Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emlak Vergisi Beyanı”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin belirlediği bedelin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın emlak vergisi değerleri yerine emlak beyan değerleri üzerinden karşılaştırma yapması, düzenleme ortaklık payı oranını belirlerken gerekli incelemeyi yapmaması ve eksik inceleme ile hüküm kurması nedeniyle, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ve davacı idare adına tescili konusunda anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın üstün ve eksik yönleri, emlak vergisi beyan değeri ve önceki yargılamada belirlenen bedel dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak faiz hesaplamasında hata bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlikle mülkiyet edinip edinmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza uygulanan emlak beyanının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/son maddesinin (A) bendi uyarınca zilyetlik belgesi olarak kabul edilemeyeceği, sınırları belli olmayan emlak beyanının zilyetliğin ispatı açısından kesin delil olmadığı ve davacı tarafından taşınmaz üzerindeki 20 yıllık zilyetliğin tanık beyanlarıyla ispatlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının uygun bulunmasına ve dosyanın işin esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına tespit edilen taşınmaz üzerinde asli müdahil olan şahısların kullanıcı olarak tespit edilme talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Asli müdahil olan şahısların, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili kullanımlarının olmadığı ve ibraz ettikleri delillerin taşınmaz üzerindeki hak iddialarını ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Protokol hükümleri gereğince, taşınmazın tesliminden sonraki dönemde ödenen emlak vergisinin davalı yükleniciden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan "protokolden doğacak her türlü vergi" ibaresinin emlak vergisini kapsamadığı ve davalıya ait tapu devri öncesi dönemde malik sıfatıyla davacının emlak vergisinden sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin irtikap mı yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu ve görevi kötüye kullanma suçu ise dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakimin, görevi nedeniyle kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak, hileli davranışlarla kendisine ve yazı işleri müdürüne haksız menfaat sağlamak amacıyla, dava harcı ve masrafı adı altında gereğinden fazla para tahsil ettirdiği ve bu eylemden haberdar olan yazı işleri müdürünün de fiile katıldığı gözetilerek sanıklar hakkında kurulan ikna suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz üzerinde fiili kullanıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı 1992 yılında satın aldığına dair senet, emlak vergisi ödemeleri ve tanık beyanları gibi delillerin, 2/B arazilerinde fiili kullanımın tespiti için yeterli olduğu, zilyetliğin değil fiili kullanımın esas alınması gerektiği ve davacının kullanım kadastrosu öncesinde taşınmazı fiilen kullandığının kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, yerel mahkemece keşif yapılmasına ilişkin kurulan ara kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve eksik harcın tamamlatılmadan yargılamaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/1, 28. maddeleri ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca, eksik harcın tespiti halinde mahkemenin davacıya kesin süre vermesi, mehil verilmesine rağmen harcın yatırılmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekirken, eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edilerek keşif giderleri hususunda kesin süre verilmesi ve bu süreye uyulmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın ölümünden terekeye temsilci atanmasına kadar geçen sürede davalı tarafından murisin malvarlığından elde edilen gelirlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan gider belgelerinin denetime elverişli olmaması ve giderlerin hangi taşınmaza yapıldığına dair yeterli inceleme yapılmaması sebebiyle, mahkemece gider belgelerinin incelenmesi ve gerekli ise keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitinde, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın emlak vergisi değerlerinin karşılaştırılmasında usul ve yasaya uygunluk olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran arasında fahiş bir farklılık bulunmadığı, vergi değerlerine ters düşecek bir değerlendirme yapılmadığı ve bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın özellikleri karşılaştırılarak üstün ve eksik yönleri irdelenerek bir değerlendirme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaza ilişkin kullanıcı şerhi verilmesi davasında taraf teşkili hususunda eksiklik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davada taraf teşkili hususunda eksiklik bulunduğu, zira taşınmaz üzerinde fiili kullanım iddiasında bulunan başka bir kişinin bulunduğu ve bu kişinin haklarının da etkilenebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.