Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Güvenlik Tedbirleri”
- Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesince akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen sanık hakkında, Bölge Adliye Mahkemesince mahkûmiyet ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi üzerine, verilen bu kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, ilk derece mahkemesinde verilen akıl hastalığına bağlı güvenlik tedbiri kararının kaldırılması suretiyle verilmiş bir güvenlik tedbiri kararı olduğu, CMK 286/2-h maddesi uyarınca temyiz edilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki adli para cezası yanında güvenlik tedbiri olarak TCK'nın 58/6. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’da yaptırım olarak ceza ve güvenlik tedbirlerine yer verildiği, 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinde de güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine ilişkin kararların hüküm sayılacağı açıkça belirtilmek suretiyle, tedbir kararlarının da temyiz yeteneğinin bulunduğu, bu nedenle gerek mahkumiyete ek gerekse bağımsız olarak hükmedilen güvenlik tedbirlerinin kesin nitelikte bulunan hükümlere temyiz edilebilirlik niteliği kazandırdığı, tekerrür hükümlerinin de güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve bu nedenle kesin nitelikteki adli para cezası yanında ayrıca güvenlik tedbiri niteliğinde bulunan mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi karşısında hükmün temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan ve ceza sorumluluğu olan çocuklar hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ile birlikte koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 31. maddesi ve ÇKK'nın 5. ve 11. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, ceza sorumluluğu olan çocuklara, “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla ÇKK'nın 5. maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün, tedbir kısmı çıkartılarak düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan hükümde kısa süreli hapis cezasına kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine çevrilmişken, bozma sonrası yapılan yargılamada sanığın bu tedbire rıza göstermemesi üzerine hapis cezası ile cezalandırılmasının aleyhe değiştirme yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımların ceza yerine geçen güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve sanık lehine yapılan temyiz sonucu verilen bozma kararından sonra sanığın durumu, temyizden önceki durumundan daha kötü olamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası vermesi suretiyle aleyhe değiştirme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akıl hastası olduğu tespit edilen sanığın sorgusu yapılmadan ceza verilmesine yer olmadığına ve suçta kullanılan silahın müsaderesine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Akıl hastalığı nedeniyle ceza sorumluluğu bulunmayan sanığın dahi savunma hakkı kapsamında sorgusunun yapılması gerektiği, bu hakkın kısıtlanamayacağı ve güvenlik tedbirine karar verilebilmesi için fiil-fail-akıl hastalığı bağlantısının tespiti amacıyla yargılama yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suçta kullanılan aracın iadesine ilişkin hükme, sadece mahkumiyet hükmünü temyiz eden sanık ve müdafii tarafından bir temyiz istemi olmamasına rağmen, Yargıtay tarafından incelenip incelenemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'da eşya müsaderesinin bir güvenlik tedbiri olarak düzenlenmesi, CMK'nın 223. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerine ilişkin kararların hüküm sayılması ve 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi uyarınca bu hükümlere karşı temyiz yolunun açık olması, aracın sanığa ait olması, gizli bölme içermesi ve suçta kullanılması, müsaderenin sanık lehine bir kazanılmış hak teşkil etmemesi ve mahkumiyet hükmünden bağımsız olsa da işlendiği suçtan ayrılamayacak nitelikte bir hüküm olması gözetilerek, sanık tarafından mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi halinde aracın iadesine ilişkin hükmün de temyiz incelemesine konu edilebileceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde yer alan müsadere kararının temyizen incelenmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuki sonuç doğurmaması ve müsadere kararının da bu hükme bağlı olması, müsadere kararının da henüz hukuki sonuç doğurmadığı ve bu nedenle temyiz değil itiraz yoluyla incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın itiraz merciine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cezai ehliyeti bulunmayan sanığın sorgusu yapılmadan hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmesinin savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza sorumluluğu bulunmayan sanık hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin dahi sanık için önemli sonuçlar doğurabileceği ve bu nedenle sanığın savunma hakkını kullanabilmesi için sorgusunun yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbirine tabi tutulan hükümlülerin, toplumsal tehlikeliliğinin azaldığına dair rapor üzerine infaz dosyasının kapatılması talebinin infaz hakimliği mi yoksa hüküm mahkemesi mi tarafından değerlendirileceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 57. maddesi ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 1. ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin karar verme yetkisinin infaz hakimliğine ait olduğu gözetilerek, infaz dosyasının kapatılması talebinin infaz hakimliği tarafından değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki adli para cezası ile birlikte hükmolunan tekerrüre özgü infaz rejimi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin 5237 sayılı TCK’da güvenlik tedbiri olarak düzenlenmesi ve kesin nitelikteki hükümlere temyiz edilebilirlik kazandırması nedeniyle, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, seçenek yaptırım öngörülen kasten yaralama suçunda, TCK'nın 58/3. maddesi gereğince hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, kanunda açıkça yasaklanmayan bir hususun kıyas veya genişletici yorum yoluyla yasak kapsamına alınamayacağı, tekerrür halinde TCK'nın 58/3 hükmü gereğince hapis cezasının tercih edilmesinin zorunlu olduğu ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair bir yasağın bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.