Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 194”
- Uyuşmazlık: Davanın mükerrerlik iddiasıyla reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, daha önce açılmış başka bir davayla aynı konuyu içermediği ve davalının derdestlik itirazında da bulunmadığı gözetilerek, davanın mükerrerlik gerekçesiyle reddine dair yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemece asıl davanın kabulüne dair verilen ilk kararın temyiz incelemesi sonucunda davanın açılmamış sayılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına rağmen, bozma kararına uyulduktan sonra asıl dava hakkında karar verilmeden aynı konuda açılan birleşen davanın esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davanın takipsiz bırakılıp yenilenmemesi nedeniyle, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar verilmemiş olsa dahi, davanın kanunen açılmamış sayıldığı ve bu nedenle birleşen davada derdestlik itirazının reddine ilişkin direnme kararının yerinde olduğu, ancak birleşen davada verilen karar yönünden davalılar vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazları ile karşı davada verilen karar yönünden taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aynı alacağa dayalı olarak daha önce başlatılmış bir icra takibi varken, aynı alacaklı tarafından aynı borçluya karşı farklı bir icra takibi başlatılmasının mükerrerlik oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.01.2023 tarihli kararı uyarınca, derdestliğin takip şartı olduğu ve aynı alacak için birden fazla takip yoluna başvurulsa dahi mükerrerlik teşkil edeceği gözetilerek, mahkemelerin mükerrerliği kabul etmeyip şikayeti reddeden kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, HUMK döneminde açılan davada, dava dilekçesinde "v.s. deliller" ve delil listesinde "tüm deliller" ibaresini kullanmasının yemin deliline dayanıldığı anlamına gelip gelmediği ve mahkemenin davacıya yemin teklif hakkını hatırlatıp hatırlatmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın HUMK döneminde açılmış olması ve HMK'nın aksine, o dönemde Yargıtay'ın "vs. deliller" ve "tüm deliller" gibi ifadelerin yemin delilini de kapsadığı yönünde yerleşik içtihatlarının bulunması gözetilerek, davacının yemin deliline dayandığının kabulü ve mahkemenin davacıya yemin teklif hakkını hatırlatması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davasında, Yargıtay'ın bozma kararından sonra davacının davasını TMK 194. maddesine göre ıslah edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hem 1948 tarihli hem de 2016 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca Yargıtay’ın bozma kararından sonra tarafların ıslah yoluna başvurma hakları bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, bazı davalıların temyiz harcını yatırmaması, gerekçeli kararın bazı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmemesi ve dava konusu taşınmazlarla ilgili tevhid işleminin dosyaya konulmaması nedeniyle Yargıtay incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı davalıların temyiz harcını yatırmaması, gerekçeli kararın bazı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmemesi ve dava konusu taşınmazlarla ilgili tevhid işleminin dosyaya konulmaması gibi eksikliklerin giderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlikle kazanım şartlarını taşımadığı ve buna ilişkin iddialarının da yerinde olmadığı değerlendirilerek mahkemenin tapu iptali ve tescil talebini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflası kapatılan şirket aleyhine açılan alacak davasında, iflasın kapatılmasının dava şartı yokluğunu doğurup doğurmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflasın kapatılmasının şirketin tüzel kişiliğini sona erdirmeyeceği, davaya iflas idaresine değil davalı şirket aleyhine devam edileceği ve alacaklıların İİK 245. maddesine göre takip ettikleri davaların sonuçlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, davalının tanığının dinlenilmemesi sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tanığının mahkemece dinlenilmemesi ve bu hususun davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmesi, HMK’nın 27. maddesine ve Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı halde, daha sonraki bir aşamada yemin deliline dayanıp dayanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 119/1-f, 194 ve 227. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı ve daha sonraki aşamada sunduğu delil listesinde yemin delilini bildirmesinin yasal olarak bir geçerliliği olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.