Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hâkimin Süre Belirleme Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Sulh Hukuk Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin kanunen 8 gün olarak belirlenmiş olması ve mahkemenin kararda bu süreyi iki hafta olarak belirtmesinin kanuna aykırı olması gözetilerek, temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet kararında yeterli delil bulunup bulunmadığı ve temel cezanın belirlenmesi ile takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın darbe girişiminde fiilen yer almasa da Yurtta Sulh Konseyi tarafından atanmış olduğu sivil görevlerin, örgüt hiyerarşisine dahil olmayan kişilere verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, örgüt üyeliğine dair vicdani kanaat oluşması için yeterli görülerek mahkûmiyet kararı onanmış, temel cezanın belirlenmesi ve takdiri indirim uygulanmaması hususunda ise yerel mahkemenin gerekçesinin yeterli olduğu kabul edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahla tehdit suçundan aldığı hapis cezasının belirlenmesinde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasının ve takdiri indirim uygulanmamasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında silahla tehdit suçundan verilen hükümde, temel cezanın belirlenmesinde kullanılan gerekçelerin TCK madde 61'de sayılan kriterlere uygun olmadığı ve cezanın orantılılık ilkesine aykırı olduğu, ancak takdiri indirim uygulanmamasına ilişkin gerekçenin ise yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan davada, sanıklar lehine takdiri indirim nedeninin uygulanmaması ve temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi gerekirken alt sınırdan belirlenmesi suretiyle oluşan lehe ve aleyhe hukuka aykırılıklar nedeniyle hükmün bozulması üzerine yapılan itirazın niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikrarlarının suçun ispatı ve temel cezanın üst sınıra yakın belirlenmesinde etkili olduğu, bu durumun takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmesinin hakkaniyete uygun olduğu, ayrıca yerel mahkemece takdiri indirim uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yetersiz bulunduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire’nin bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında takdiri indirim uygulanmamasına gerekçe olarak gösterilen hususların dosya kapsamına ve hukuka uygun olmadığı, pişmanlık ifade edip olayı kısmen aydınlatan sanık hakkında 'suç işleme eğilimi, suçtan pişmanlık duymaması, cezanın geleceği üzerindeki etkileri' gibi gerekçelerin yasal ve yeterli olmadığı değerlendirilerek Özel Daire’nin bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haczedilen ve yediemin olarak sanığa teslim edilen araçların, ihale ile satılıp tescil edildikten sonra sanık tarafından teslim edilmemesi nedeniyle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmadığı, oluşması halinde verilen cezanın miktarının ve adli para cezasının belirlenmesinde usul hatası bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yedieminlik görevinin, hacizli malın fiilen teslim edilmesine kadar devam ettiği, araçların ihale ile satılıp tescil edilmesinin yedieminlik görevini sona erdirmediği, sanığın araçları teslim etmeyerek muhafaza görevini kötüye kullandığı, verilen hapis cezasının suçun maddi unsuru ve failin kastının ağırlığı gözetildiğinde orantılı olduğu ve adli para cezasının belirlenmesinde sanığın ekonomik durumunun değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sabit olup olmadığı ve temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, üzerinde sahtecilik yapılmış senedi bilerek kullanmak suretiyle resmî belgede sahtecilik suçunu işlediği ve temel cezanın belirlenmesi sırasında verilen gerekçelerin bir kısmının dosya kapsamına uygun olmamasına rağmen, diğer gerekçelerin yasal ve yeterli olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan verilen cezanın miktarı ve TCK 220/6 maddesindeki indirimin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaylardaki konumu, meydana gelen zarar, sanığın kusurunun ağırlığı ve diğer sanıklar hakkındaki kararlar ile kıyaslama gözetilerek, temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe bulunmadığı ve TCK'nın 220/6. maddesindeki indirimin uygulanmamasına dair gerekçenin de yetersiz olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi uyarınca gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine birbirini takiben birçok kez dokunduğu ve bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirdiği, bu nedenle eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 3. ve 61. maddeleri uyarınca orantılılık ilkesine uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun çaresizliğinden faydalanarak, gece vakti ve kalabalık olmayan bir yerde işlediği fiilin ağırlığı, olaydaki vahamet ve mağdurun yaşı gibi hususlar gözetilerek temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılmak suretiyle belirlenmesinin TCK’nın 3. ve 61. maddeleri uyarınca orantılılık ilkesine uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarının yasaya uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı, hükmolunan cezalara ilişkin gerekçenin yeterliliği ve eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların iletişimin tespiti ve gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararlarına konu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi koşullarının oluştuğu, sanıklara verilen cezalar için yeterli gerekçe bulunduğu, gizli soruşturmacı ve dinlenmeyen tanıkların dinlenilmemesinin eksik araştırma nedeni teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmünün Özel Dairece bozulmasına dair temyiz incelemesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve suçun sabit olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, ilk derece ve bölge adliye mahkemelerinin delilleri takdir yetkisine rağmen, maddi olay değerlendirmesindeki hukuka aykırılıkları temyiz yoluyla inceleyebileceği ve dosya kapsamında mağdurun beyanları dışında sanığın suçunu ispatlayacak yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının hukuka uygun olduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.