Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 151”
- Uyuşmazlık: Tenkis davasında davacının, henüz kesinleşmiş tenkis oranı belirlenmeden ve davalı tercih hakkını kullanmadan yapılan kısmi feragat beyanının geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tenkis sonunda para olarak ödenecek miktar belirlenmeden ve davalının tercih hakkını kullanmasından önce, doğmamış bir haktan feragat sayılabilecek bir beyanda bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararına ilişkin duruşma tutanaklarında katip ve hakim imzasının bulunmaması, 1086 sayılı HUMK'nun 151, 152, 153 ve 154. maddelerine aykırı olmakla birlikte, söz konusu oturumlarda esaslı bir işlem yapılmadığından bozma nedeni yapılmayıp, imza eksikliklerinin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde açılan menfi tespit, haksız şartın iptali, ipoteğin fekki ve alacak davasında görevli yargı merciinin tüketici mahkemesi mi yoksa tüketici hakem heyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22. ve 23. maddeleri ile 1086 sayılı HUMK'nun 151. maddesi birlikte değerlendirilerek, ipoteğin fekki ve haksız şartın iptali taleplerini içeren davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği, tüketici hakem heyetinin görev alanının ise dar yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının ceza mahkemesinde verdiği ifadenin hukuk mahkemesinde ikrar olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesindeki beyanın ikrar niteliğinde olduğu ancak, kesinleşmiş bir diğer ceza mahkemesi kararında tespit edilen ve hukuk hakimini bağlayan maddi olgular ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğin iktisabı yoluyla tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, imar-ihya edilip edilmediği, zilyetliğin süresi ve niteliği gibi hususları bilirkişi incelemesiyle tespit ederek davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısa karar tutanağını düzenleyen zabıt katibi ile gerekçeli kararı yazan zabıt katibinin farklı olmasının 1086 sayılı HUMK'nun 381/2, 388/1 ve 390. maddelerine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa karar tutanağını düzenleyen zabıt katibinin gerekçeli kararı da yazması gerektiğine dair açık bir yasal düzenleme bulunmadığı, her iki işlemin aynı katip tarafından yerine getirilmesinin zorunlu olmadığı ve bu durumun kararın güvenilirliğine halel getirmediği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşmanın 09.03.2009 tarihinde yapıldığının ve 01.04.2009 tarihli tutanağa istinaden verilen işlemden kaldırma kararının yok hükmünde olduğunun kabulüyle, davanın üç kez değil iki kez takipsiz bırakıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ciro yoluyla iktisap edilen bir çekin, davacı tarafından istirdadının talep edilmesi üzerine, davalının meşru hamil olup olmadığı ve davacının iddiasını ispat yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çekin kendisine ait olduğunu ve davalıya geçerli bir ciro yapılmadığını iddia etmesi, hukuki işlem yokluğunu ileri sürdüğü anlamına geldiğinden, HUMK m. 288 ve 290 uyarınca yazılı delille ispatlanması gerektiği, davalının tanık dinlenmesine muvafakatinin de HUMK m. 289'daki koşullara uygun şekilde alınmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, davacıların fiili kullanıma göre tapu iptali ve tescil taleplerinin bir kısmını kabul eden beyanının, davanın kısmen kabulüne hükmolunmasını gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, davacıların fiili kullanıma göre imar mevzuatına uygun olarak tapu iptali ve tescil veya imara aykırılık durumunda paya dönüştürülerek hükmedilmesi talebini kabul eden beyanı, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurduğu ve davacının bu kabule karşı durmasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.