Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Elektrik Enerjisi Hattı”
- Uyuşmazlık: Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle dağıtım şirketlerine verilen mühürleme yetkisine dayanılarak konulan mührün, yetkili makam emriyle konulduğu ve bozulmasının kamu güvenini zedeleyeceği gözetilerek, eylemin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin iptali ve ödenen kısmın iadesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanım bedelinin hesaplanmasında, harici hat üzerinden beslenen cihazların kurulu gücünün dikkate alınması gerekirken, yerel mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak eksik hesaplama yapıldığı gözetilerek, davalı yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kaçak elektrik kullanmanın suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil ediyorsa hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kendi evinde elektrik enerjisi kullanmasının, abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi anlamına geldiği ve bu nedenle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, elektrik enerjisine ilişkin hırsızlık suçunun 6352 sayılı Kanun ile kaldırıldığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün denetlenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı işgal ve faydalanma suçunun manevi unsurunun belirlenmesi bakımından eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinde şirketin temsile ve idareye yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, ormanlık alandan enerji nakil hattı geçirmek ve elektrik direkleri inşa etmek için Orman İdaresinden izin alınması gerektiği, işgal ve faydalanmayı bilen sanığın fiilen iştirak ettiği ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen bedelin tespiti davasında, kaçak kullanım miktarı ve süresinin hesabında bilirkişi raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği ve itiraz edilmediği, ayrıca kaçak olarak kullanılan elektrik enerjisi miktarı ile kaçak kullanım süresinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri uyarınca belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım tespiti nedeniyle tahakkuk ettirilen faturanın iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eyleminin, kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26/b maddesi kapsamında kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu yönetmeliğin 28 ve 29. maddeleri uyarınca hesaplamaların doğru yapıldığı ve bilirkişi raporunun da bunu desteklediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sayaç mührünün kopması nedeniyle tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanım bedelinin istirdadı talebi üzerine, davacının mevzuata aykırı şekilde kaçak elektrik tüketip tüketmediği ve bedelin usulüne uygun hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma ilamında belirtilen usul ve esaslara aykırı olarak, usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin ve ilk bozma kararında belirtilen hususlara uygun bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın hatalı gerekçe ile direnme kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, baz istasyonuna elektrik veren trafodan kablo çekerek kendi evinde elektrik enerjisi kullanmasının suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil etmesi halinde hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, elektrik enerjisinden abonelik esasına göre yararlanılabilmesi ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi nedeniyle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, 6352 sayılı Kanun ile TCK'nın 141/2 ve 142/1-f maddelerinin yürürlükten kaldırılmasıyla enerjinin artık taşınır mal sayılmaması ve abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin hırsızlık suçuna konu olmaması nedeniyle eylemin hırsızlık suçu olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı karşılıksız yararlanma suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün denetlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanım bedeli tespitinde idarenin düzenlediği tutanağın mı yoksa mahkemenin yaptığı tespitlerin mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik tespit tutanağının usulüne uygun olarak düzenlenmediği ve tespit anındaki kurulu güç bilgisinin abonelik sözleşmesine ve sonradan yapılan tespite aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak zarar miktarı yönünden inceleme yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin davalıdan tahsili istemiyle açılan istirdat davasında, kaçak kullanım bedelinin hesabı ve dayanağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin kaçak elektrik kullanımına ilişkin hesaplama hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek, ilk derece mahkemesince eksik inceleme yapıldığı ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, apartmanın ortak kullanım alanına ait elektrik kaynağından izinsiz olarak kendi dairesine elektrik çekmesinin hırsızlık mı yoksa karşılıksız yararlanma mı suçunu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun ile TCK’nın 141/2. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla enerjinin artık taşınır mal sayılmadığı, sanığın eyleminin abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan tüketilmesi şeklinde gerçekleştiği ve bu nedenle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı ve haksız şart teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kayıp-kaçak bedellerini belirleme yetkisine sahip olduğu ve bu bedelin tüketicilere yansıtılmasının yasal dayanağı bulunduğu, ayrıca bu uygulamanın yasal denetim mekanizmalarına tabi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.