Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fiilen Ayrı Yaşama”
- Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, Kurum işleminin iptali ve aylıkların iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesindeki “fiilen birlikte yaşama” olgusunun, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama halinin her türlü delille ispatlanması gerektiği ve Kurum denetim raporlarının tek başına yeterli olmadığı, davacının da beyan ve imzasını içermeyen raporların aksi ispat yükünün davacıya yüklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, fiilen ayrı yaşadıkları gerekçesiyle açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve yasada öngörülen süre içerisinde yeniden kurulup kurulmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davacı erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunun tespiti için mahkemece yapılan araştırmanın yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşama olgusunun, ölüm aylığının kesilmesi için önemli bir husus olduğu ve bu hususun tüm açıklığıyla araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme yapması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesindeki düzenlemenin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı ve boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tespiti halinde aylığın kesilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme yapması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen "boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama" halinin ölüm aylığı bağlanmasını ve devam etmesini engelleyici bir durum olarak düzenlenmesi ve bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmaması gözetilerek, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunun tüm deliller toplanarak ve gerekli araştırmalar yapılarak tespit edilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının almakta olduğu ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığı hakkının kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla getirildiği, Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edilmediği ve boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tespiti halinde aylığın kesilmesinin yasal olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının almakta olduğu ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açtığı dava.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını önleme amacı taşıdığı, Anayasa'ya aykırı olmadığı ve bu nedenle boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir/aylık bağlanamayacağı veya bağlanmış olanın kesilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma kararı verildikten sonra ancak kesinleşmeden önce eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle birlikte yaşamaya başlamasının diğer eşin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam ettiği, bu süreçte eşlerin sadakat yükümlülüğünün sürdüğü ve davalı eşin boşanma kararı kesinleşmeden önce üçüncü bir kişiyle birlikte yaşamaya başlamasının davacı eşin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterliliği ve 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin uygulanması.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen "boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşama" halinin tespiti için, mahkemece, tarafların uyuşmazlık dönemindeki MERNİS adres kayıtları ve bu adreslerdeki fiili birliktelik durumu araştırılmadığından ve medula kayıtları getirtilmediğinden, eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığına ilişkin sosyal güvenlik denetmen raporunun aksinin ispatlanıp ispatlanmadığı ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tutanak tanıklarından birinin davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığına dair tutarlı ve açıklayıcı beyanda bulunması, bu ifadesini mahkemede değiştirmesinin haklı bir gerekçesinin olmaması, diğer tutanak tanığının ise denetmene verdiği yazılı ve imzalı beyanına itibar edilmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun’un 59/2. maddesi uyarınca sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen tutanağın aksinin ispatlanamadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.