Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Erken Ödeme Ücreti”
- Uyuşmazlık: Bankanın kredi müşterisinden tahsil ettiği ödeme tablosu değişiklik ücretinin (yeniden yapılandırma ücreti) sözleşmede yer almamasına rağmen tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde erken ödeme halinde faiz, komisyon, masraf ve mali yükümlülüklerin ödeneceği taahhüt edilmiş ise de ödeme tablosu değişiklik ücreti (yeniden yapılandırma ücreti) tahsil edileceğine ilişkin açık bir hüküm ve oran bulunmaması, bankaların alacakları masrafların hukukilik denetiminde ilan ve yayım yapılmış ise bu oranlar üzerinden tahsilat yapılabileceği, yapılmamış ise TTK 22. Maddesi ve emsal banka uygulamaları araştırılarak oran belirlenmesi gerektiği, mahkemenin eksik inceleme ile karar vermesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredilerin erken kapatılması sebebiyle bankanın tahsil ettiği erken kapama ücretinin fahiş olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın erken kapama ücreti belirleme yetkisinin dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı ile sınırlandırıldığı, bu nedenle diğer bankaların benzer krediler için uyguladığı erken kapama ücretlerinin de gözetilerek ücretin fahiş olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi sözleşmesinde erken kapama ücreti hesaplama yöntemi belirlenmiş olmasına rağmen, bu hesapta kullanılacak faiz oranlarının nasıl belirleneceği ve buna bağlı olarak tahsil edilen erken kapama ücretinin fahiş olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Erken kapama ücretinin belirlenmesinde bankanın dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına uyma yükümlülüğü bulunduğu, bu nedenle diğer bankaların benzer krediler için uyguladığı erken kapama oranları ve tarafların erken kapatma ile elde ettikleri menfaatler de değerlendirilerek davanın çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen erken kapama ücretinin fahiş olup olmadığı ve miktarının nasıl belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde imzalanan genel kredi sözleşmesinde erken kapama ücreti oranının belirlenmemiş olması ve hesaplama yönteminin belirsizliğe yol açması, bankanın erken kapama talebini kabul etmesiyle faiz kaybı yaşamayacağı, ayrıca alacağına vadeden önce kavuşarak kredi riskini bertaraf edeceği, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı gözetilerek, diğer bankaların benzer kredilerde uyguladığı erken kapama oranları da değerlendirilerek, tahsil edilen erken kapama ücretinin bankacılık uygulamalarına ve TMK m.2'ye uygunluğunun tespiti gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesinin, kredi faiz oranı ve taksit sayısının azaltılması suretiyle yapılandırıldığı durumda, bankanın erken ödeme komisyonu adı altında bedel tahsil etmesinin mevzuata ve sözleşmeye uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yeniden finansman sözleşmelerinin 4077 sayılı Kanun anlamında erken ödeme olarak kabul edilemeyeceği, bankanın masraf talep edebilmesi için tüketiciyi mevzuata uygun şekilde bilgilendirmesi ve açık yazılı onayını alması gerektiği, somut olayda bu şartların sağlanamadığı ve tüketicinin komisyon bedelinin kesilmesine rıza gösterdiğine dair belgenin karşılıklı mutabakata dayalı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi çerçevesinde tüketiciden tahsil edilen bir bedelin erken ödeme komisyonu mu yoksa yapılandırma işlemine karşılık alınan bedel mi olduğu ve iadesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlığın, direnme kararının verildiği tarih itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi kullanımında banka tarafından tahsil edilen ücret ve masrafların istirdadına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve masrafların istirdadı davasında, bankanın tüketiciden yalnızca kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları talep edebileceği, erken kapama ücretinin yasal sınırlamalara uygun olup olmadığının ve davalı bankanın diğer delillerinin toplanarak bilirkişi incelemesine başvurulması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, tüketici mahkemesinin kredi sözleşmesinden kaynaklanan erken ödeme ücreti, dosya masrafı, hizmet bedeli ve ipotek fek ücreti alacaklarına ilişkin kararını temyiz etmesi üzerine, direnme kararının temyiz edilebilirlik sınırının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte, direnmeye konu olan miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında olması gözetilerek, davalı bankanın temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama ücretinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalı bankanın sektör ortalamasının üzerinde erken kapama ücreti tahsil ettiğine dair bilirkişi raporuna dayanarak davacının kısmi iade talebini kabulüne ilişkin kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Özelleştirme sonucu hissesi devredilen bir kurumda nakil hakkına sahip işçi statüsünde çalışan davacının, kamu görevlilerine yapılan ek ödeme ve denge tazminatından yararlanıp yararlanamayacağı ile nakil maaş ilmuhaberinin bu hususlar gözetilerek düzenlenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalıştığı kurumun özelleştirilmesi sonrasında kamu görevlilerine tanınan ek ödeme ve denge tazminatına hak kazanmadığı, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 29. maddesi ve taraflar arasındaki iş sözleşmesi hükmünün genel ücret artışlarını kapsadığı, özel bir ek ödeme veya denge tazminatı düzenlemesi içermediği, davacının Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilen ücretinin iş sözleşmesi ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak belirlendiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı adına düzenlenen sahte vekaletname ile taşınmazlarının satışı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dahili davalıların temyiz dilekçelerinin yasal süreden sonra verilmesi ve davacı vekilinin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.