Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak Kısıtlaması”
- Uyuşmazlık: Lehe yalan tanıklık yapan sanıklar hakkında, daha sonra gerçeği söylemeleri nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalan tanıklık suçunda korunan hukuki değerin maddi gerçek olduğu, bu nedenle lehe tanıklığın da gerçeğe aykırılığının yalan tanıklık suçu oluşturacağı, sanıkların yalan tanıklıkları nedeniyle henüz bir hak kısıtlaması veya yoksunluğuna dair karar veya hüküm verilmeden önce gerçeği söylemeleri gözetilerek TCK'nın 274/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında yalan tanıklık suçunda Türk Ceza Kanunu'nun 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yalan tanıklığı lehe tanıklık şeklinde gerçekleştirmiş olması ve TCK m.274'ün etkin pişmanlık hükümlerinin sadece aleyhe tanıklık durumunda uygulanabilir olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında yalan tanıklık suçundan verilen mahkûmiyet kararında, lehe tanıklık yapılması halinde Türk Ceza Kanunu'nun 274. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 274. maddesinin lafzı ve amacı birlikte değerlendirildiğinde, etkin pişmanlık hükümlerinin yalnızca aleyhe yalan tanıklık yapılması halinde uygulanabileceği, sanığın lehe tanıklık yaptığı durumlarda ise bu hükümlerden yararlanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutuklama kararının gerekçesizliği nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimin koruma tedbiri kararının hukuka aykırılığı nedeniyle değil, kanunun açık hükmüne aykırı gerekçesiz bir kararla kişinin özgürlüğünü kısıtlaması nedeniyle hakimin sorumluluğuna dayandığı ve bu tür davalarda 6110 sayılı Kanun'un geçici 2/1-a maddesi gereğince Yargıtay ilgili hukuk dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin verdiği görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı İdarede her yıl 5 ay 29 günü aşmayacak şekilde çalıştıktan sonra yılın kalan döneminde aynı işte alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının, 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında geçici işçi olarak çalıştırılması hükmüne uygun olup olmadığı ve davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde aynı işi yapmaya devam etmesine rağmen, yıl içerisinde 5 ay 29 günü aşmayacak şekilde davalı idarede çalıştıktan sonra, yılın kalan döneminde alt işverenlerde çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrasına aykırı olduğu ve muvazaalı işlem yapıldığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi direnme kararı alacağın miktar yönünden inceleme yapılmak üzere Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının davalı idarede yılın bir bölümünde geçici işçi, kalan bölümünde ise alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrasına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde aynı işi yapmasına rağmen yıl içerisinde belirli sürelerle davalı idare ve alt işveren bünyesinde çalıştırılması suretiyle haklarının kısıtlandığı, bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrasına aykırı olduğu ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak alacak miktarının tespiti için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirilen sinema eserlerinde başrol oyuncusu olarak yer alan icracı sanatçının, eser sahibi yapımcı ile yaptığı sözleşme ile FSEK m. 80 kapsamındaki mali haklarını devrettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve bu bağlamda icracı sanatçının mirasçılarının, eser sahibi/devralandan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m. 80 kapsamındaki icracı sanatçı haklarının 12.06.1995 tarihinden sonra tanındığı, bu tarihten önceki sözleşmelerle bu hakların devredilemeyeceği, FSEK’in 51. maddesi gereğince ileride doğacak hakların devrinin geçersiz olduğu ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak korunamayacağı gözetilerek, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar planı değişikliği ile mülkiyet hakkına kısıtlama getirilen taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın görevli mahkemesinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 1. maddesinde belirtilen süre içinde taşınmaza ilişkin işlemlerin yapılmaması ve 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle getirilen değişiklik uyarınca uyuşmazlığa adli yargının bakmakla görevli olduğu, ayrıca görevin kamu düzeninden olduğu ve taraflar için usuli müktesep hak doğmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1.500 TL adli para cezasına mahkûmiyet hükmünün kesin nitelikte olup olmadığı ve katılan vekilinin temyiz hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm tarihinde yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 305. maddesi uyarınca 2.000 TL'ye kadar adli para cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin kesin nitelikte olduğu ve katılan vekilinin temyiz dilekçesinde sanığın eyleminin vasfına ilişkin bir itirazının bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin katılan vekilinin temyiz talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar planında kısmen yol, kısmen park alanı olarak ayrılan bir taşınmaza, yol kısmına fiilen el atılması durumunda, park alanı kısmının bedelinin de davalı idareden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmına fiilen el atılmasıyla birlikte, tamamının kullanımının imar planı ile kısıtlanması nedeniyle mülkiyet hakkının özüne dokunulduğu, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.