Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlilik Birliğinin Sarsılması”
- Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasının hukuki niteliğinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına mı yoksa zinaya mı dayandığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının dava dilekçesi, cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçeleri ile ön inceleme duruşması tutanakları birlikte değerlendirildiğinde boşanma davasının zina sebebine değil, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayandığı, bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesince olmayan zina sebebine dayalı boşanma davası hakkında hüküm kurulmasının ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davanın reddinin hatalı olduğu gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması gerekçesiyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, uzun süreli eylemli ayrılığın boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesi ve özellikle uzun süreli eylemli ayrılığın tek başına boşanma nedeni olarak değerlendirilmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma davasının reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşin boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurunun olup olmadığı ve bu kusurun varlığı halinde davanın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplanan delillerin, davalı eşin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğuna dair yeterli ve inandırıcı kanıtlar sunmadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında, zina iddiasının ispatlanamaması durumunda erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan kusurlu davranışlarının boşanmaya yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin hükmün yerinde olduğu, ancak kadının kürtaj olması konusunda baskı, tehdit ve hakaret içeren mesajlar gönderen erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan kusurlu davranışları nedeniyle boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının zina yönünden onanmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uzun süreli eylemli ayrılığın boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma davasını reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının ıslah yoluyla zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması sebeplerine dayanarak boşanma talebinde bulunmasının hukuki niteliği ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ıslah dilekçesi ile davasını zina sebebiyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma talebi olarak terditli bir şekilde değiştirmesinin ve davanın tamamının ıslah edilmesinin yasal olarak mümkün olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşin kusurlu bir davranışının bulunup bulunmadığı ve davacının tam kusurlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin davacının özürlü çocuğuna iyi baktığı, birlikte zaman geçirdiği ve davacının kovması sonucu evi terk etmek zorunda kaldığı delillerle sabit olduğundan, davalı eşten kaynaklanan bir kusurun ispatlanamadığı, bu nedenle de tam kusurlu olan davacının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasında, davalı kadının da kusurlu olup olmadığı ve bu kusurun boşanmaya karar verilmesine etki edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarına rağmen, eşiyle kavga edip ona fiziksel şiddet uygulayarak az da olsa kusurlu olduğunun tespit edilmesi, davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve boşanmaya karar verilmesine hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşe "terk" kusurunun yüklenip yüklenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin ortak konutu terk etmesinin tek başına Türk Medeni Kanunu m.166/1'e göre boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı, fiili ayrılığın boşanmaya sebep olan olaylarda kusur olarak değerlendirilebilmesi için terk eyleminin ortak hayatı sona erdirme kastıyla yapıldığının ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kanıtlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma hükmünün istinaf edilmemesi halinde, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesinin de kesinleşip kesinleşmeyeceği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından yeniden incelenip incelenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Genel boşanma sebebine dayalı davalarda, taraf kusurlarına ilişkin gerekçe ile boşanma hükmü arasında sıkı bir bağlılık bulunmakla birlikte, bu bağlılık birbirinden ayrılması imkansız bir bağ olmadığından, boşanma hükmünün kesinleşmesi, kusur belirlemesinin de kesinleştiği anlamına gelmediği ve boşanmanın fer'ileri olan nafaka ve tazminat talepleri açısından kusurun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadının zinanın öğrenilmesinden sonra 6 aylık hak düşürücü süre içinde davasını ıslah ederek zina nedeniyle boşanma talebinde bulunup bulunmadığı ve erkeğin, kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması davası hakkında hüküm kurulmaması yönünden istinaf başvurusunda bulunmadığı halde bölge adliye mahkemesinin bu konuda hüküm tesis edip edemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının, zina iddiasını destekleyen delilleri sunarak davasını zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenleriyle ıslah etmesi ve bu ıslahın 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca erkeğin kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması davası hakkında hüküm kurulmaması hususunda istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle, bölge adliye mahkemesinin bu konuda hüküm tesis etmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında davalı kadının kusurlu olup olmadığı, boşanma kararının verilip verilmeyeceği ve davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminat verilip verilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre davalı kadının evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu olduğu, boşanma kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve davacı erkeğin tazminat talebinin yasal koşullarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.