Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçmiş Hizmet Tespiti”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespit davası sonucu tespit edilen sürelerle ölüm aylığına hak kazanılması halinde, aylık başlangıç tarihinin hizmet tespit kararının kesinleşme tarihi mi yoksa sigortalının ölüm tarihi mi olacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının, gerçekte var olan ancak kayıtlara geçmemiş hizmetlerin tespitine yönelik olumlu tespit davaları olduğu, bu nedenle tespit edilen hizmetlerin ait oldukları tarihte geçmiş sayılması ve ölüm aylığı başlangıç tarihi için sigortalının ölüm tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce açılan hizmet tespiti davasında iş sözleşmesinin 27.05.2008 tarihinde, işçilik alacakları davasında ise 20.06.2008 tarihinde feshedildiği belirtildiğinden, çalışma süresinin tespitinde hangi tarihin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet tespiti davasındaki beyanının işçilik alacakları davasını bağlayıcı nitelikte olmadığı, davalı tarafından da 20.06.2008 tarihine itiraz edilmediği ve resmi kayıtların bu tarihi desteklediği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının kısmi süreli çalıştığına dair sözleşme hükmüne rağmen tam süreli çalıştığının kabul edilip edilemeyeceği, önceki çalışmaları için de araştırmanın genişletilmesi gerekip gerekmediği ve prime esas kazancın tespitinde yazılı delil şartı aranıp aranmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesi, prime esas kazancın tespitinde ise yazılı delil başlangıcının varlığı halinde tanık dinlenebilmesi ve emsal ücret araştırması yapılabilmesi gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, iş kazası geçirdiği 14.03.2005 tarihi de dahil olmak üzere 16.02.2005-14.03.2005 tarihleri arasında davalı şirkette sigortasız çalıştığı iddiasına ilişkin hizmet tespiti davasında, davacının jandarmada verdiği ifadenin hizmet tespitine engel teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvence altında olan temel bir hak olduğu ve sigortalı olma hak ve yükümünden kaçınılamayacağı, ayrıca hizmet tespiti davalarında hakimin resen araştırma yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek, davacının jandarmadaki ifadesinin tek başına hizmet tespitine engel olmadığı, mahkemenin eksik inceleme yaptığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tahakkuk eden sigorta primlerine ilişkin zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin hangi mevzuata göre belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davası ile tespit edilen hizmetlere ilişkin prim alacaklarının, davanın kesinleşme tarihi itibariyle değil, hizmetin geçtiği, yani alacağın doğduğu ve muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre hesaplanması gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı süre boyunca eksik bildirilen sigorta primleri ve gerçek ücretinin tespiti istemine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti talebinde, davacının sunduğu delillerin aksine, kendi imzasını taşıyan resmi belgelerde beyan edilen çalışma süresinin dikkate alınması gerektiği, prime esas kazancın tespiti talebinde ise, asgari ücretin üzerinde ücret iddiasında bulunan davacıya, ücretinin tespiti için yasal olarak öngörülen delilleri sunma imkanı tanınması gerektiği gözetilerek, direnme kararı hizmet tespiti yönünden onanmış, prime esas kazancın tespiti yönünden ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, prime esas kazancın tespitinde HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırının üzerindeki ücret iddiasının ispatında yazılı delil zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırını aşan ücretin yazılı delille ispatlanması gerektiği, aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, usul hukukunda işçi lehine yorum yapılamayacağı, sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden olması ve resen araştırma ilkesine tabi bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası ile işçilik alacakları davasının birlikte görülüp görülemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti ve işçilik alacakları davalarının, birbirini etkileyen ve çoğu zaman iç içe geçmiş nitelikleri, sosyal güvenlik hakkının önemi, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümleri ve yargılamanın hızlı ve etkin yürütülmesi ilkeleri gözetilerek, davaların birlikte görülmesinin mümkün olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işveren nezdinde sigortasız çalıştırıldığı iddiasıyla açılan hizmet tespiti davasında, uyuşmazlığa konu dönemdeki hizmetin tespit edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında imzalanan iş sözleşmesindeki işe giriş tarihi ile davacı tarafından sunulan yıllık izin formlarındaki işe giriş tarihi arasında çelişki bulunmasına rağmen, dinlenen tanık beyanları ve davacının işe başlama tarihinden sonra iş sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacının hizmetinin tespitine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davası sonucu tespit edilen prim alacakları için zamanaşımı süresinin ve başlangıç tarihinin belirlenmesinde, prim alacaklarının ait olduğu tarihte mi yoksa 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinde belirtilen tarihte mi yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı süresi ve başlangıç tarihinin alacağın doğduğu, tahakkuk ettiği (muaccel olduğu) tarihte yürürlükte bulunan kurallara göre belirlenmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinin geçmişe etkili uygulanamayacağı ve mahkemenin bu hususta yanılgılı değerlendirme yaptığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının hizmet tespiti talep ettiği tarih aralığında hastanede yattığı sürelerin, hizmet tespitinden hariç tutulup tutulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olması ve re'sen araştırma ilkesine tabi olması, davacının hastanede yattığı sürelerde hizmet akdinin askıda olmakla birlikte devam etmesi, bu sürelerde fiili çalışma olmaması nedeniyle işverenin prim ödeme yükümlülüğünün bulunmaması, ancak eksik günlerin hükümde gösterilmesi gerektiği ve 18 yaşından küçük çalışma sürelerinin prim gün hesabına dahil edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hakkının anayasal güvencesi ve sigortalılık yükümünden kaçınılamayacağı ilkeleri gözetilerek, mahkemenin resen araştırma yükümlülüğünü eksik yerine getirdiği, özellikle davacının kullandığı araçlara ilişkin tespitlerin yapılmadığı, komşu işyerlerindeki çalışanların dinlenmediği ve diğer delillerin toplanmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.