Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçersizlik Def'i”
- Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında satıcıya verilen senetlerin ödenmesine rağmen taşınmaz devredilmemesi sebebiyle, ödenen bedelin senetleri ciro yoluyla devralan factoring şirketinden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun 9/2. maddesi uyarınca factoring şirketlerinin, mal veya hizmet satışından doğmayan alacakları devralamayacakları ve bu nedenle kambiyo senetlerindeki soyutluk ilkesinin ortadan kalktığı, dolayısıyla tüketicinin satıcıya karşı sahip olduğu def'ileri factoring şirketine karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif lehdarının ciro ettiği senetteki çift imzadan birinin sahte olması halinde, yetkili hamile karşı sahtecilik def'inin ileri sürülüp sürülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifin temsili için gerekli çift imzadan birinin sahte olduğunun tespit edilmesi ve sahtecilik def'inin mutlak def'i olarak herkese karşı ileri sürülebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin sahte imzanın kooperatifi bağlayacağına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bononun emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve bu geçersizliğin ciro yoluyla senedi devralan hamile karşı ileri sürülebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nın 599. maddesi uyarınca, keşidecinin, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketici senedinin emre yazılı düzenlenmesinden kaynaklanan geçersizlik iddiasının da bu kapsamda olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesi gereğince bonolarda da uygulanacak olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin lehtarla arasında mevcut olan def'ileri, senedi devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda da takip alacaklısının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı olarak verilen ve emre yazılı düzenlenen bonoya dayalı takipte, borçlunun 4077 sayılı TKHK’nun 6/A maddesine dayanarak senedin geçersizliğini hamile ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK’nun 599. maddesi gereğince, keşidecinin kendisine ve önceki hamillere karşı ileri sürebileceği def'ileri, iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceği ve 4077 sayılı Kanun'un 6/A maddesindeki emredici hükme aykırılığın kişisel def'i niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı bir bono senedinin emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve bu geçersizlik def'inin, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürülebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketici işlemine dayalı bononun TKHK’nun 6/A maddesine aykırı olarak emre yazılı şekilde düzenlenmesi halinde dahi, bu geçersizlik def'inin, senedi ciro yoluyla iktisap eden ve TTK 599. maddesi anlamında kötüniyetli olmayan hamile karşı ileri sürülemeyeceği, aksi halde TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına ve çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve borçlunun bu geçersizlik def'ini, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı bononun kambiyo senedi niteliğinde olduğu, davacının da senedi düzenleyen lehtar ve cirantası konumunda olması, icra mahkemesinin dar yetkili mahkeme oluşu ve Türk Ticaret Kanunu'nun 599. maddesi hükmü gözetilerek, tüketiciye ilişkin emredici hükmün bono hamiline karşı ileri sürülemeyeceği ve davacının bu def'i ileri sürmesinin çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı olarak verilen ve kanunen nama yazılı olması gerekirken emre yazılı düzenlenen bir bononun, ciro yoluyla devralan hamile karşı keşideci tarafından geçersizlik def'i olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK m. 599 hükmü uyarınca keşidecinin, kendisine ve önceki hamillere karşı sahip olduğu şahsi def'ileri, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmeyen hamile karşı ileri süremeyeceği, somut olayda da takip alacaklısının kötü niyetli olduğunun iddia ve ispat edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici ile satıcı arasında imzalanan ve daha sonra feshedilen bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında düzenlenen nama yazılı senetlerin, satıcı tarafından bankaya temlik edilmesi üzerine tüketicinin senetlerden doğan borcunun bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/5. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri için düzenlenen senetlerin nama yazılı olması ve tüketicinin temel ilişkiden kaynaklanan def'ileri hamile karşı da ileri sürebilmesi gözetilerek, sözleşmenin feshi nedeniyle senetlerin bedelsiz kalması sebebiyle davalı bankaya karşı da borcunun olmadığı kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu bono senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi sebebiyle geçersiz olup olmadığı ve keşidecinin bu geçersizlik def'ini, senedi ciro yoluyla devralan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan 599. maddesi uyarınca, keşidecinin temel borç ilişkisine dayanan def'ileri, senedi ciro yoluyla iktisap eden hamile karşı ileri süremeyeceği ve somut olayda takip alacaklısının kötü niyetli olduğuna dair bir delil de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.