Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 125. madde”
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki hakkını dava devam ederken noterde düzenlenen alacağın devri sözleşmesi ile devretmesi üzerine, temlik alanın HMK m. 125/2 uyarınca davada davacı yerine geçip geçemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin devri, tapu siciline tescil ile gerçekleştiğinden ve tapu iptali ve tescil davasında davacının henüz tapuda malik olmadığı taşınmaz üzerindeki hakkını, dava devam ederken alacağın devri yoluyla devretmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle temlik alanın davacı yerine geçemeyeceği ve hakkında hüküm kurulamayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece gider avansı istenmesi ve bu avansın yatırılmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, gider avansına ilişkin ara kararın HMK'nın 120/2. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, bu aşamada HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmaması ve delillerin ikamesi için avans istenecekse 324. maddenin uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözleşmede temlik yasağı bulunmasına rağmen, davadan sonra alacağın temlik edilip edilemeyeceği ve temlik alanın davaya devam edip edemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede temlik yasağı bulunması halinde, davadan sonra alacağın temliki halinde HMK’nın 125. maddesi uygulanarak temlik alanın davaya devam edebileceği, ancak davalının sözleşmedeki temlik yasağını ileri sürmesi durumunda temlik alanın alacağın varlığını ispatlaması gerektiği, aksi halde davanın reddedileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden doğan tazminat davasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 7. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen "ortak yetkili mahkeme" hükmünün kesin yetki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 7. maddesinin metninde "kesin yetkili mahkeme" ibaresinin bulunmaması, yasa koyucunun diğer kesin yetki hallerinde bu ifadeyi açıkça kullanması, HMK'nın 16. maddesinin zarar görene yetki konusunda seçimlik hak tanıması ve kanun gerekçelerinin bağlayıcı olmaması gözetilerek, 7. maddenin 2. cümlesindeki ortak yetkili mahkemenin kesin yetkili olmadığına ve davalılardan birinin yetki itirazının HMK hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanlarından kalan taşınmazların davalılar tarafından hileli bir şekilde üzerlerine geçirildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemli açılan davada, yerel mahkemenin dava konusu taşınmazların bir kısmının dava açıldıktan sonra üçüncü kişilere devredilmesine rağmen HMK’nın 125. maddesini uygulamaması ve kararın infazında tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurması uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin dava konusu taşınmazların üçüncü kişilere devri halinde uygulanması gereken HMK’nın 125. maddesini re'sen uygulamaması, davacıya seçimlik hakkını tanımaması ve hükmün sonuç kısmında infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine uyuşmazlık, gider avansının HMK'nun 120/2. maddesine uygun olarak istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlemlere etkili olmayacağı, davanın açıldığı tarihte HUMK'da gider avansı düzenlemesinin bulunmadığı, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlandığı, bu nedenle HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi nedeniyle eksik yatırılan avansın tamamlanması için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte gider avansı dava şartı olmadığı, HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte ise dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu nedenle HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, delil avansı için HMK'nın 324. maddesinin uygulanması gerektiği ve mahkemenin gider avansına ilişkin ara kararında avansın kapsamını ve miktarını net olarak belirtmeyip kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ihtar etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı olarak aranıp aranmayacağı ve eksik yatırılan gider avansı için verilen kesin sürenin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, gider avansının HMK ile dava şartı olarak düzenlendiği, ancak somut olayda dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği ve gider avansının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında yatırılması gereken bir gider olduğu gözetilerek, HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle delil avansı için HMK’nın 324. maddesinin uygulanması gerektiği, ayrıca mahkemenin verdiği kesin sürenin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansının dava şartı haline gelmesi üzerine, mahkemece davacıya gider avansı yatırması için verilen kesin sürenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte gider avansı dava şartı olmadığı, davaya HMK'nın yürürlük tarihinden sonra basit yargılama usulü uygulanacağı, dilekçeler aşamasının bittiği, HMK 448. madde gereği tamamlanmış işlemlere eski kanun uygulanacağı ve gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gerektiği gözetilerek, davacıya HMK 120. madde uyarınca gider avansı yatırması için kesin süre verilmesinin ve bu süre içinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin hatalı olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilmezlik şikayetinde keşif ve bilirkişi incelemesi için istenen ücretin gider avansı mı yoksa delil avansı mı olduğu ve bu ücretin yatırılmamasının şikayetin usulden reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 120. maddesindeki gider avansı ile 324. maddesindeki delil avansı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi delil ikamesine yönelik giderlerin delil avansı olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından yatırılmaması halinde ise HMK'nın 324/2. maddesi gereğince davacının bu delilden vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek, yerel mahkemenin gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle şikayeti usulden reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve istenebilecekse usulünün nasıl olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011'den önce açılan davalarda, HMK’nun 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere etki etmemek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, davanın dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş olması nedeniyle HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, mahkemece gider avansı talebinin kapsamının belirtilmemesi ve kesin süre verilmesine ilişkin ara kararında usule aykırı davranılması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.