Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hâkimlik Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi’nin kesinleşmiş bir kararını, sonradan yapılan maddi hata başvurusu üzerine kaldırarak ilk derece mahkemesinin kabul kararına dönmesi nedeniyle açılan hâkimlik tazminatı davasında, HMK m.46’da sayılan sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararını kaldırmasının HMK m.46’da sayılan hâkimlik sorumluluğu hallerinden herhangi birini oluşturmadığı, bu nedenle tazminat isteminin reddi gerektiği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi hâkimlerinin hatalı karar vererek davacı şirkete haksız yere tazminat ödettiği iddiasıyla açılan hakimlik sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, HMK 46. maddesindeki sorumluluk şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davacı şirketin kusursuz bulunmasına rağmen iş kazasının kendi işyerinde meydana gelmesi olgusuna ve tehlike sorumluluğu hükümlerine dayandırılması, HMK 46. maddesinde sayılan hakimlik sorumluluğu sebeplerinden hiçbirini oluşturmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmış ancak disiplin cezası miktarının düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi hâkimlerinin kesinleşmiş bir kararı maddi hata düzeltme talebi üzerine kaldırarak yeniden hüküm kurması nedeniyle açılan hâkimlik tazminat davasında, hâkimlerin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinden hiçbirini gerçekleştirmediği ve verdikleri kararın açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık teşkil etmediği değerlendirilerek, Özel Daire’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıç tarafından verilen mahkeme kararındaki gerekçenin, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu karar gerekçesindeki iddiaların temyiz sebebi olabileceği ve davacının temyiz yoluna başvurduğu, ayrıca HUMK’nun 573/1 ve 2. maddelerindeki yargıç sorumluluğu koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme veznesine yatırılan paranın, mahkeme kararına rağmen vadeli hesaba yatırılmaması nedeniyle uğranılan faiz kaybı zararının, hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak mı yoksa mahkeme kalem personelinin kusuruna dayalı idari dava konusu olarak mı değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 23/2 maddesi gereği görev uyuşmazlığının kesinleşmesinin davanın hukuki niteliğini değiştirmeyeceği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların hakimin hukuki sorumluluğuna ilişkin değil mahkeme kalem personelinin kusuruna dayandığı gözetilerek, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetleri sonucu verilen kararlar nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davasında HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat davalarında HMK’nın 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinin sınırlı ve tahdidi olduğu, somut olayda bu hallerden hiçbirinin gerçekleşmediği gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay üyesi sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel toplantılara katılımı, Yargıtay yapılanmasında örgütsel faaliyetlerde bulunması ve örgüt üyeliğini gösteren diğer delillerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, hâkimlik görevi sırasında yargıladığı kişilerden hediye alarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hâkim olarak görev yaptığı sırada yargıladığı kişilerden hediye kabul ederek görevinin gereklerine aykırı davrandığı, bu şekilde haksız menfaat sağladığı ve kamu zararına neden olduğu, bu eylemlerinin zincirleme görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru balkondan gözetlemesi, evine zorla girmeye çalışması, olay sırasında mağdurun elbiselerini çıkarmaya çalışması ve mağdurla cinsel birliktelik yaşamak istediğini beyan etmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin nitelikli cinsel saldırı kastıyla gerçekleştirildiği, ancak tanığın müdahalesi nedeniyle tamamlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan beraatine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına karşı yapılan itirazın kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, ceza dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararların temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlara karşı CMK 308. maddesinde düzenlenen itiraz yolunun öngörülmediği, bu itiraz yolunun sadece ceza dairelerinin temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlar için öngörüldüğü ve kanun hükmünün kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gerekçesiyle itiraz reddolunmuştur. - Uyuşmazlık: 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat davasının zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yoklukta verilen beraat kararının tebliğ edilmemesi ve davacıların kendiliğinden başvuru yaparak kararı kesinleştirmesi üzerine, kararın verildiği tarihten itibaren üç ay içinde kesinleşmemiş olması halinde, kararın 466 sayılı Kanun uyarınca açılacak tazminat davaları yönünden üç ay sonunda kesinleşmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağı ve bu süre geçtikten sonra açılan tazminat davasının süresinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.