Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gün Para Cezası”
- Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı kuralının temel cezada mı yoksa sonuç cezada mı uygulanacağı ve gün para cezası belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı kuralının temel ceza için öngörüldüğü, hapis ve adli para cezaları arasında bu konuda bir ayrım yapılmadığı, gün para cezası belirlenmeden doğrudan adli para cezası verilmesinin ise TCK'nın 52. ve 61. maddelerine aykırı olduğu ve infazda tereddütlere yol açacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının miktarının TCK'nın 158/1-f ve 52. maddelerine uygun belirlenip belirlenmediği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, TCK'nın 158/1-f maddesi uyarınca adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaması gerektiği, ancak bunun suçtan elde edilen menfaate denk gelecek şekilde gün para cezası belirlenerek artırım ve indirimlerin bu gün üzerinden yapıldıktan sonra bulunan gün sayısının bir gün karşılığı ile çarpılması suretiyle hesaplanması, yerel mahkemece ise gün para cezası düşük belirlenip sonradan suçtan elde edilen menfaatin iki katına tamamlanması suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara kasten yaralamaya teşebbüs suçundan verilen adli para cezasının belirlenmesinde usul ve hesap hataları yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, sanıklar hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulurken ceza indirimlerinin uygulanma sırası, basit yargılama usulü indiriminin uygulanmaması ve adli para cezası hesaplamasında hata yapılması nedeniyle, TCK'nın 61. maddesindeki ceza indirimlerinin uygulanma sırası, CMK'nın 251/3. maddesindeki basit yargılama indirimi ve hesap hatasının düzeltilmesi suretiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece hükmedilen adli para cezasının miktarının Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda adli para cezasının TCK'nın 52. ve 61. maddeleri ile 158/1-f maddesinin son cümlesi gözetilerek suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacak şekilde gün olarak belirlenmesi ve artırım-indirimlerin bu gün üzerinden yapılması gerekirken, yerel mahkemece gün para cezası 5 gün olarak belirlenip doğrudan 10.300 TL’ye çıkarılması ve bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının aleyhe bozma yasağına aykırı olması nedeniyle, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan davada, nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten hapis cezasının yanında hükmedilen adli para cezasının miktarının hesaplanmasında ve uygulanmasında usul ve yasaya uygunluk olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin belli olması halinde, adli para cezasının bu menfaatin iki katından az olamayacağı ve temel cezanın gün olarak belirlenip, artırım ve indirimlerin bu gün üzerinden hesaplanması gerektiği, aksi halde hükmün infazında tereddüt oluşacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı ve sanıkların eylemlerinin tek bir suç mu yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin belli olması halinde adli para cezasının bu menfaatin iki katından az olamayacağı, yerel mahkemece bu husus gözetilmeden eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin aleyhe temyiz yasağına aykırı olacağı, ayrıca sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı katılana karşı birden fazla nitelikli dolandırıcılık eyleminde bulunmalarının zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektireceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçundan sanık hakkında verilen cezada, 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesi uyarınca hapis cezasının yanı sıra adli para cezasının da artırılıp artırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesindeki "ceza" ibaresinin yalnızca hapis cezasının artırılmasına ilişkin olduğu, adli para cezasının ise TCK'nın 52. maddesi uyarınca tam gün sayısı üzerinden belirleneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının, Özel Daire tarafından düzeltilerek onanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığının tespiti için gerekli delillerin toplanmamış olması ve bu hususta eksik araştırma yapılması nedeniyle yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının temyiz incelemesi sırasında Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde, TCK'nın 158/1-f maddesi uyarınca adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ve cezanın gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve hükmün bozulması gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin düzelterek onama kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli dolandırıcılık suçunda adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ve yerel mahkemece temel ceza gün sayısı ile bir gün karşılığı tutarın ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken, doğrudan menfaatin iki katı üzerinden hesaplama yapılması ve bu durumun düzeltilerek onanmasının Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 322. maddesinde sayılan haller kapsamında olmadığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.