Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geri Alım Taahhüdü”
- Uyuşmazlık: Devremülk sözleşmesinden kaynaklanan geri alım taahhüdü ve kira alacağı davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp, geri alım taahhüdü ve kira alacağı istemine ilişkin bir edim davası niteliğinde olduğu ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı feshedilen bayilik sözleşmesinde, fesihnamede davacı tarafından sözleşme ve eklerine ilişkin kayıtlara geçmiş hak ve borçlar ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkının saklı tutulması karşısında, davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesinden kaynaklanan cezai şart alacağının talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Fesihnamede davacı tarafından sözleşme ve eklerine ilişkin kayıtlara geçmiş hak ve borçlar ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkının saklı tutulduğu, davacının fesih tarihinden itibaren makul sürede cezai şart alacağına ilişkin faturayı düzenleyip icra takibini başlattığı, bu nedenle davacının söz konusu haktan feragat ettiğinin kabul edilemeyeceği ve cezai şart talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin eki taahhütnamede, davalının haklarını geriye dönük kullanmamasının feragat sayılmayacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, davalının yıllık ürün alım taahhüdüne uymayan davacıya ihtirazi kayıt koymadan ürün vermeye devam etmesinin cezai şarttan zımnen feragat anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhütnamede davalının haklarını kullanmamasının feragat sayılmayacağı açıkça belirtildiğinden ve sözleşme serbestisi gereğince tarafların cezai şart talep etmek için ihtirazi kayda gerek olmadığını kararlaştırabilecekleri gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Asgari alım taahhüdüne uyulmamasından kaynaklanan cezai şart alacağı istemine ilişkin davada, davacının yeni mal teslimi ile hakkından feragat edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede, davacının haklarını zamanında kullanmamasının feragat anlamına gelmeyeceğine dair açık bir hüküm bulunduğu ve bu hükmün yeni mal teslimi ile eylemli olarak tadil edilmiş sayılamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde taahhüt edilen miktarda ürün alınmaması nedeniyle fesih edilen sözleşme uyarınca uğranılan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili isteminde, sözleşmedeki asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin uzayacağına ilişkin hükmün değerlendirilmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bayilik sözleşmesinin 8/2. maddesindeki asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin uzayacağına ilişkin hükmün, davalı tarafça ileri sürülen savunma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı bayiinin sözleşmede belirlenen asgari alım miktarını karşılamadığı gerekçesiyle sözleşmenin devamı sırasında kâr kaybı talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı bayinin yıllık asgari alım taahhüdüne uymaması durumunda her yıl sonunda çekince koymadan mal vermeye devam ederek davalıda kâr kaybı talebinde bulunulmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, bu nedenle davacının çelişkili davranış yasağı gereğince kâr kaybı talebinde bulunamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmünün uygulanması için, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme ve protokolde, davacı lehine doğacak hakların kullanılmamasının feragat sayılmayacağına dair hüküm bulunduğu ve cezai şartın ilk yazılı talepte ödeneceğinin kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekmediğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın iadesine ilişkin anlaşmanın varlığı ve kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen inançlı işlem sözleşmesinin, uyuşmazlık konusu 9 no'lu bağımsız bölümü kapsadığına dair yeterli ve kesin delil sunulamadığı, ayrıca davalı ile önceki malik arasında taşınmazın iadesine ilişkin bir anlaşmanın varlığını gösterir herhangi bir delil bulunmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın, eksik ürün alımı nedeniyle talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, cezai şartın oluştuğu yıldan sonraki yıllarda ürün verirken ihtirazi kayıt koyarak hakkını saklı tutması gerektiği, ancak dosya kapsamından davacının ihtirazi kayıt koymaksızın davalılara ürün vermeye devam ettiği anlaşıldığından, talep konusu dönem için davalılardan cezai şart isteyemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinde ibraz edilmeyen ve bedeli tahrif edilmiş bir çekle başlatılan kambiyo takibinin, borçlunun çekin ilk düzenlendiği miktarı kabul ettiğini beyan etmesi nedeniyle İİK m. 170/a hükmü uyarınca iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, tahrif edilmiş çekin ilk düzenlendiği miktarı kabul ettiğini beyan etmesinin İİK'nın 170/a maddesinin son fıkrası anlamında borcun kısmen kabulü sayılması ve bu nedenle takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle, davacı tarafından talep edilen cezai şartın davalı tarafından ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmenin ilk yılındaki eksik alıma itiraz etmesine rağmen, sonraki dokuz yıl boyunca sözleşmeyi aynı şartlarla devam ettirmesi ve cezai şart talebinden vazgeçtiğini ima eden davranışları nedeniyle davalıda haklı bir güven oluştuğu, bu durumun dürüstlük kuralı ve çelişkili davranış yasağı ile bağdaşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.