Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görülebilirlik Şartları”
- Uyuşmazlık: Borçlunun mal kaçırma kastıyla yaptığı tasarrufun iptali davasında, takip konusu alacağın muvazaalı olup olmadığı ve davanın görülebilirlik şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu, davacı ve borçlu arasındaki akrabalığın tek başına alacağın muvazaalı olduğunu göstermeye yetmediği, davalı tanıklarının alacağın muvazaalı olduğuna dair bilgi sahibi olmadıkları ve davacı tanığının da aksine bir beyanda bulunmadığı, davalı tarafından borçluya gönderilen ihtarname ve açılan elatmanın önlenmesi davasının tasarrufun iptali davasından sonra olduğu hususları değerlendirilerek alacağın gerçek olduğu ve davanın görülebilirlik şartlarının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazlar üzerindeki muvazaalı satış işleminin iptali ve tescili davasında, davaya tüm mirasçıların dahil edilmemesi nedeniyle davanın görülebilirlik şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetinde, miras bırakan tarafından yapılan temliki tasarrufun iptali için açılan davada, mirasçılar zorunlu dava arkadaşı olduğundan tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi veya miras şirketine temsilci atanması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi ve davacının da direnme kararını temyiz etmeyerek usulü kazanılmış hak doğurması nedeniyle, davalının temyiz isteminin reddine ve dosyanın muvazaa iddiasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davacının icra takibine konu alacağının gerçek olup olmadığı ve davalının İİK m. 280 kapsamında tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının gerçek olduğunun banka dekontu ile ispatlandığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun kızı olması ve borçlunun malvarlığındaki tek taşınmazı devretmesi sebebiyle zarar verme kastını bilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik devam ederken açılan katkı payı alacağı davasında, davanın görülebilirlik şartı olan boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 225. maddesi gereğince katkı payı alacağının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmiş olması ve mal rejiminin sona ermesi gerektiği, bu şartlar oluşmadan davanın görülebilirlik şartının gerçekleşmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun yaptığı taşınmaz satışının alacaklıya karşı yapılan muvazaalı bir tasarruf olup olmadığı ve alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğu, davalı tanıklarının davacı ve borçluyu tanımadığı, davacı tanığının alacağın muvazaalı olduğu yönünde bir beyanda bulunmadığı ve davalı üçüncü kişinin gönderdiği ihtarname ve açtığı elatmanın önlenmesi davasının, icra takibinden ve tasarrufun iptali davasından sonra olduğu hususları değerlendirilerek, alacağın gerçek bir alacak olduğu ve tasarrufun iptali gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif hisse devri sözleşmesinin davalı kooperatife bildirilmesinden sonra davacıların üyeliğinin iptal edilmesi nedeniyle davacılar tarafından davalıya ödenen hisse bedelinin iadesi talebiyle açılan davada, zorunlu arabuluculuk şartının bulunup bulunmadığı ve davanın hangi hukuk dalına tabi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların kooperatife karşı bir talepte bulunmayıp davalıdan hisse bedelinin iadesini talep etmesi nedeniyle davanın ticari dava veya kooperatifler kanunundan kaynaklanan bir dava olmadığı, dolayısıyla zorunlu arabuluculuk şartına tabi olmadığı gözetilerek, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen ticari bir davada, davanın görevli mahkemeye gönderilmesinden sonra arabuluculuk şartının yerine getirilmiş olmasının dava şartı yokluğunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticari davalarda arabuluculuğun dava açılmadan önce zorunlu bir şart olması ve görevsizlik nedeniyle yetkili mahkemeye gönderilen davanın yeni bir dava olarak değil, önceki davanın devamı olarak kabul edilmesi gözetilerek, ilk açıldığı mahkemede arabuluculuğa başvurulmayan davanın, görevli mahkemeye intikalinden sonra arabuluculuk yapılmış olsa dahi dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik davalarında, 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen (7036 sayılı Kanun'un 4. maddesi) dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru zorunluluğu hükmünün, tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olduğu, hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği, usul ekonomisi ve yargı yükünün azaltılması amacıyla Kuruma başvuru şartının yargılama aşamasında da tamamlanabileceğinin kabulünün mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdikine itiraz üzerine açılmış çekişmeli alacak davasının, konkordato tasdik kararının kaldırılıp yeniden tasdiki üzerine aynı alacak için açılan yeni davanın derdestliği nedeniyle usulden reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk açılan davanın dayanağı olan konkordato tasdik kararının kaldırılması ve bu kararın kesinleşmesiyle ilk davanın konusuz kalarak derdestlik şartının ortadan kalktığı, bu nedenle ikinci davanın derdestlik nedeniyle usulden reddinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve istinaf kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasının aleyhine sonuçlanması üzerine, taşınmazın satışını önlemek için icra dosyasındaki borcu ödeyen 3. kişinin, ödediği miktardan yersiz olduğunu iddia ettiği kısmı takip alacaklısından sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davasında, alacaklının alacağının varlığı ve miktarı hususunda bir itirazda bulunulmamış ve davanın kesinleşmiş olması sebebiyle, 3.kişinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak alacaklıdan talepte bulunabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.