Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hâkim Reddi”
- Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'in, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar vermeleri nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum edilmelerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda, hiyerarşik yapısına dahil oldukları ByLock iletişim sistemini kullanarak ve hukuka aykırı kararlar vererek örgütün amaçlarını gerçekleştirmelerine hizmet etmeleri ve tutuklu şüphelilere haksız menfaat sağlamaları gözetilerek, silahlı terör örgütüne üye olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet hükümleri onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde, sanığın Ceza Genel Kurulu üyelerinin reddine ve usule ilişkin diğer itirazlarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, daha önce kendisi hakkında verilen idari kararlara katılan Ceza Genel Kurulu üyelerinin reddine yönelik talebinin toplu ret istemi niteliğinde olması ve tarafsızlığı şüpheye düşürecek somut delillerle desteklenmemesi, sanığa yapılan tebliğin usulüne uygun olması, temyiz dilekçesindeki ifadelerin maddi hukuka aykırılık iddiası olarak kabul edilmesi ve dosya kapsamında sanığın silahlı terör örgütüne üyeliğinin sabit olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimin reddi talebinin kabulüne dair verilen karara karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire bozma kararı vermiş, yerel mahkeme ise direnmiştir; uyuşmazlık, bu direnme kararının geçerli olup olmadığı hususundadır.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK 36/A maddesi uyarınca Yargıtay ilgili dairesinin hâkimin reddi talepleri hakkındaki merci kararlarının temyiz incelemesi sonucu vermiş olduğu kararlara uyulması zorunlu olup, bu kararlara karşı direnme yolunun kapalı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde tarafsızlığın güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sınırlı olarak sayılan hâkimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâller arasında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi durumunda diğer eşin hâkim olarak davaya bakamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, sanık hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet savcısının kovuşturma evresinde mahkemede görev almaması, sanık tarafından hâkimin reddi istenmemesi, hâkimin davadan çekinmemesi, eşlerin bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapmaması, ceza muhakemesi hukukunda kıyas yoluyla istisnai hükümlerin kapsamının genişletilememesi ve yerleşik uygulamanın da bu yönde olması hususları değerlendirilerek, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davada diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde objektif ve sübjektif anlamda tarafsızlık ilkesini zedelemediği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, başka bir davada mahkemeye sunduğu hâkimin reddi dilekçesinde kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının hâkimin reddi talebinde bulunması için yeterli emarelerin bulunduğu, bu nedenle dilekçede kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, işverenin takas mahsup def'inin kabul edilip edilmeyeceği ve dini bayram ile genel tatil ücretlerinin hesabında hangi dönemin esas alınacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin cevap dilekçesini ıslah ederek ileri sürdüğü takas mahsup def'i hakkında yeterli inceleme yapılmadan ve sunulan deliller değerlendirilmeden eksik inceleme ile talebin reddine karar verilmesi ve dini bayram ile genel tatil ücretlerinin hesabında tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları dönemin esas alınmaması hatalı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, hâkimin reddi talebinin reddine ilişkin kararının kesinliği ve temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 43/2, 362 ve 352/1-b maddeleri uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin hâkimin reddine ilişkin verdiği kararların kesin nitelikte olması ve bu nedenle temyiz yoluna kapalı bulunması gözetilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkim olarak görev yaptığı sırada, konkordato mühleti talebine ilişkin davada verdiği ihtiyati tedbir kararının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın verdiği ihtiyati tedbir kararının yargılama faaliyeti sırasındaki hukuki bir yorum olarak değerlendirilmesi, Anayasa'nın 138. maddesi uyarınca yargı yetkisi ve takdirinin kullanılması kapsamında kalması, uluslararası belgelerde hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle kötü niyet dışında cezai sorumluluk doğurmayacağına yer verilmesi, sanığın hakkında yapılan reddi hâkim talebi üzerine davadan çekilmesi ve suç kastıyla hareket ettiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmaması gözetilerek, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin reddi talebinin reddedilmesinden sonra yargılamaya devam edilip hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin reddi talebinin geri çevrilmesine ilişkin ara karara karşı yapılan itirazın sonucu beklenmeden ve reddi istenen hâkim tarafından gecikmesinde sakınca olmayan işlemlerin yapılmasına rağmen yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, CMK’nın 29/1 ve 31/3. maddelerine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, reddi hakim talebinin reddine ve disiplin para cezasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi gereğince Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yolunun öngörülmemesi gözetilerek davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararının kesinliği ve temyiz edilebilirliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalete ilişkin özel yetkinin vekâletnamede yer aldığı, tebligatın vekile yapılması gerektiği ve varsa azil veya istifa belgelerinin dosyaya konulması, yoksa tebligatın vekile yapılması ve temyiz süresinin beklenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın işlem yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.