Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükümetin Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin bozulması nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını iddia eden davacının açtığı tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu taşınmazdan yararlanamama halinde husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisi doktorun doğum esnasındaki eylemlerinden dolayı açılan tazminat davasında husumetin doktora yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının Anayasa'nın 129/5. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi gereğince idare aleyhine açılması gerektiği, davalı doktorun doğum esnasındaki eylemlerinin hizmet kusuru kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle husumetin idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin çalışanı tarafından sahte talimatla çekilen kredi nedeniyle bankanın sorumluluğunun ve müterafik kusurunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların bir güven kurumu olması ve müşterilerini sahteciliklere karşı koruma yükümlülüğü altında bulunması, davalı bankanın sahte faks talimatıyla çekilen kredide gerekli özeni göstermediği ve hafif kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin tanık beyanları, örgütsel toplantılara katılımı, Yargıtay üyeliğine örgüt desteğiyle seçilmesi ve ByLock yazışmalarında adı geçmesi gibi delillerin, .../... silahlı terör örgütüne üye olduğunu gösterdiği, bilirkişi incelemesinde suç unsuru bulunmayan dijital materyallerin inceleme ücretinin sanığa yüklenmesinin ise usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılama devam ederken yapılan yasal değişiklikle, yargı kararının uygulanmamasından kaynaklanan manevi tazminat davasının artık kamu görevlisine değil, ilgili idareye karşı açılması gerektiği düzenlemesi karşısında, davalılar yönünden pasif taraf ehliyetinin sona erip ermediği ve davacılar lehine usulü kazanılmış hak oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/4. fıkrasındaki değişikliğin kamu düzenini ilgilendirdiği, usul hükümlerinin derhâl uygulanması gerektiği ve değişiklik yapan kanunda derdest davalara uygulanmayacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davalılar yönünden pasif taraf ehliyetinin sona erdiğine ve usulü kazanılmış hak oluşmadığına karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay üyesi sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel toplantılara katılımı, Yargıtay yapılanmasında örgütsel faaliyetlerde bulunması ve örgüt üyeliğini gösteren diğer delillerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla yayınlanan bir haberin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yazıda yer alan ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek nitelikte olup davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, ifade özgürlüğünün sınırlarının aşıldığı ve bu nedenle manevi tazminat ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, Bayrampaşa Cezaevi'nde gerçekleştirilen "Hayata Dönüş" operasyonu hakkındaki soruşturmayı yürüten savcı olarak görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütürken ihmali davranışla görevi kötüye kullandığı iddiasıyla yargılanmasına karşın, soruşturma gecikmesinin temel nedeninin askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği ve sanığın uhdesindeki yoğun iş yükü olduğu, ayrıca sanığın soruşturmayı ilerletmek için gerekli adımları attığı ve kasten ihmalkar davrandığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde, temyiz dilekçesinde yeterli temyiz sebebi bulunup bulunmadığı ve sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturmayı yürütmekle görevli olduğu olayda, askeri makamların bilgi vermedeki isteksizliği nedeniyle soruşturma işlemlerinde gecikme yaşanmış olsa da, sanığın soruşturmanın hızlandırılması için gerekli girişimlerde bulunduğu, ayrıca iş yoğunluğu, personel yetersizliği gibi unsurların da gecikmede etkili olduğu gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında beraat kararı veren hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan otel odası satış sözleşmesinin, davacı tarafından mücbir sebep iddiasıyla feshedilmesi ve davacıya ait çeklerin iadesi ile ödenen bedelin istirdadına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ileri sürdüğü mücbir sebep hallerinin sözleşmenin feshi için yeterli olmadığı, Rusya ambargosunun sözleşme tarihinden sonra başladığı, davacının sezon başında herhangi bir çekince ileri sürmediği, Çeşme'de turist sayısının bir önceki yıla göre arttığı ve darbe girişiminin de bölge turizmini olumsuz etkilemediği gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının TBMM'deki konuşması ve basın açıklamasının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının konuşma ve basın açıklamasının TRT'nin işlem ve faaliyetlerine dair bir milletvekilinin kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapılmış eleştiri sınırları içerisinde değerlendirilmesi ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığının anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İdari yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, idari yargı sürecinde vekil olarak yer alan avukatların davacı ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve imar planı değişikliği yapan Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın tazminat sorumluluğunun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargıda vekil olarak görev yapan avukatların, müvekkilleri lehine verilen kararların uygulanmaması sebebiyle maruz kaldıkları manevi zarar nedeniyle davacı ehliyetleri olduğu ve Başbakan ile Bayındırlık Bakanı'nın idari yargı kararlarını etkisiz kılmak amacıyla imar planı değişikliği yapmalarının, idari yargı kararlarını uygulamama anlamına geldiği ve bu eylemlerinden dolayı tazminat sorumlulukları bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.