Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gözaltı Süresinin Mahsup Edilmesi”
- Uyuşmazlık: Hükümlünün gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin, daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkûmiyet cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün mahsup talebinin reddine karar verilen dosyalardan birinde, gözaltı süresinin yakalama kararına dayandığı gerekçesiyle mahsup talebinin reddedilmiş olması, ancak yakalama kararına dayalı gözaltı olsa dahi, mahkumiyet kararının kesinleşme tarihinin ve gözaltı süresince şahsi hürriyetin kısıtlanıp kısıtlanmadığının tespit edilmeden mahsup talebinin reddedilmesinin eksik inceleme sonucu olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca açılacak tazminat davaları açısından tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkeme hükmünün kesinleşmesinin gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat istemlerinin asıl davanın sonucunu etkilemediği ve asıl davanın sonucuna bağlı olmadığı, bu nedenle de tazminat talebine dayanak teşkil eden mahkemece hüküm verilmesini veya verilen hükmün kesinleşmesini bekleme zorunluluğunun bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, farklı bir suçtan tutuklu kaldığı sürenin, halen infaz etmekte olduğu cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, mahsubu talep ettiği cezanın kesinleşme tarihinden önce, tutuklu kaldığı suçun işlenmiş olması ve her iki dosyadaki sanığın aynı kişi olduğunun tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin mahsup talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmeden önce şahsi hürriyeti sınırlayıcı bir hal nedeniyle geçirilmiş sürenin, daha sonra kesinleşen hapis cezasından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahsup talep edilen hapis cezasının dayanağı olan adli para cezası kararının Yargıtay tarafından kamu davasının düşmesi nedeniyle bozulmasının kesinleşme tarihi, infaz edilmekte olan mahkumiyete konu suç tarihinden sonra olsa dahi, mahsup talebinde bulunan hükümlünün, daha önceki dosyada tutuklu veya gözaltında kalmamış olması gözetilerek, mahsuba konu şartların oluşmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminin reddi yoluna gidilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği mahkûmiyet hükmüne karşı sanığın yaptığı temyiz başvurusunun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 294. maddesi kapsamında bir temyiz nedeni içerip içermediği ve bu kapsamda temyiz denetiminin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde "hükmün ağır olduğu" ibaresinin, hükmün miktarına yönelik maddi hukuka aykırılık iddiası olarak kabul edilebileceği ve bu nedenle temyiz başvurusunda CMK'nın 294. maddesi anlamında bir temyiz nedeni bulunduğu gözetilerek, Özel Daire'nin "temyiz isteminin reddine" ilişkin kararı kaldırılmış ve dosya temyiz incelemesi yapılması için Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine, tutukluluğun devamına dair verilen kararın gerekçesizliği nedeniyle açılan tazminat davasına hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davaları ile koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarının hukuki dayanakları, amaçları ve usulleri farklı olduğundan, davacının tutukluluğun devamı kararının gerekçesizliği nedeniyle mülga HUMK m. 573'e dayanarak açtığı tazminat davasına Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa mülga 1086 sayılı HUMK'nun 573. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davacı tarafından hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle HUMK'nun 573. maddesine dayanılarak açılmış olması ve bu nedenle davanın konusunun koruma tedbirleri kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevli olan Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa 1086 sayılı HUMK'nun 573. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan zararlar için açılan tazminat davalarında, 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı HSK'ya eklenen 93/A maddesi uyarınca artık devletin yasal hasım olarak kabul edildiği, hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinin ceza ve hukuk hakimi ayrımı yapmaksızın uygulanacağı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat ile hakimin genel hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu ve davacının her iki başvuru yolundan birini tercih edebileceği, somut olayda davacının hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle HUMK 573. maddeye dayanarak dava açtığı gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizliğine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın 5271 sayılı CMK hükümleri uyarınca Ağır Ceza Mahkemesinde mi yoksa 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi ve 6100 sayılı HMK hükümleri uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görülmesi gerektiği noktasında görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olması nedeniyle açılan tazminat davasının, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat düzenlemesi kapsamında değil, hâkimin genel hukuki sorumluluğu kapsamında olduğu ve bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK'nın 47. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.