Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hürriyeti Bağlayıcı Ceza”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan verilen hapis cezasının ertelenmesine ilişkin kararda, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının ertelenmesi ve adli para cezasına çevrilmesi kurumlarının her ikisinin de failin kişiliğine göre bireyselleştirme amacı taşıması, sanık ve müdafinin bu hususta bir tercih belirtmemesi, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak suretle daha lehe olduğunu söylemenin mümkün olmaması ve yerel mahkemenin sanığın sosyal ve ekonomik durumunu da tespit ederek takdir hakkını TCK 51. madde yönünde kullanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan hükümlü sanık hakkında verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmemesi ve ertelenmemesi hususunda yerel mahkemece gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanık hakkında para cezasına çevirme ve erteleme hükümlerini uygulamayıp, sadece kanun maddelerinde yer alan ifadeleri tekrarlamak suretiyle gerekçe göstermesinin yetersiz olduğu ve dosya kapsamıyla örtüşmediği gözetilerek, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği ve bu bağlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin kararın yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair gerekçenin, hapis cezasının ertelenmesine dair gerekçe ile çeliştiği ve bu gerekçenin yasal ve yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, belirlenen hapis cezasının hüküm fıkrasının son bendinde eksik yazılmasının cezanın doğru hesaplanmış haliyle infaz edilmesini engellemeyecek bir yazım hatası olarak mı kabul edilmesi gerektiği, yoksa cezayı aleyhe düzeltme yasağı kapsamında değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargısal kararın kesinliği ve bağlayıcılığı ile Anayasa ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve hukuki güvenlik ilkeleri gözetilerek, tefhim edilen cezanın mahkemenin gerçek iradesini yansıttığının kabulüyle, hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlıkta, aleyhe düzeltme yasağı gereğince hapis cezasının eksik yazımı hususunda Özel Dairece eleştiri yapılması ile yetinilmesinin usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmemesine dair yerel mahkeme gerekçesinin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın asli kusurlu olması, ölenin yakınlarının zararını gidermemiş olması, pişmanlık göstermemesi ve suçun işleniş biçiminin dikkate alınarak verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle adli para cezasına çevrilmemesine dair yerel mahkeme kararının yeterli olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ardından sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması aşamasında, ilk hükümde verilen cezanın ertelenmesinin “kazanılmış hak” olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu doğrultuda hükmün açıklanması sırasında erteleme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan ilk temyiz sonucu bozma kararı verilmesinin ardından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması gerektiğinde, ilk hükümdeki cezanın ertelenmesinin "cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi" gereğince kazanılmış hak olarak korunması gerektiği ve hükmün açıklanması sırasında bu hususun gözetilmesi gerektiğine karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçunda verilen temel cezanın miktarının ve cezanın adli para cezasına çevrilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusur derecesinin ve suçun işleniş biçiminin yeterince değerlendirilmeyerek temel cezanın eksik belirlendiği, ancak sanığın pişmanlık göstermesi ve suçun taksirli olması gibi sebepler gözetilerek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken gösterilen gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe ile çelişip çelişmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin kararın yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar gerekçesinin yetersiz ve hapis cezasının ertelenmesine ilişkin gerekçe ile çelişkili olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma şartlarının oluştuğu halde, yerel mahkemece bu hususta gerekli değerlendirmenin yapılmaması ve diğer kişiselleştirme hükümleri olan erteleme müessesesine geçilmesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının onanmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine; sanığın kusur oranına ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişki bulunup bulunmadığı, temel cezanın alt sınırdan uzaklaştırılma gerekçesinin ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusur tespitine ilişkin raporlar arasında çelişki bulunmadığı, alt sınırdan uzaklaşma gerekçesinin yeterli olduğu ve taksirli suçlarda hapis cezasının paraya çevrilmesinin mahkemenin takdir yetkisinde olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.