Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlilik Birliğinin Temel Yükümlülükleri”
- Uyuşmazlık: Davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması gerekçesiyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, uzun süreli eylemli ayrılığın boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesi ve özellikle uzun süreli eylemli ayrılığın tek başına boşanma nedeni olarak değerlendirilmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma davasının reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uzun süreli eylemli ayrılığın boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma davasını reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşe "terk" kusurunun yüklenip yüklenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin ortak konutu terk etmesinin tek başına Türk Medeni Kanunu m.166/1'e göre boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı, fiili ayrılığın boşanmaya sebep olan olaylarda kusur olarak değerlendirilebilmesi için terk eyleminin ortak hayatı sona erdirme kastıyla yapıldığının ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kanıtlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müşterek çocuğun özel okul eğitimiyle ilgili olarak, eğitim kurumu ile baba arasında imzalanan sözleşmede taraf olmayan annenin, çocuğun eğitim giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel okula kayıt işleminin ve eğitim giderlerinin ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmesi, annenin de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 188. maddesi uyarınca evlilik birliğini temsil yetkisi kapsamında sorumlu tutulmasını gerektirmesi ve annenin eşinin temsil yetkisini aştığı iddiasıyla yasal yollara başvurmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma sonrası, çocuğun kendisinden olmadığını öğrenen kocanın, eski eşine karşı açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa genel mahkeme mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının manevi tazminat talebinin dayanağının, boşanmaya sebep olan olaylar değil, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan ve soybağının reddine ilişkin mahkeme kararıyla kesinleşen vakıa olması ve davanın Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri uyarınca haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olması gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin, diğer eşin evli olduğunu bilerek birlikte olduğu kişiye karşı açtığı manevi tazminat davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı, diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağı ve davacının, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini bilerek evlendiği için davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasında, davalı kadının da kusurlu olup olmadığı ve bu kusurun boşanmaya karar verilmesine etki edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarına rağmen, eşiyle kavga edip ona fiziksel şiddet uygulayarak az da olsa kusurlu olduğunun tespit edilmesi, davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve boşanmaya karar verilmesine hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve boşanmanın fer'i sonuçlarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı erkeğin evlilik birliğine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu gerekçesiyle verdiği boşanma kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında davacı kadın yararına tedbir nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası açılmasıyla eşlerin birbirlerine karşı evlilik birliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerinin devam etmesi, birliğin giderlerine güçleri oranında katılma yükümlülüğünün de devam etmesi anlamına geldiğinden ve davacı kadının da geçim sıkıntısı içinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin tedbir nafakasına hükmetmeyerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina yapmasına karşılık erkeğin de eşine sürekli fiziksel şiddet uygulaması, evin aboneliklerini iptal ettirmesi ve manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği gibi kusurlu davranışları birlikte değerlendirildiğinde tarafların eşit kusurlu oldukları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin kadını ağır kusurlu kabul edip erkeğe manevi tazminata hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kadın eşten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanamadığı ve buna bağlı olarak boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ederek evi terk etmesi ve geri dönmemesi, evliliği kazanç sağlamak amacıyla yaptığı izlenimini uyandırması ve bu durumun içten bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kadının evlilik birliğine aykırı davranışlarda bulunup bulunmadığı ve bu davranışların boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ile direnme kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının tanık beyanlarıyla sabit olan evlilik dışı ilişkisinin, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olduğu ve bu durumun boşanma sebebi oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.