Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Galle Fazlası”
- Uyuşmazlık: Kayserili Hacı Ahmet Paşa Vakfı'nın vakıf evlatlarının 2008 ve 2009 yıllarına ait galle fazlası alacaklarının tespiti ve tahsili davasında, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesindeki intifa haklarına ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evlatlarının galle fazlası alacaklarının, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıllık süre ve vakfın son beş yıldaki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf evladının, vakıflar idaresince eksik ödendiğini iddia ettiği galle alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 208. maddesi ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesine eklenen hükümlerin yargılaması devam eden davaya uygulanacağı, ancak intifa haklarına ilişkin taleplerin 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmasının vakfın amacına ve vakıflar hukukunun ruhuna aykırı olduğu, galle fazlası alacağının hesaplanmasında vakfın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık malvarlığı, gelir ve giderlerinin gözetilmesi gerektiği ve mahkemece alınan bilirkişi raporunun Vakıflar İdaresi'nce tek taraflı olarak gönderilen ödeme belgeleri esas alınarak düzenlendiğinden denetime elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti davasında, davacıların galleye müstehak olmadıklarının tespiti halinde sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evladı olup olmadığının tespiti için açılacak davaların tespit davası niteliğinde olduğu, davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiğinin sabit olması ve galleden yararlanmak için vakfiyedeki koşulların oluşmadığı belirlenmiş olsa dahi bu kişilerin vakfeden ile soybağı tespit edilerek vakıf evladı oldukları belirlenmişse davacının vakıf evladı olduğunun tespitinde hukuki yararının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, vakfın gelir fazlasından (galle) yararlanma hakkına sahip vakıf evladı olduğunun tespiti ve geçmiş dönemlere ait ödenmeyen galle alacağı istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile vakfeden arasında kan bağı yoluyla soybağının kurulamaması ve davacının vakıf evladı olduğunu ispatlayamaması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti davasında, hak sahipliğinin başlangıç tarihinin ne olacağı ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin mülkiyet hakkı ihlali kararı ve vakıf hukukunun ilkeleri gözetilerek, hak sahipliğinin başlangıcının ilk derece mahkemesi karar tarihi olarak belirlenmesine ilişkin Yargıtay'ın önceki kararı kaldırılmış ve yargılama giderlerinin davacıya yükleneceği hususunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakfın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olup olmadıklarının tespiti istemine ilişkin davada, vakfiyede öngörülen batın şartının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfiyede öngörülen batın şartı gereğince, ön batında sağ evlat varken sonraki batındaki davacıların galle fazlasına hak kazanamayacakları, davacıların ön batındaki bazı kişiler hakkında daha önce verilmiş galle fazlasına müstahak olduklarına dair kesinleşmiş kararların ise bu davada kesin hüküm oluşturmayacağı ve vakfiyedeki batın şartını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, vakfın gelir fazlasından (galle fazlası) yararlanma hakkına sahip vakıf evladı olup olmadıkları konusunda uyuşmazlık yaşanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfiyede yer alan "evlad" ifadesinin tekil kullanımı ve vakfiyenin yorumundan davacıların vakfedenin torunları olarak gelir fazlasından yararlanma hakkına sahip olmadıkları, sadece vakıf evladı oldukları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, ... Vakfı'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfiyelerde galle fazlası şartının bulunmaması ve galle fazlasının miras hukuku ile ilgisinin olmaması gözetilerek, davacıların vakfın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olmadıkları gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, vakfın gelir fazlasından (galle fazlası) faydalanmaya müstahak vakıf evladı olup olmadıklarının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar ile vakıf arasında babaları üzerinden ilamlı evlatlık bağının kurulduğu, vakfiyede galle fazlası için kız-erkek ayrımı ve batın şartı olmadığı ve vakıf evladı olmaya engel bir durum bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf evladı oldukları uyuşmazlık konusu olmayan davacıların, vakfiyedeki "evlat" ifadesinin yorumlanmasıyla galle fazlasına müstehak olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeni deliller toplayıp değerlendirerek ve gerekçesini değiştirerek direnme kararı vermesi nedeniyle, bu kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, vakfın gelir fazlasından (galle fazlası) faydalanmaya müstahak vakıf evladı olup olmadıklarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların babasının vakfın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğuna dair mevcut mahkeme kararı ve vakıf sicil kaydı ile soy bağının tespit edilmiş olması, davacıların da vakıf evladı sayılmaları için yeterli görülerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf evlatlığına dayalı olarak açılan sükna hakkı davasında, davacı hakkında sükna hakkına müstahak olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesi ve 6111 sayılı Kanun'un 208. ve 209. maddeleri uyarınca, intifa haklarına ilişkin taleplerin galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşeceği ve sükna hakkı davası açılabilmesi için davacı hakkında sükna hakkına müstahak olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulması ve dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.