Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haciz Sırası”
- Uyuşmazlık: Haciz sıra cetvelinde şikayetçinin hacizlerinin hangi sırada yer alması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin önceki hacizlerinin satış talebinde bulunulmaması nedeniyle düştüğü ve son haczinin de diğer haciz alacaklılarının hacizlerinden sonra olduğu gözetilerek, haciz tarihlerine göre düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hacizli taşınmazın satış bedeli üzerinden yapılan garameten paylaşıma ilişkin sıra cetvelinin iptali istemiyle açılan davada, şirket yöneticisinin şahsi sorumluluğu ve kamu alacaklılarının haciz sırasının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Yasa'nın 88/20. maddesi uyarınca SGK'nın şirket yöneticisine doğrudan takip yapabileceği, vergi dairelerinin ise ancak belirli şartların gerçekleşmesi halinde ve bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar dahilinde garameten pay alabileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sıra cetvelini iptal kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçinin maaş hesabına konulan hacizlerin sırası ve miktarına ilişkin şikayet üzerine verilen yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, yerel mahkemenin direnme kararının niteliği ve temyiz incelemesinin hangi merci tarafından yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra verdiği kararın, ilk kararda bulunmayan gerekçelere dayanması ve yeni bir hüküm niteliğinde olması nedeniyle direnme kararı olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu değil, Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, müvekkiline temlik edilen hakediş alacaklarını ödememesi nedeniyle davacı temlik alanın alacak davası açması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin, temliklerin bildirim tarihinden sonraki ödemeleri, temlik sırası, rüçhanlı alacaklar ve hacizler gözetilerek yaptığı, davacıya ödenmesi gerekirken başkasına ödeme yapılmadığı ve davalı belediyenin yükleniciye borçlu olmadığının tespiti üzerine, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hacizli malın satış bedeli üzerinden yapılan paylaştırmada davalı alacaklının payının tespiti ve sıra cetveline itiraz davasının kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz sıra cetveline itiraz davalarında, İİK m. 235/3 kıyasen uygulanarak, iptal yerine, davalıya fazladan ayrılan payın öncelikle davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, mahkemenin davacının alacağını tespit yoluna giderek hüküm kurması hatalı bulunmuş ve bu husus düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin borcundan dolayı yapılan haciz esnasında düzenlenen protokol ve protokole göre imzalanan senetlerin, korkutma nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz işlemi sırasında polis memurlarının tanıklığıyla, müşterilerine ait malların haczedilmemesi için manevi cebir ve baskı altında kalarak protokolü ve senetleri imzaladığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhtiyati haciz aşamasında verilen icra kefaletinin geçerli olup olmadığı ve bu kefaletin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 38 uyarınca icra kefaletlerinin geçerliliği için asıl borçlu hakkında takibin kesinleşmesi şartı aranmadığı, kefaletin geçerli olduğu ancak asıl borçlu hakkında takip kesinleşmeden kefile icra emri çıkarılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçlunun üçüncü kişiden olan alacağına yapılan hacizler nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Paylaşılan paranın, borçlunun alacaklı olduğu dosyanın borçlusu tarafından yatırılan teminat bedeli olduğu ve 89/1 haciz ihbarnamelerinin gönderilme tarihinin önemi bulunmadığı, şikayetçiden önceki hacizlerin tarihlerinin doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptali isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra kefaletinin tüm borçlular için mi yoksa sadece bir borçlu için mi verildiği ve buna bağlı olarak icra emri tebliğinin geçerli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra kefaletinin verildiği haciz tutanağında kefilin "dosya borcuna" kefil olduğunun açıkça beyan edilmesi ve herhangi bir borçluyu belirtmemiş olması gözetilerek, kefaletin tüm borçlular için verildiğinin kabulüyle, borçlulardan biri hakkında takip kesinleştiğinden icra kefiline icra emri tebliğinin hukuka uygun olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy yerleşik alan sınırları içinde bulunan ve içerisinde mesken bulunan tarım arazisine ilişkin meskeniyet şikayetinde, taşınmazın zemin ve üzerindeki yapıların toplam değeri üzerinden mi yoksa sadece meskenin değeri üzerinden mi değerlendirme yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayete konu taşınmazın köy yerleşik alan sınırları içinde bulunan tarım arazisi vasfında olduğu, arsa vasfına dönüşmesinin mümkün olmadığı ve üzerindeki meskenin değerinin borçlunun haline münasip mesken değerinin altında kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.