Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 26. madde”
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sırasında ilk derece mahkemesi yargılamasında eksiklik görülerek ek bilirkişi raporu alınmasına rağmen davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi çerçevesinde esastan reddine ilişkin kararın isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yargılamada eksiklik görülerek duruşma açılıp ek bilirkişi raporu alınması halinde HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince esastan yeni bir karar verilmesi gerekirken, HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi usule aykırı olduğundan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararında eksiklik tespit edip ek bilirkişi raporu aldıktan sonra davalı vekilinin istinaf talebini HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin yargılamada eksiklik görüp duruşma açarak inceleme yapması halinde HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurması gerekirken, HMK 353/1-b-1 maddesine göre esastan ret kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesi kararında eksiklik görerek yaptığı yargılama sonucunda, davalı vekilinin istinaf talebini HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, yargılamada eksiklik görerek duruşma açıp inceleme yapması halinde, HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurması gerekirken, HMK 353/1-b-1 maddesini uygulayarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesince yargılamada eksiklik görülerek duruşma açılıp bilirkişi raporu alınmasına rağmen, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin verilen kararın yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile HMK'nın 353/1-b-3 ve 356/2. maddelerine eklenen hükümler uyarınca, bölge adliye mahkemesince duruşma açılıp eksiklikler giderildikten sonra da istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davacının talebi dışında taşınmazdaki evin beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar vermesinin HMK 26. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraf talebi olmaksızın, taşınmaz üzerindeki yapının mülkiyetine ilişkin şerh kararı vermesinin HMK’nın 26. maddesindeki tarafların talep sonuçlarıyla bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının şerhe ilişkin kısmının kaldırılarak düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu, fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde her bir alacak için bir miktar yazıp yanına "(belirsiz)" ibaresini kullanması ve yargılama aşamasında bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talebinde de davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça belirtmesi karşısında, mahkemece davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının işverenin kayıtlarına ulaşamadığı ve alacağın hesabı için bu kayıtlara ihtiyaç duyduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki hakkını dava devam ederken noterde düzenlenen alacağın devri sözleşmesi ile devretmesi üzerine, temlik alanın HMK m. 125/2 uyarınca davada davacı yerine geçip geçemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin devri, tapu siciline tescil ile gerçekleştiğinden ve tapu iptali ve tescil davasında davacının henüz tapuda malik olmadığı taşınmaz üzerindeki hakkını, dava devam ederken alacağın devri yoluyla devretmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle temlik alanın davacı yerine geçemeyeceği ve hakkında hüküm kurulamayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla hissedar tarafından açılan ve sonradan birleştirilen davada, hissedarların tek bir hükümle zarara hükmedilmesi talebinin, HMK'nın 297. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hissedarların aynı zarara ilişkin talepte bulunmaları ve tek bir hüküm kurulmasını istemeleri, tasarruf ve taleple bağlılık ilkeleri gereğince davanın özünde tek dava niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 297. maddesine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış ve dosya esasa ilişkin inceleme için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sigorta tazminatına ilişkin açtığı davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zarar miktarını dava dilekçesinde belirtmiş olması nedeniyle belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığı, ancak alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun bulunmaması sebebiyle hukuki yararının bulunduğu, HMK m.109/2’nin yürürlükten kalkmasıyla belirli alacaklar için de kısmi dava açılabilmesinin mümkün hale geldiği ve davacının alacağının bir kısmını dava ettiği anlaşıldığından, davanın kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği, davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının belirlenmesinin ancak yargılama aşamasında delillerin toplanıp değerlendirilmesi sonucu mümkün olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat malikleri kurulu kararına dayanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin davada, istinaf mahkemesince verilen gönderme kararının kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin HMK’nın 353. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına giren kararlarının kesin nitelikte olduğu ve somut olayda da itirazın iptali talebine ilişkin davanın taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık oluşturmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari yargı mercii ile arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını çözen Uyuşmazlık Mahkemesi kararıyla yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle verdiği ret kararının kaldırılan hukuk mahkemesinin, kıyas yoluyla 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesini uygulayarak süresinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle verilen usulden ret kararlarının, adli yargı içindeki görevsizlik/yetkisizlik nedeniyle verilen kararlardan farklı olması ve HMK’nın 20. maddesinin aynı yargı kolu içindeki mahkemeler arasında verilmiş kararlara ilişkin bir usul kuralı olması gözetilerek, ayrıca kanun koyucunun bu hal için 20. maddede öngörülen şekilde dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine dair bir düzenlemeye yer vermemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına uyulmasının zorunlu olması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.