Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Elverişli Fiil”
- Uyuşmazlık: Sanığın "öz yönetim" çağrısı içeren basın açıklamasının TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın basın açıklamasının içeriği, açıklamanın yapıldığı ortam, PKK/KCK'ya müzahir internet sitelerindeki çağrılarla bağlantısı, açıklamadan sonra bölgede meydana gelen terör eylemleri ve sanığın örgüt içindeki konumu gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik ve elverişli olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın suça iştirak derecesinin Özel Dairece belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden nitelikte bir eyleminin tespit edilememesi, ancak PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H üyesi olması, YDG-H içerisinde belirli bir timde faaliyet göstermesi, değişik zamanlarda eylemlere katılması ve örgütle organik bağ kurması nedeniyle eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarını mı oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, tanık beyanı ve olay tutanağıyla doğrulanan, karayoluna patlayıcı madde yerleştirme eyleminin vahamet arz eden niteliği ve TCK 302. maddede düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için fiilin elverişli olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmamış mağdurların örgüte katılımlarında cebir, tehdit veya hile kullanıldığına dair yeterli delil bulunmaması, mağdurların çelişkili beyanları ve sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya elverişli vahim nitelikte olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan verdiği mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu mu yoksa TCK'nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etse de, barikat kazma eyleminin hazırlık hareketi niteliğinde olduğu, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için gerekli olan elverişlilik ve nedensellik bağının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün eksik araştırma ile verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmalarının yeterince araştırılmadığı, vahim eylemlerinin somut olarak tespit edilmediği, suçun yaptırımının ağırlığı ve adil yargılanma hakkı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sokağa çıkma yasağı ilan edilerek operasyonların yoğunlaştırıldığı dönemde çatışmaların içinde bulunduğuna ya da nöbet tutmak, hendek ve barikat yapımında çalışmak gibi bir eyleminin olduğuna dair herhangi bir delil elde edilemediği, tanıkların da önceki beyanlarından döndükleri değerlendirilerek sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasının yerinde olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan eksik araştırmayla mahkumiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sokağa çıkma yasağı döneminde silahlı eğitim aldığı, bombalama eylemlerine katıldığı, güvenlik güçlerine ateş açtığına dair ikrarının; olay yeri tutanakları, tanık beyanları ve diğer delillerle doğrulanması gerektiği, sanığın eylemlerinin TCK 302 kapsamında vahamet arz edip etmediğinin tespiti için eksik soruşturma işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağduru hürriyetinden yoksun bırakma eyleminin örgütsel saikle işlenip işlenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru Kobani'ye götürme kastıyla hareket ettikleri ve mağdura yönelik sözlerinin örgütsel bağlantıyı gösterdiği, niteliği, işleniş biçimi ve tehlikenin ağırlığı itibarıyla eylemin örgüt üyeleri tarafından işlenebilecek nitelikte olduğu ve bu tür organizasyonların örgütsel yapı dışında değerlendirilemeyeceği gözetilerek sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği halde, sanıklar aleyhine temyiz bulunmadığı gibi itirazın da lehe olduğu gözetilerek Özel Daire onama kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 15 yaşından küçük tanığı doğrudan örgüte teslim etmediği, ancak örgütün sözde Kent Meclisi yapılanmasında faaliyet yürüttüğü, örgüt hiyerarşisi ve gizliliği içinde hareket ederek örgüte eleman kazandırdığı, bu eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz ettiği gözetilerek, eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.