Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emredici Hükümler”
- Uyuşmazlık: Temsil yetkisi olmayan kişilerce imzalandığı iddiasıyla toplu iş sözleşmesinin tamamının iptaline, mümkün olmaması durumunda emredici hükümlere aykırı düzenlemelerinin iptaline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasal düzeyde koruma altına alınmış olan toplu iş sözleşmesi hakkı çerçevesinde bağıtlanan ve temelde bir özel hukuk sözleşmesi olan toplu iş sözleşmesinin bir kısım hükümlerinin mahkemece iptaline karar verilemeyeceği ve somut uyuşmazlıkta Anayasa ve kanunların emredici hükümlerine aykırılık teşkil eden bir toplu iş sözleşmesi hükmü de bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette, esas sözleşmeyle yönetim kurulu başkanının genel kurul tarafından seçilmesinin öngörüldüğü durumda, başkanın görev süresinin Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinde belirtilen bir yıllık süreyle sınırlanıp sınırlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Ticaret Kanunu'nun 366/1. maddesinin, yönetim kurulu başkanının her yıl yönetim kurulu tarafından seçileceğini düzenleyen hükmünün emredici nitelikte olduğu, ancak esas sözleşmeyle başkanın genel kurul tarafından seçilmesinin öngörülmesinin kanundan sapmaya açıkça izin verildiği hallerden olduğu, bu durumda genel kurulun başkanın görev süresini üç yıla kadar belirleyebileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçükken çalıştırılmaya başlanan işçinin, iş sözleşmesinin ölümle sona ermesi üzerine mirasçıları tarafından açılan işçilik alacakları davasında, işçinin işe başlama tarihinin tespiti ve bu tarihe göre alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşından küçükken çalıştırılan işçinin iş sözleşmesinin geçersiz sayılamayacağı, işçi lehine yorum ilkesi gereği bu döneme ait çalışmalarının da işçilik hakları hesabında dikkate alınması gerektiği, işe başlama tarihine ilişkin babanın olaydan hemen sonra kollukta verdiği beyanın diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyularak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında farklı dönemlerde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümlerinin geçerliliği ve uygulanacak hukukun ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Umman'daki çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Umman Hukuku'nun uygulanmasına dair geçerli bir hukuk seçiminin bulunduğu, bu dönemlerin aynı zamanda mutad işyeri hukuku kapsamında da değerlendirilebileceği ve bu nedenle ilgili dönemlere ait alacaklar yönünden Umman Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli bir dönemdeki işçilik alacakları davasında, tarafların iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapıp yapmadıkları ve hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının 06.06.2013-08.05.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Rusya hukukunun uygulanacağına dair geçerli bir hukuk seçimi yaptıkları, bu dönemin aynı zamanda davacının mutad işyeri dönemi olduğu ve bu nedenle işçilik alacakları yönünden Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Türk hukukunu uygulayarak verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştığı dönemlere ait işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Umman'da çalıştığı dönemlere ilişkin iş sözleşmelerinde, uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtları bulunduğu ve bu dönemlerdeki mutad işyerinin de aynı ülkeler olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca Rusya ve Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anonim şirkette esas sözleşme ile pay sahibine tanınan yönetim kurulunda belli bir süre temsil edilme hakkının, pay sahibinin rızası olmadan genel kurul kararı ile ortadan kaldırılabilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Söz konusu hakkın paya bağlı bir imtiyaz değil, esas sözleşmeden doğan sözleşmesel bir hak olduğu, bu nedenle pay sahibinin rızası olmadan kaldırılamayacağı, kaldıran genel kurul kararının da geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra, toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılacak ücret intibakında önceki kurumdaki kıdeminin dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyeleri esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, bu intibak uygulamasının tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanması ve işçinin önceki kurumdaki kıdeminin yeni kurumdaki ücret seviyesinin belirlenmesinde objektif bir kriter olarak değerlendirilememesi gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmadığı sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, naklen geldiği kurumdaki kıdemi de dikkate alınarak ücretinin belirlenmesi gerekip gerekmediği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyelerine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin ücret seviyesinde bir düşüş yaşanmamış olması, intibak işleminin kişiye özgü olmayıp tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanmış olması, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kurumdan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece yeni kurumdaki kıdemi dikkate alınarak mı yapılacağı, buna bağlı olarak işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı ve işçinin ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun uyarınca naklen gelen işçilerin, yetkili sendikaya üyelikleri halinde, mevcut toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve toplu iş sözleşmesinde yer alan intibak hükmünün objektif kriterlere dayanması, işçinin nakil öncesi ücret seviyesini koruması, işverenin aynı durumdaki tüm işçilere eşit uygulama yapması ve kıdemin sadece çalışma süresini değil kurumsal tecrübe ve birikimi de kapsaması gibi hususlar gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket etmediği ve işçinin talep ettiği ücret farkı alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan işyerinde yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesindeki ücret skalasına göre intibakının yapılırken önceki kurumdaki kıdeminin de dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesine göre yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin kıdemine göre intibak yapılmasını gerektirmediği ve işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı bir durum oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.