Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Faiz Başlangıcı”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından hakedişlerden yapılan kesintilere dair açılan alacak davasında, davacı lehine hükmedilen alacağa ilişkin faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf incelemesinin kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde asıl alacağın esas alınması gerektiği, faiz gibi fer'i taleplerin kesinlik sınırının hesabına dahil edilmeyeceği, bu nedenle davacı lehine hükmedilen asıl alacağa bağlı faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf edilebilir olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ecrimisil davasında, davacı tarafından kademeli faiz talebi olmamasına rağmen mahkemece kademeli faize hükmedilmesinin ve ıslah edilen miktar için faizin hangi tarihten itibaren işleyeceğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacının kademeli faiz talebinde bulunmadığı gözetilerek mahkemenin kademeli faize hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, ayrıca ıslah edilen miktar için faizin ıslah tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrası gereğince kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün işçinin emeklilik hakkı kazandığını ve ilgili kuruma başvurduğunu belgelemesi şartına bağlı olduğu, somut olayda ise işveren tarafından onaylı sigorta hesap fişinin bu hususu ispat için yeterli olmadığı, bu nedenle davacının yaşlılık aylığı bağlandığına dair belgeyi işverene sunup sunmadığının araştırılması ve buna göre faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının müteveffa ile aralarındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi çerçevesinde ödediği önalım bedelinin iadesine ilişkin davada, hükmedilen faizin başlangıç tarihinin sebepsiz zenginleşme tarihi mi yoksa dava tarihi mi olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tereke temsilcisinin ilk derece mahkemesi kararını temyiz ederken faiz başlangıç tarihine itiraz etmediği, temyiz incelemesinde ise ancak kanuna ve kamu düzenine açıkça aykırı hususların re'sen gözetilebileceği ve faizin kamu düzenine ilişkin bir husus olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararıyla belirlenen faiz başlangıç tarihinin temyiz edilmemekle kesinleştiği gerekçesiyle direnme kararı onanmış ve dosya sair yönlerden incelenmek üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sürekli işçi kadrosuna atanması sonrasında ücretine yapılan zam oranının ve ikramiye alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, bozma kararı sonrası yerel mahkemece uygulanması gereken faiz ve faiz başlangıç tarihi ile bozmaya uyulmakla oluşan usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı lehine, bozma öncesi kararda hükmedilen faiz başlangıç tarihlerinin usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu hususun bozma kararı kapsamı dışında kaldığı ve yerel mahkemenin bu haklara riayet etmemesi nedeniyle bozma ilamına aykırı hüküm kurduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya, kadroya geçiş aşamasında yapılan iş sözleşmesinde belirlenen ücretin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, sözleşme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı, talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve hükmedilen faiz oranı ile başlangıç tarihinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında yapılan iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak kararlaştırılması halinde, bu hükmün her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davalı idarenin de iş sözleşmesindeki bu düzenlemeye aykırı olarak davacının ücretini eksik ödediği gözetilerek, davacı lehine hükmedilen fark alacaklar ile faiz ve başlangıç tarihine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya, geçiş sırasında yapılan iş sözleşmesinde belirlenen ücretin, asgari ücret artışlarına rağmen uygulanmaması sebebiyle doğan fark ücret ve diğer mali haklarının ödenip ödenmeyeceği, faiz oranı ve başlangıç tarihinin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir yüzdesi üzerinden ücret ödeneceğinin kararlaştırılması halinde, bu hükmün her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının iş sözleşmesindeki bu hükme rağmen eksik ücret aldığı, hükmedilen fark ücret alacaklarına uygulanan faiz ve başlangıç tarihinin de doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ek dava yoluyla talep edilen işçilik alacağının faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece ilk hükümde belirlenen faiz başlangıç tarihinin davalı tarafından temyiz edilmemesi ve bu hususta davacı lehine kazanılmış hak oluşması gözetilerek, yerel mahkemenin faiz başlangıç tarihini değiştiren hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mala katılma alacağı davasında, faiz başlangıç tarihi ve davalıya hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine faiz başlangıç tarihi ve davalı lehine vekalet ücreti yönünden oluşan usulü kazanılmış hak gözetilerek mahkeme kararındaki faiz başlangıç tarihi ve vekalet ücreti miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, geçiş sırasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığı ile bu alacaklara uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçinin ücretinin, geçiş sırasında yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranı olarak kararlaştırılmış olması nedeniyle, asgari ücretin artmasıyla orantılı olarak işçinin ücretinin de artması gerektiği, ikramiye alacağının faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanağı tarihi olması ve uygulanacak faizin işletme kredisi faizi değil, mevduat faizi olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesabında hangi toplu iş sözleşmesinin esas alınacağı, faiz başlangıç tarihlerinin ve ikramiye alacağına uygulanacak faiz türünün belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldığı tarihte yürürlükte olmayan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret farkı hesaplanması, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlenmesi, ikramiye alacağına uygulanacak faiz türünün yanlış belirlenmesi ve ilave tediye alacağının faiz başlangıç tarihinin hatalı tespiti nedeniyle bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının hesabında uygulanacak toplu iş sözleşmesi ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına rağmen, mahkemenin kadroya geçiş sonrası imzalanan toplu iş sözleşmesine göre değil, geçiş tarihindeki toplu iş sözleşmesine göre ücret ve eksik ödemeleri hesaplaması, ayrıca faiz başlangıç tarihini hatalı belirlemesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.