmetler için tescilli olduğu, davalı başvurusundaki “FLOW Coaching International+Şekil” ibaresinin davacının “FLO” ve “FLOVE” esas unsurlu seri markalarının ayırt edici unsurunu içerdiği, davalı başvurusundaki ek unsurların markaya yeterli ayırt edicilik katmadığı, aksine davacı markalarının bir serisi olduğu izlenimi yarattığı, bu nedenle ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret unvanında davacıya ait tescilli markanın aynen kullanılması nedeniyle, davacının Türk Ticaret Kanunu'nun 46. maddesi gereğince ticaret unvanının terkinini talep etmesi üzerine, terkin şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasıyla aynı olan "Lipetgaz" ibaresini ticaret unvanında kullanmasının, tacirin kimliği konusunda üçüncü kişilerde yanlış bir görüş oluşmasına sebep olacak nitelikte olması ve başkasının iş ürünleriyle iltibasa yol açması nedeniyle haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesinde açılan tazminat davasında, daha önce açılıp kesinleşen kısmi davada hatır indirimi uygulanmaması nedeniyle, mevcut davada da hatır indirimi uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İlk davada zımnen kabul edilen hatır taşımasının olmadığı hususunun, aynı kazaya dayalı olarak açılan mevcut davada da unsur etkisi oluşturduğu, davaların kısmi dava ve ek dava niteliğinde olmadığı ve ilk davanın kesin hüküm etkisi oluşturmamakla birlikte taraflar arasında kabul edilmiş bir vakıayı ortaya koyduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı imar kirliliğine neden olma suçunun oluşup oluşmadığı ve TCK’nın 184/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mümkün olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 4. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu binada yapılan imalatların, otopark girişinin yapılmaması hususunun tek başına TCK'nın 184. maddesindeki suçu oluşturmayacağı, balkonların kapatılmasının ise binanın taşıyıcı unsurunu etkileyip etkilemediğinin tespiti için ek bilirkişi raporu alınması gerektiği ve ayrıca 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen Geçici 16. madde uyarınca sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının "ACCADEMIA BY DARKMEN" markasını tescil ettirirken kötü niyetli olup olmadığı ve bu markanın hükümsüz sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının markasının davacı markalarıyla benzerlik taşıması ve aynı sektörde faaliyet göstermesinin tek başına kötü niyet tescili için yeterli olmadığı, somut olayda kötü niyet iddiasını destekleyecek başka delillerin de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait "KABLO" esas unsurlu tescilli markalar ile davalı tarafından başvurusu yapılan "...+şekil" ibareli marka arasında benzerlik bulunup bulunmadığı ve davalı marka başvurusunun kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığı, "kablo" ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu ve davalı markada kullanılan ek unsurların yeterli ayırt edicilik sağladığı gözetilerek, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçu unsurları yer alırken, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurları açıkça belirtilmediğinden ve davaya konu edilmeyen bir suçtan hüküm kurulamayacağı, "davasız yargılama olmaz" ve "yargılamanın sınırlılığı" ilkeleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı cirantanın, çekteki cironun kendisine ait olmadığı def'ini, kendisinden sonra senedi faktoring sözleşmesiyle devralan davalıya karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki "Çam Ticaret" ibaresinin geçerli bir ticaret unvanı olmadığı, bu nedenle çekin hamiline yazılı çek olarak kabul edilmesi gerektiği, hamiline yazılı çekte ciro imzasının sahte olmasının önem arz etmediği, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olmasının yeterli olduğu ve davalı faktoring şirketinin çeki ilgili yönetmeliğin hükümlerine uygun olarak elinde bulundurduğu anlaşıldığından yetkili hamil sayıldığı gözetilerek, davacının çekin istirdadı isteminin reddine dair direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.