Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hâkimin Takdir Hakkı”
- Uyuşmazlık: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, manevi zararın giderilmesi için para ile tazminata hükmedilmesi yerine tecavüzün kınanması ile yetinilip yetinilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin 818 sayılı BK'nın 49/3. maddesi (6098 sayılı TBK m. 58/2) uyarınca manevi tazminatın içeriğini belirleme konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, bu yetkiyi kullanırken somut olayın özelliklerini ve objektif kriterleri değerlendirmesi gerektiği, yerel mahkemenin davalı hakkında para cezası ile tecavüzün kınanması yerine manevi tazminata hükmetmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının denetimi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından apartman girişine asılan ilanların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat yerine tecavüzün kınanması kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin manevi tazminatın şeklini belirlemede takdir yetkisine sahip olduğu, ancak bu takdir yetkisini kullanırken somut olayın özelliklerini ve objektif kriterleri değerlendirmesi gerektiği, bu durumda ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararının da gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmetmesinin uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı ve Yargıtay'ın, ilk derece ve bölge adliye mahkemesince tanık beyanına dayanılarak kabul edilen bir vakıaya ilişkin temyiz incelemesinin maddi vakıa denetimi ve delil değerlendirmesi niteliğinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın maddi vakıa denetimi yapma yetkisinin bulunmadığı, ancak hâkimin hukuki sonuca yönelik olarak kullandığı takdir hakkının bir hukuk meselesi olduğu ve bu sebeple Yargıtay denetimine tabi olduğu, davalı kadının boşanmaya itirazında kötüniyetinin bulunmadığı ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kuruma yapılan bağışın, miras bırakan tarafından saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapılıp yapılmadığı ve davacıların tenkis isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyizde, Yargıtay'ın dosya kapsamındaki vakıa ve deliller ile tanık beyanlarına göre miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma kastıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle bozma ilamına karşı direnilmesi üzerine, Yargıtay'ın hukuki denetim yetkisi kapsamında maddi hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığını denetleyebileceği ve somut olayda da Yargıtay'ın, Bölge Adliye Mahkemesinin takdir yetkisini aşan bir müdahalede bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun vefatı sonrası mirasçıların mirası reddetmesi üzerine ikinci zümre mirasçıya yöneltilen takipte, şikâyet üzerine icra mahkemesinin duruşma açıp açmayacağına ilişkin takdir yetkisinin kullanımı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılık belgesi ve mirasın reddine ilişkin karar olmadan ikinci zümre mirasçıya takip yöneltilmesinin usule aykırı olduğu, şikâyetçinin mirasçı olup olmadığının tespiti ve alacaklının savunmasının alınması için duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında bölge adliye mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, Yargıtay'ın denetim yetkisinin kapsamı ve manevi tazminat miktarının denetime tabi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin manevi tazminat miktarını takdir ederken kullandığı takdir hakkının hukuki bir nitelik taşıdığı ve Yargıtay'ın hukukî denetim yetkisi kapsamında olduğu, dolayısıyla bölge adliye mahkemesinin Yargıtay'ın bozma kararına direnmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin, davacıya ait teminat mektuplarının iadesine karar vermelerinin hukuka aykırı olup olmadığı ve bu sebeple davalı Hazineden tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hâkimin hukuki sorumluluğunu gerektiren durumların somut olayda gerçekleşmediği, hâkimin teminat iadesi konusunda takdir hakkı bulunduğu ve bu takdirin hatalı olması tek başına HMK’nın 46/1-c maddesinin ihlali anlamına gelmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün çocuğuyla hafta sonu telefon görüşmesi talebinin ceza infaz kurumu tarafından reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdareye tanınan takdir hakkının, hükümlünün çocuğuyla görüşme hakkının özünü ortadan kaldıracak şekilde kullanılamayacağı, ceza infaz kurumunun uygun gün ve saat tespiti için araştırma yapmaması ve görüşme talebini hukuka aykırı şekilde reddetmesinin, infaz hakimliği ve ağır ceza mahkemesince de hatalı şekilde onanmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, ağır ceza mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının azlığı nedeniyle Yargıtay tarafından bozma kararı verilmesine karşı direnme kararının verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde hâkime tanınan takdir yetkisini kullanırken, maddi vakıa ve delillerle ulaşılan hukuki sonucu yanlış değerlendirdiği, bu hususta Yargıtay'ın denetim yetkisinin bulunduğu ve Özel Daire’nin bozma kararının yerinde olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2015-2016 dönemine ait irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, idarenin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre belirlediği bedelin hakkaniyete uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İdarece belirlenen irtifak hakkı bedelinin, sözleşme ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirilerek, dürüstlük kuralı ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek belirlenecek üst sınırın altında olması gerektiği, mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, TCK'nın 62. maddesindeki takdiri indirim ile CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına dair yerel mahkemece gösterilen gerekçelerin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ilk duruşmaya katılmamasının yargılamayı uzatma amacı taşımadığı, sabıkasız oluşu ve lehe hükümler talep etmesi karşısında takdiri indirim uygulanmaması için yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği; ayrıca, sanığın insan hayatına önem vermeyen tavır ve davranışları sergilediğine dair soyut gerekçenin CMK'nın 231. maddesinin uygulanmaması için yeterli olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.