Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 294/3”
- Uyuşmazlık: Direnme kararının hüküm fıkrasının usulüne uygun yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında hüküm fıkrasının HMK 297. maddeye uygun olarak açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılmamış olması, ayrıca kısa kararda önceki karara atıfta bulunularak HMK'nın 294/3. maddesine aykırı şekilde hüküm tesis edilmesi ve bu nedenle Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü bulunmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki olup olmadığı ve kısa kararın hüküm fıkrasının HMK'nın 294/3, 297 ve 298/2. maddelerine uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 294/3, 297 ve 298/2. maddelerine göre, kısa kararda hüküm sonucunun taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açıkça belirtilerek yazılması gerekirken, yerel mahkemece bu maddelere aykırı olarak sadece "davanın kısmen kabulüne" şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararının farklı taşınmazlar hakkında hüküm içermesi ve tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar yazılmamasının 6100 sayılı HMK’nın 294/3. maddesine ve 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı'na aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu iptali ve tescili ile tazminat istemlerine ilişkin yargılamada, yerel mahkemenin direnme kararının hüküm fıkrasının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararının hüküm fıkrasında, hangi davanın reddedildiği, hangi davaların bozmaya konu olmadığı için kesinleştiği belirtilmeyerek 6100 sayılı HMK'nun 294/3, 297 ve 298/2. maddelerine aykırı hareket edildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen işçilik alacakları davasına ilişkin kısa kararda hüküm fıkrasının usulüne uygun yazılıp yazılmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 294/3, 297, 298/2 ve 321. maddeleri uyarınca kısa kararda hüküm fıkrasının açık, şüphe ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde yazılması gerekirken, yerel mahkemenin davalı tarafın hak ve borçlarını açıkça belirtmeyerek eksik bir hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında yasal faizin başlangıç tarihi bakımından çelişki bulunması nedeniyle bozulan hükmün direnme yoluyla tekrarlanması üzerine direnme kararının onanıp onanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun olması gerektiği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının HMK 294/3 ve 297/2 maddeleri ile 10.04.1992 gün 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğince bozma sebebi olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında usul kurallarına uygun bir hüküm fıkrası oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilen hüküm fıkrası kurallarına uygun bir karar tesis edilmeyip, yalnızca Yargıtay kararına atıf yapılması ve HMK’nın 294/3 maddesindeki hüküm tefhim kurallarına uyulmaması, direnme kararının usul kurallarına aykırı olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, Türk Telekom’da iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı dönemde eksik ödendiği iddia edilen ücret alacağının (denge tazminatı farkı) belirlenmesine ilişkin yargılamada, yerel mahkeme kararının Özel Daire bozma ilamına karşı direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasında çelişki bulunduğu, bu durumun HMK'nın 294/3. ve 298/2. maddelerine ve 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı'na aykırı olduğu, anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesine dayanarak çalıştığı dönemde eksik ödendiği iddiasına dayalı ücret (denge tazminatı farkı) alacağı talebiyle açtığı davada, yargılama ve bilirkişi incelemesinin yeterli olup olmadığı ve davaya bakma görevinin hangi yargı yerinde olduğu hususunda Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma sonrası tefhim edilen kısa karar ile direnmeye ilişkin gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nın 294/3. ve 297. maddeleri ile 298/2. maddelerine aykırılık oluşturduğu, bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu hususun tek başına bozma sebebi olduğu gözetilerek direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçit hakkı kurulması davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hüküm fıkrasının usulüne uygun yazılıp yazılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, direnme kararında HMK 297. maddeye aykırı olarak hüküm fıkrasında gerekçeye ilişkin açıklama yapmayıp, sadece önceki karara atıfta bulunarak “önceki kararda direnilmesine” şeklinde hüküm kurması ve 6100 sayılı HMK’nın 294/3. maddesine aykırı olarak hüküm sonucunu duruşma tutanağına geçirmeyerek okumaması usule aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında ziynet alacağına hükmedilen miktara ilişkin faizin başlangıç tarihi hususunda kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 294/3 ve m. 298/2 uyarınca gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun olması gerektiği, aksi halde tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının 7/4 sayılı İBK'ya göre bozma sebebi olduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.