Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m.370/2.”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, 102 ada 5 parsel üzerindeki yapıların bedelinin hesaplanmasında hata yapıldığı, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, hükmedilen vekalet ücretinin miktarının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alındığında vekalet ücretinin fazla hükmedildiği, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, vekalet ücreti miktarı düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında, kişisel ilişki gün ve saatlerinin belirlenmesi ile vekalet ücretine hükmedilmesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ve babalık duygularının tatmin edilmesi ilkeleri gözetilerek; dini bayramlarda kişisel ilişki süresinin çocuğun yararına uygun olarak yeniden düzenlenmesine ve istinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğundan hükmün bu kısımlarının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırmadan doğrudan hüküm kurup kuramayacağı ve bozma sonrası yapılan duruşma nedeniyle yeni bir vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma kararına uyarken ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırdıktan sonra yeniden hüküm kurması gerektiği ve bozma sonrası yapılan duruşmanın alt derece hüküm mahkemesi sıfatıyla zorunlu olarak yapıldığı için yeni bir vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğuna dair vermiş olduğu düzelterek onama kararının kesinleşmiş olması, davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, tedbir nafakasının talep olmaksızın re’sen hükmedilmesi gerektiği ve davalı kadının sürekli bir gelirinin olup olmadığının araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tanıma-tenfiz davasının davalı tarafından kabul edilmesi halinde avukatlık ücretinin tam mı yoksa yarım mı takdir edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, ön inceleme tutanağı imzalanmadan davalı tarafından kabul edilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6/1. maddesi gereğince avukatlık ücretinin yarısının takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, davalı erkeğin cezai fiilleri nedeniyle oluşan boşanma kararında kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin TMK m. 163 kapsamında suç işlemesi nedeniyle boşanmaya karar verildiğinden, kusurun öncelikle ve münhasıran bu maddeye göre belirlenmesi gerektiği, mahkemece diğer kusur unsurlarının değerlendirilmesinin hatalı olduğu ancak hüküm sonucunun doğru olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun eğitim çağında olması ve her hafta sonu babayla kişisel ilişki kurmasının çocuğun menfaatine uygun olmadığı ve anneyi eve bağlayarak velayet görevini yerine getirmesine engel olacağı gözetilerek, her hafta sonu şeklinde düzenlenen kişisel ilişkinin her ayın birinci ve üçüncü haftasonları olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararı ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun menfaatleri ve ebeveynlerin duygusal tatminiyle birlikte çocuğun yüksek yararının gözetilmesi gerektiği, yapılan yargılama, toplanan deliller ve sosyal inceleme raporları dikkate alındığında bölge adliye mahkemesince belirlenen kişisel ilişki süresinin fazla olduğu ancak bu yanlışlığın yeniden yargılama gerektirmediği değerlendirilerek ilk derece mahkemesi hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Babasını kaybetmiş küçük Ecrin ile babaannesi ve dedesi arasında kişisel ilişki kurulmasına dair ilk derece mahkemesi kararına karşı annenin yaptığı istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 325'e göre olağanüstü hallerde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde hısımlarıyla kişisel ilişki kurulabileceği, ancak kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olamayacağı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılıp ilk derece mahkemesi kararının kişisel ilişki süresi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve daha önce kesinleşen hükümler hakkında yeniden hüküm kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamıyla sadece kusur belirlemesi yönünden bozulmuş bir hükmün, bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen kısımları hakkında (boşanma hükmü, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi) ilk derece mahkemesince tekrar hüküm kurulamayacağı ve bu hususun HMK m. 370/2 uyarınca düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kusur oranlarının belirlenmesi dışındaki bölümlerinin onanmasına, kusur belirlemesi ve kesinleşen hükümlere ilişkin kısımlarının ise düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuk ile baba arasında belirlenen kişisel ilişki süresinin uzun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri ile anne ve baba duygularının tatmini birlikte değerlendirilerek çocuğun gelişimine en uygun düzenlemenin tercih edilmesi gerektiği ve somut olayda çocuğun babaya alışması için yatılı ilişki süresinin uzun tutulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki kişisel ilişki düzenlemesi Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.