Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlilik Tesbiti”
- Uyuşmazlık: Sanığın eşini öldürmesi nedeniyle nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine dair verilen onama kararına karşı, sanık ile maktul arasında resmi nikahın bulunup bulunmadığının tespitinin eksik yapıldığı iddiasıyla yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve maktulün yabancı uyruklu olması sebebiyle evliliklerinin geçerliliğinin Milletlerarası Özel Hukuk hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, dosyadaki evlilik cüzdanı, tanık beyanları ve sanığın savunmaları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında resmi nikahın varlığının sabit olduğu ve bu nedenle sanığın TCK 82/1-d maddesi uyarınca nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının onanması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliği devam ederken güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve davaya süresinde cevap vermeyerek davacıya kusur isnadında bulunamayacağı, velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, maddi ve manevi tazminat ile nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evli bir erkekle ilişki yaşayan kadının, erkeğin eşine karşı haksız fiil sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek duygusal ve cinsel ilişkiye girmesinin, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir haksız fiil oluşturduğu ve aile birliğine zarar verdiği gözetilerek yerel mahkemenin davalı aleyhine manevi tazminata hükmeden direnme kararının onanmasına, ancak çocukların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarları ile yoksulluk nafakasının toptan ödenmesinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurun kimde olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak boşanmaya, velayete ve maddi-manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelden sarsıldığı durumlarda, az kusurlu eş boşanmaya karşı çıksa dahi, bu karşı çıkış hakkın kötüye kullanılması niteliğindeyse ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamışsa, TMK 166/2 gereğince daha kusurlu eşin açtığı boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerektiği gözetilerek, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olmasına rağmen, davalı-karşı davacı kadının da az kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın kalmadığının tespit edilmesi üzerine, yerel mahkemenin sadece kadının davasını kabul ile boşanmaya karar vermesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, davacı erkeğin ağır kusurlu, davalı kadının ise kusursuz bulunması nedeniyle davanın reddine ilişkin istinaf kararının davacı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin ağır kusurlu olmasının yanında, davalı kadının da evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan davranışlarının bulunduğu, evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı ve davalının davaya karşı koymasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme eylemini töre saikiyle mi yoksa haksız tahrik etkisiyle mi işlediği ve diğer sanıkların azmettirme suçundan sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, uzun süre kızını kötü yaşam tarzından kurtarmaya çalışmasına rağmen başarılı olamaması, kızının kendisine şiddet uygulaması ve hakaret etmesi gibi olaylar neticesinde haksız tahrik altında eylemi gerçekleştirdiği, ayrıca diğer sanıkların azmettirdiğine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, davalının kusuru bulunmaması halinde boşanmaya karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, davalının hiçbir kusurunun bulunmadığı ve evlilik birliğinin bozulmasının tamamen davacının kusurlu davranışlarından kaynaklandığı durumlarda, Medeni Kanun'un 134. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasının kabulü ile hükmedilen nafakalar, tazminatlar ve velayet hususunda karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak, davalı-davacı kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ölen eşi ve babasından dolayı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu (SSK) kapsamında iki ayrı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı SSK’nın 68. maddesinin, evliliğin sona ermesiyle eşinden de ölüm aylığı almaya hak kazanan kişiye bu aylıklardan yüksek olanının ödeneceğini hükme bağladığı, 506 sayılı SSK'ya sonradan eklenen Geçici 91. maddenin ise bu hükmü yürürlükten kaldırmadığı ve 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi olan kız çocuklarının kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kurumlarından gelir veya aylık almalarını engelleyen uygulamayı ortadan kaldırmayı amaçladığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.