Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fiili Tasfiye”
- Uyuşmazlık: Davalı şirket hakkında iflas kararı verildikten sonra, yargılamaya iflas masasının dahil edilip edilmemesi ve davanın taraf teşkili hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İflas eden şirketin hak ve borçlarının iflas masasına intikal etmesi ve müflisin bu hak ve borçlar üzerindeki tasarruf yetkisinin ortadan kalkması nedeniyle, husumetin iflas masasına yöneltilmesi gerektiği ve mahkemenin iflas idaresini davaya dahil etmeden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin sahip olduğu tek taşınmazın devrinin şirketin varlığını sona erdirecek nitelikte olup olmadığı ve bu devir işleminin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tek malvarlığı olan taşınmazın devrinin, şirketin fiilen tasfiyesine yol açacak nitelikte önemli bir malvarlığı devri olduğu, limited şirket müdürünün bu devir için ortaklar kurulu kararı almaksızın yetkisini aştığı ve bu nedenle devrin batıl olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisi olmaksızın alındığı iddiasıyla, paranın iadesi istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davalı şirkete paranın yatırıldığı tarihten itibaren 7,5 yıldan sonra açılması nedeniyle zamanaşımına uğradığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve yatırılan paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davalı tarafa paranın yatırıldığı tarihten itibaren 7,5 yıldan sonra yani zamanaşımı süresinden sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı iddiasıyla iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davalıya paranın yatırıldığı tarihten itibaren 7,5 yıldan sonra açıldığı ve davalı tarafından zamanaşımı def'i ileri sürüldüğü gözetilerek, davanın zamanaşımından reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın, geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı iddiasıyla iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca belirlenen 7,5 yıllık uzamış haksız fiil zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı zamanaşımından reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisi dışında verildiği iddiasıyla iadesi talebi ve davalı şirketin zamanaşımı def'i.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu ve davanın zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisine dayanmadığının tespiti ve paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu ve davanın haksız fiil için öngörülen 7.5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yatırılan paranın ortaklık ilişkisi kurulmadığı iddiasıyla iadesi talebine ilişkin alacak davasında zamanaşımı definin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, ceza zamanaşımı ve uzamış zamanaşımı süreleri dikkate alındığında davanın zamanaşımı süresinden sonra açılmış olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, davalı şirkete yatırdıkları paraların geçerli bir ortaklık ilişkisine dayanmadığını ileri sürerek, yatırdıkları paraların iadesini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, ceza zamanaşımı ve uzamış zamanaşımı sürelerinin dolduğu, davanın da zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisine dayanmadığı iddiasıyla iadesinin talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu ve davanın, paranın davalı şirkete yatırıldığı tarihten itibaren 7,5 yıldan sonra açılması nedeniyle zamanaşımına uğradığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmaksızın alındığı iddiasıyla, paranın iadesi talebi üzerine zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu ve davanın, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca 7,5 yıllık uzamış zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin zamanaşımından davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.