Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 140/5”
- Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, dava dilekçesinde delil olarak gösterilen ancak ön inceleme aşamasında sunulmayan iş sözleşmesinin, yargılama sırasında sunulması halinde HMK m. 145 kapsamında yeni delil olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde 28.04.2014 tarihli iş sözleşmesine dayandığı ve ekinde sunduğunu belirtmesine rağmen mahkemenin HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca belgenin ibrazı için süre vermemesi ve belgenin dava dilekçesinde belirtilmiş olması sebebiyle sonradan sunulan delil olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, davalının yasal sürede cevap dilekçesini vermesine rağmen tanıklarının isim ve adreslerini belirtmemesi ve bu hususta ön inceleme duruşmasında süre talep etmesinin ardından, davacı vekilinin muvafakat etmemesi üzerine mahkemece davalının tanık dinletme talebinin reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde de tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ön inceleme aşamasında tespit edildikten sonra çekişmeli vakıaların ispatı için tanık deliline başvurulup başvurulamayacağı taraflarca değerlendirilebileceği ve bu aşamada tanık listesinin sunulabileceği, davalının cevap dilekçesinde hangi vakıayı ispat için tanık deliline başvurduğunu belirtmiş olması ve ön inceleme duruşmasından sonra isim ve adreslerini bildirdiği tanıklarının dinlenilmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, yargılama aşamasında davacı tarafından sunulan 27.11.2008 tarihli belgelere dayanılıp dayanılmadığı ve dayanılmışsa yasal süresi içerisinde sunulup sunulmadığı noktasında çıkan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde ve ilk delil listesinde 27.11.2008 tarihli belgelere dayanmadığı, bu belgeleri yasal süresinden sonra sunduğu, ilk ibraz edilen 27.11.2008 tarihli belge ile sonradan sunulan aynı tarihli belgenin farklı belgeler olduğu, HMK'nın 140/5. maddesi uyarınca yasal süresinde sunulmayan delillere dayanılarak dava açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalının ön inceleme duruşmasından sonra sunduğu tanık listesinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış olması ve yasal süre içinde delil listesini sunmuş olması, HMK'nın 140/5. maddesindeki süre verilmemesi hükmünün uygulanmasını engellediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin bildirdiği tanıkların dinlenilmeden karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, süresinde verdiği cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış olması ve tanıklarının isimlerini bildirmesine rağmen, mahkemenin bu tanıkları dinlemeksizin ve eksik inceleme yaparak hüküm kurması usule aykırı görülerek temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin delil listesinde şirket defter ve kayıtlarına da dayanması karşısında, her iki tarafın ticari defterleri, faturalar ve ödeme belgeleri üzerinde takip ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilip verilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde, HMK m. 140/5'e uygun olarak tarafların tüm delillerinin toplanması, özellikle taraflarca dile getirilen şirket defterleri gibi belgelerin temin edilmesi ve sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın tahkikat aşamasında sunduğu tanık bildirimi ve belgenin savunmanın genişletilmesi sayılıp sayılmayacağı, davalı tanığının dinlenip dinlenemeyeceği ve sunulan belgenin değerlendirmeye alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yargılamanın herhangi bir aşamasında tanık listesinin sunumuna dair usulüne uygun olarak kesin süre verilmediği ve HMK’nın 243. maddesine aykırı şekilde tanığın dinlenmesi için duruşma günü tayin edilmediği, ayrıca sunulan belgenin ve tanığın dinlenilmesi talebinin savunmanın genişletilmesi kapsamında olmadığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim tarafından verilen ara kararlar nedeniyle istihkak davasını kaybettiğini iddia eden davacının, hakimin hukuki sorumluluğuna dayanarak maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, basit yargılama usulüne tabi istihkak davasında tanıklarını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, HMK'nın 46. maddesinde belirtilen hakimin hukuki sorumluluğunun oluşması için gerekli şartların gerçekleşmediği ve davaya bakan hakimin açık bir kanun hükmüne aykırı karar vermediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davanın reddine dair verilen kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, cevap dilekçesinde tanık delili bildirmeyen davalıya, ön inceleme aşamasında ve sonrasında tanık bildirmesi için süre verilip verilemeyeceği ve bu durumun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137, 140 ve 145. maddeleri ile TMK’nın 184. maddesi ve Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 7. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, boşanma davalarında dahi olsa, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkının gözetilmesi amacıyla, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtmediği tanıkları sonradan bildirmesi için süre verilemeyeceği, aksi halde davalının bu hakkını kötüye kullanarak yargılamayı uzatabileceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında sunulmayan, ancak temyiz aşamasında ibraz edilen ücret bordroları ve yıllık izin kayıtlarının delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 145. maddesinde belirtilen istisnai durumların bulunmadığı, davalının elinde bulunan delilleri yargılama aşamasında ibraz etme yükümlülüğünü ihlal ettiği ve temyiz incelemesinin ilk derece mahkemesindeki tahkikat aşamasının tekrarı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, ön inceleme duruşması yapılmadan tensip tutanağı ile delillerini sunması için süre verilip verilemeyeceği ve cevap dilekçesinde delil bildirmeyen davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için süre verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137. ve 140. maddelerine göre ön inceleme aşamasında yapılması gereken usul işlemlerinin yerine getirilmemesi, ön inceleme duruşmasının usulüne uygun yapılmadan tahkikat aşamasına geçilerek davanın esası hakkında karar verilmesi ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafın, yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermeyerek davacı tarafın iddialarını inkâr etmiş sayılması nedeniyle, daha sonra sunduğu tanık delillerinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 128. maddesi gereğince, süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalının davacı tarafın iddialarını inkâr etmiş sayılacağı, ancak bu inkârın herhangi bir vakıaya dayanmadığı ve HMK’nın 129/1-e maddesi uyarınca delillerin cevap dilekçesinde gösterilmesi gerektiği, bu nedenle de yasal süre geçtikten sonra bildirilen tanık delillerinin kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.